Çocukların nasıl daha kolay öğreneceklerine ve nasıl daha sağlıklı gelişme sağlayabileceklerine dair soruların uzmanlarca cevabı hep oyun olmuştur. Çocuk oynuyor ise, öğreniyor ve sağlıklı demektir. Çocuğun bütüncül gelişmesini sağladığı için güçlüdür. Çocuk oyun oynarken sosyal beceriler, problem çözme, araştırma, düşünme ve iletişim becerileri konusunda deneyim sahibi olur. Aynı zamanda oyun her çocuğa kendi hızında öğrenme imkânını da sunar.
Şimdiye kadarki bütün yazılarımızda oyunu bir eğitim faaliyeti olarak ele almıştık. Aslında, çocuğa bir şeyler öğretmesi dışında, çocuğun fıtratına uygunluğu açısından ele alacak olursak oyundan her zaman bir şeyler beklemek doğru değildir. Ve ‘Oyun ne için oynanır?’ diye sorarsak; oyun sadece “oynamak” için oynanır. Çocuk bu oyundan bir şeyler öğrenirse bu bizim için ekstra bir durumdur. Oyunlar çocukların en özgür olduğu eylemlerdir. Bu yüzden birkaç yüzyıldır oyunun çocukların hayatının en merkezi noktası olduğu kabul edilmiştir. Dünyada ilk kez çocukların doğal süreci olan oyun oynama hakkı, çocuğa özgü birçok hakla beraber 20 Kasım 1989 yılında kabul edilen Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle güvence altına alınmıştır.
Hayal gücünün sınır tanımadığı bu eylemlerde, bizler her zaman bir şeyler öğretme çabasına girersek hayal gücüne ket vurmuş olacağız. Bu çaba sonucunda ise çocukların elinden oyun gibi bir özgürlüğü almış oluruz. Bu yüzden çocukların en doğal olduğu bu eşsiz zamanları yapılandırmadan, özgürce geçirmelerine de imkân sağlamalıyız. Aynı zamanda oyunların çocukların enerjilerini boşalttıkları zamanlar olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Yani bu vakitler kaygısız geçirilmesi gereken zamanlardır. Özellikle içinde bulunduğumuz çağda çocuklar stresten sıyrılarak bu vakitleri özgürce yaşamalıdırlar.
Altın söz: Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar. Garry Landreth (Oyun Terapisti)
Altın tavsiye: Oyunlar eğlenceli vakit geçirmek için vardır. Bu yüzden oyun için harcanan vakti asla boşa geçen vakit olarak görmemek gerekir. Her yaştan birey için oyun oynamak muhakkak keyiflidir. Ancak yaşa göre oyunların farklılaştığını da unutmamak gerekir.
Altın oyun: Bu ay tam yaz aylarına uygun bir oyunla karşınızdayız. Evimizin veya bahçemizin uygun bir köşesine dart tahtası şeklinde yuvarlaklar çiziyoruz. 10’dan başlayıp 100’e kadar onar onar numaralandırıyoruz. Sayıların belirgin olması işimizi kolaylaştıracaktır. Toplamayı ya da sayı değerini henüz bilmeyen çocuklarınız için siz de bizim yaptığımız gibi istediği sayı kadar top çizebilirsiniz. Daha sonra en yakın bakkaldan su balonları satın alıyoruz ve dolduruyoruz. Dilerseniz su doldurmadan önce balonların içine bir miktar gıda boyası koyabilirsiniz. Suyun renkli olması oyunu daha eğlenceli kılar. Gruplaşarak oynayacaksanız, gruplara göre de balonları belirli renkler seçerek renklendirebiliriz. Böylece hangi rengin hedefe daha yakın atış yaptığı belli olur. Su balonlarını çok fazla doldurmamaya dikkat edelim. Aksi halde balonlar savrulur ve hedefi vurmak zorlaşır. Hedefe belirli bir mesafede çizgi çiziyoruz. Bu çizgiyi geçmeden sırayla hedefe atış yapıyoruz. Ve sonunda puanları topluyoruz. Daha fazlası çocuklarımızın hayal gücü ve isteğine kalıyor! Bizim gibi ıslak kıyafetleri sevmiyor, boyamayı ve fırça kullanmayı seviyorsanız su doldurduğunuz balonları boyayabilirsiniz. Islanmayı seven çocuklar için ise balonları yükseğe bağlayabilir ve çöp şiş ya da kürdanla başınızdan aşağı patlatabilirsiniz.
Yükleniyor ...
