Bir seneyi daha geride bırakırken, yılın ilk sayısına yakışır bir çalışmayla karşınızda olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Hâlâ gözümüzün önünde devam eden, tarihten bu yana gelmiş ve ne acı ki yılların değiştiremediği bir gündem “savaşlar”… Bizler de bu ay “savaş mağduru kadınlar”ı kapağımıza taşıyarak farklı bir sayıya imza attığımız kanaatindeyiz.
Hepimizin çevresinde şahit olduğu, kimi zaman komşumuz, kimi zaman iş arkadaşımız, kimi zaman da okul arkadaşımız, muhacir kardeşlerimiz onlar… Ülkesinden göç etmeye zorlanan, savaşın canlı şahidi, hepsi birer yaralı yürek. Zulme uğramış, savaşın en masum, ama en mağdur isimleri de onlar “kadınlar ve çocuklar.”
Sosyal hayatta sıkça karşılaştığımız, bir gerçek olarak karşımızda duran, savaştan kaçıp, ülkemize sığınanlar bu insanlar acaba neler yaşıyor? Savaşı geride bırakıp kamplarda kalanların psikolojileri, hayat şartları ne durumda? Ülkemizde, yanı başımızda yaşayan bu insanları ne kadar anlıyoruz? Onlar için neler yapıyoruz ya da yapmalıyız? Peki, hâlâ Suriye’de, sınırda yaşayan kadınlar için durum ne? Bu ve bunun gibi birçok soruya cevap bulacağınızı düşündüğümüz, toplumdaki “ülkemizi işgal ettiler” algısını değiştirmeyi dilediğimiz bir kapak dosyası Bizim Aile Ocak sayısında sizleri bekliyor.
Röportajları ve yazıları, biri birinden farklı ve faydalı içeriğe sahip sayfalarla dolu olan yeni sayımızın, hayırlara hizmet etmesini umuyor, keyifli okumalar diliyoruz..
Yükleniyor ...
