Fitoterapi

Tedavide gül, gül suyu,gül macunu ve gül yağı

Gül suyu gül çiçeklerinin damıtılmasıyla, gül macunu güllerin şeker ya da bal ve reçelden daha koyu kıvamda hazırlanmasıyla, gül yağı ise güllerin zeytinyağı veya susam yağında bekletilip güneşe bırakılarak içindeki faydalı maddelerin yağa geçmesiyle elde edilirdi. Bu yöntemler zaman zaman değişiklik göstermiştir.

Tıp tarihi uzmanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş gül konusunda araştırmalar yapmış ve eski tıpta kullanılan kitapları inceleyip faydalarını, “Gül ve Gül suyunun Tarihte, Tedavide ve Gelenekteki Yeri” kitabında şu şekilde özetlemiştir:

On faydanın dokuzu gül suyunun ele dökülüp koklanmasıyla elde ediliyor, onuncu fayda ise gül ile hazırlanan şerbetin içilmesi ile. Gül suyunu, yani gülün kokusunun içinde saklandığı damıtılmış suyu koklamak; ruhsal ve duygusal yapıları kuvvetlendirir, beyni ve aklı güçlendirir, beden ve yaşam kuvvetini arttırır, heyecandan oluşan kalp atışlarını düzenler, baş ağrısını geçirir, iğrenme, öğürme ve kusmayı dindirir, göz kanamalarını ve ağrılarını geçirir. Diş etlerini güçlendirir, sarhoşluğu ve onun verdiği baş ağrısını geçirir. Gül suyu şerbeti ise; mideyi güçlendirir, mide bulantısına ve hazımsızlığa çaredir.

Göz hastalıklarına şifa

13.yüzyılın çok önemli hekimi İbnül Baytar gül suyunu kaynatarak buharına başı tutmanın; ‘göz kızarıklarında, göz ağrılarında faydalı olduğunu ve yeni başlayan göz hastalıklarını tedavi ettiğini, hastalığın ilerlemesini önlediğini’ yazar. Birçok Osmanlı hekiminin kitaplarında da göz hastalıklarına şifa olduğu belirtilmiştir. Mevlana Hazretleri de kendisine getirilen gülün gözlere ve can dimağına iyi geldiğini belirtmiştir.

Hafızayı güçlendirir

Beyni ve hafızayı güçlendirmesi de İbni Sina gibi bir çok hekim tarafından yazılmış ve belirtilmiştir. Özellikle hafızların hafızalarını kuvvetlendirmek için gül yağı koklamaları herkesçe bilinmektedir. İnsan psikolojisine etkileri Gül suyuna geçirilen gül kokusunun, insan psikolojisine etkileri de bilinmektedir ve İbni Sina bu etkiyi, ‘hoş kokusundan dolayı ruha hitap eder, onun rahatlatma etkisi vardır, bayılmalarda ve hızlı atan kalplerde çok yararlıdır. Anlayış gücünü arttırıp, belleği güçlendirir.’ diyerek belirtir.

Gül suyu ve kokusunun psikolojiye olan etkilerini Güllabicilerden de görebiliriz. Osmanlı döneminde akıl hastalarına bakan hasta bakıcılara Güllabici denirdi, yani gül suyu döken demekti. Eskiden akıl hastalarına sadece gül suyu döken ve zamanla akıl hastalarına bakan Güllabiciler cumhuriyetin ilk dönemlerinde hastabakıcı olarak adlandırıldılar.

Alzheimer

Yapılan bilimsel araştırmalara göre Isparta gülü ekstraksiyonunun Alzheimer hastalığı olan farelerde olumlu olarak tedaviye yardımcı olduğu gözlemlenmiştir. Ancak çalışmalar kısıtlı olduğu için modern tıpta kullanımı maalesef çok azdır.

 Cilt bakımı

Gül suyunun cilt problemlerinde kullanımı eski tıpta da modern tıpta da yaygındır. Antioksidan, astrenjan (damar büzücü) etkileri bilinmektedir. Sivilce tedavisinde ve günlük bakımda tonik olarak kullanılabilir.

Kaynak: Gül ve Gül suyunun Tarihte, Tedavide ve Gelenekteki Yeri- Prof. Dr. Ayten Altıntaş

 

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*