Toplumdaki olumsuzluklara karşı verdiği mücadele ile adından söz ettiren Temiz Toplum Derneği “Anne Hareketi” adı verilen program ile annelerin toplumdaki olumsuzluklarla daha aktif mücadele etmesini hedefliyor. Türkiye’nin her yerinde, gönüllüler vasıtasıyla teşkilâtlanan dernek, aynı zamanda alanında uzman kişilerden oluşan bir ekiple çalışıyor. Bizler de dernek başkanı Bilal Ay’a yeni projelerini ve İstanbul Sözleşmesi hakkında yaptıkları çalışmaları sorduk.
‘Anne Hareketi’nin İstanbul Sözleşmesi ve aileyi ilgilendiren kanunlar konusunda çalışması var mı?
Tüm kötü alışkanlıklar, aile ve toplumu ilgilendiren bütün meselelerde olduğu gibi, bu konuda da uyarı vazifelerimizi icra ediyoruz. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin toplumda nasıl fecaat oluşturduğunu ifade etmek gayretindeyiz. Buradaki eksiklikleri çok daha yüksek sesle dile getiren büyüklerimiz var. Onlara da şükranlarımızı ifade ediyoruz. Toplumun göremediği şeyleri görmesine vesile olmak önem arz ediyor bu noktada.
İnanıyorum ki İstanbul Sözleşmesi’nin altına imza atan kişiler bile nasıl bir zafiyet oluşturacağının farkında değillerdi. Ama artık farkındalar. Dolayısıyla geri adım atılması gerekiyor. Eğer geri adım atılmazsa, kendi çocuklarımızla ilgili maalesef endişelerimiz daha da artacak. Bugün LGBTİ’nin, eşcinselliğin normalleşmesi, feminal bir takım derneklerin çalışmalarını üst seviyeye çıkartması, sanki kadın haklarını savunuyormuş gibi tam tersi cinsiyetsiz bir toplum oluşturma gayretleri var. Biz de bu problemi dile getiriyoruz.
Anne eli değerse çocuklarımızı kurtarabiliriz.
‘Anne hareketi’yle temiz bir toplum inşa etmek için, Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyoruz. İnsanlarla bir araya geliyoruz ama kadın eli değmeyen bir çalışmanın başarılı olması mümkün değil. Bu noktada da feminal derneklerden farklı olarak şunu söylüyoruz; kadın toplumun temelidir. Şefkat ve merhametin temsilidir. Bu yüzden çalışmamıza ‘Anne hareketi’ dedik. Şunu da söyledik, bu çalışmaya dahil olmak için hanımefendilerin, çocuklarının olması gerekmiyor. O fıtrî olan, şefkat, merhamet gibi anne özelliklerini taşımak yeterli. Bu çalışma ile hem aile yapısını güçlendirecek, hem de çocuklarımızın ahlâk ve maneviyat temelli yetişmesine vesile olacağı adımlar atmaya çalışıyoruz. Bunu projelendirdik. Türkiye’nin dört bir yanında çalışıyoruz. Biz annelere diyoruz ki; “Anne eli değerse çocuklarımızı kurtarabiliriz. Anne eli değerse dünyayı kurtarabiliriz.”
Projeye katılım nasıl?
Çok çok iyi. Yani düşünün ki bizim derneğimiz İstanbul merkezli bir dernek olmasına rağmen Muş’tan, Ağrı’dan, Adana’dan, Trabzon’dan annelerimiz “Biz de tehlikenin farkındayız. Ne yapabiliriz? diye düşünüyorduk Anne Hareketini gördük ve bu çalışmanın içerisinde yer almak istiyoruz. Elimizi değil, yüreğimizi taşın altına koyup inşallah ülkemize, dünyamıza faydalı güzel işler yapmak istiyoruz” diyor.
Burada sizlerin vesilesi ile bir defa daha duyuralım “annehareketi.com.” adresinden gönüllümüz olup, Türkiye’nin hangi şehir, hangi ilçesinde olursanız olun çalışmalarımıza dahil olabilirsiniz. Unutmayın ki bir kişinin kurtulmasına vesile olmak, tüm âlemi kurtarmak gibidir. Bundan daha büyük ne olabilir ki.
*Röportaj: Katrenur Aslan