İnsanlık dünyaya adım attığından beri tabiatla ve doğal olanla yaşaya gelmiş. Modern hayatın insanları ise, hızla artan betonlaşmayla, bu güzelliklerden ve fıtrî olandan uzak kalmış belki de uzaklaştırılmış. İşte “Bu yüzdendir ki şimdi doğayla baş başa kaldığımızda eski bir dostla buluşmuş gibi özlem giderir, huzur duyarız.”
Bizler bu ay, koca koca binaların hızla yükseldiği, toprağa basmak, tabiatla iç içe olmak adına maddî-manevî bedel ödemek zorunda kaldığımız acib zamanlarda, doğal ve sade yaşamanın aslında zannettiğimizden daha kolay, pratik ve zevkli olduğunu kapak dosyamıza taşıdık.
Bu anlamda görüştüğümüz, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Eş Genel Müdürü Gizem Altın Nance doğal ve sade yaşamının yollarını ve bu amaç uğruna faaliyette olan birbirinden güzel projeleri bizler için anlattı. Çevre konusunda çalışmaları olan Eğitimci Ali Kocadayı ise “Kim bir ağaç diker de ondan bir insan veya yaratıklarından herhangi bir yaratık yerse bu mutlaka onun için sadaka olur.” “Birinizin elinde bir fidan olduğu sırada Kıyamet kopacak olsa, onu dikmeye gücü yeterse diksin.” hadisleri ışığında İslâm ve çevre konusundaki sorularımızı cevapladı. Fıtrî yaşamanın ne demek olduğunu ise, sizler için Handenur Yaşar kaleme aldı.
Hobi, Sağlık, Eğitim gibi renkli dağarcık sayfalarımızın yer aldığı yeni sayımızda, her ay olduğu gibi Gül Bahçesi, Nurdan Sayfalar, Ayın İçinden, Hayatın İçinden, İbret Levhaları, İslâm Klâsikleri, Kelimat Çiçekleri, Fitoterapi ve Tatlı Sayfa da sizleri bekleyenler arasında. İstifadeli olmasını umut ediyoruz efendim, keyifli okumalar…