1. Şefkati geniş ve kapsayıcı bir his oluşuyla, bir annenin evladına duyduğu şefkat münasebetiyle bütün yavrulara şefkat beslemesi örneğinde olduğu gibi toplumsal barışın teminatı olarak düşünebiliriz.
2. Olaylara sebeb-i zahirî ve sebeb-i hakiki açılarından bakmakla doğru bir tahlilde bulunmak, hüsn-ü zan ve insaf düsturlarıyla yaklaşmak da toplumsal anlamda şefkatin muktezasıdır. Bu ise sağlam bir uhuvveti tesis etmekle barışa engel olan bahanelerin hükmünü zayıflatır, belki yok eder.
3. Gençlerin menfi milliyet adına kullanılmasıyla gerçekleşen ve toplumun büyük oranda zarar görmesiyle neticelenen toplumsal olayların önüne, gençlere hakiki milliyet anlayışını vermek ve ahiret inancını kazandırmakla geçilebilir.
4. Şu asırda komünizm ve tarzı akımlar, emniyeti bozan en büyük tehdit olan anarşizmi doğurmuştur. Buna en kuvvetli set ise Risale-i Nur’un kazandırdığı tahkikî imandır. Yine tahkiki imanın; hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet ve serseriliği bırakıp itaat etmek olan beş esası kazandırmasıyla anarşizmden kurtarmasıdır.
5. Hem bireysel, hem de toplumsal anlamda “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.” mealindeki ayetin emriyle uygulanan adalet-i mahza büyük zulümleri def ettiği gibi büyük hakikatlerin de ortaya çıkması için doğru bir zemin oluşturmak adına gayet ehemmiyetlidir.
6. Sevgisizlik Doğu’da istibdat ve Batı’da hazcılığı netice vermiştir. İstibdat insandaki hayvanî tabiatın bir özelliği olarak güçlünün güçsüzü ezmesi şeklinde tezahür eder. İstibdada giden yollar ise meşrep taassubu ve hakikat tekelciliği, tarafgirlik, şöhretperestliktir. Hazcılık ise farklı olanı tehdit olarak görmektedir. Tüm bunlar toplumsal barışın dinamitleri hükmündedir.
7. Toplumsal barış ittihad ve ittifakın bir neticesidir. İttihad, iman ve fikir birliği ise ittifak; ittihad etmiş teşekküllerin fiilen ve resmen birlikte hareket etme konusundaki imza ve sözleşmelerini ve bu konuda aktif hareket etmelerini ifade eder. Bu bağlamda ittihad etmemiz gereken Müslümanlar ve özellikle ittifak etmemiz gereken Ermeniler’i örnek gösterebiliriz. Hatta bu durumda muhabbet besleyemeyeceğimiz dalalet ehline de karışmamak olan kaideyi uygulamalıyız.
8. İnsanlığı ifsaddan kurtaracak olan genel barışın çaresi, fen ve din ilimlerini barıştırmış, herkesçe takdir ve tahsine mazhar olmuş ve hukuk önünde defalarca aklanmış olan Risale-i Nur’un vatan ve millete temin ettiği emniyet ve asayiştir. Ki, her an karışmaya pek çok ülkeden daha müsait olan ülkemizin onlara nazaran durumu Risale-i Nur’un kuvvetini ispat eder. Asrımızda tahribat manevidir ve ona mukabil tamirci ise Risale-i Nur’dur.
9. Toplumu yönetim şekli olarak şefkatin gereği demokrasidir. Demokraside ise birey önemlidir. O yüzden bireyin eğitimi her konunun önüne geçer. Asya’nın merkezinde kurulacak ve uhuvveti tesis edecek, fen ve din ilimlerini birleştirmekle Avrupa medeniyetini dahi İslâmiyet hakikatleriyle barıştıracak olan bir Şark Üniversitesi şu zamanda elzemdir.
10. Sefih Avrupa medeniyetinin başımıza açtığı, toplumsal ihtilallerin ve fesadların kaynağı sosyal tabakalar arası dengesizliktir. Bu dengesizlik tabakalar arası hiçbir boşluk kalmamakla ancak düzeltilebilir. Bu sorunun çözümü ise tazeliğini hiçbir zaman yitirmeyen Kur’ân’da ve onun getirdiği medeniyettedir. Kur’ân medeniyeti bu meseleyi zekâtı emrederek ve faizi yasaklayarak çözmüştür. Eğer sorunları kökünden halletmek istiyorsak bize düşen ona harfiyen uymaktır.