Bilindiği üzere bu yıl Risale-i Nur Kongresi Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleşti. Avrupa’nın birçok yeriyle beraber Türkiye’den de yoğun katılımın sağlandığı kongrede yaptığımız sohbetleri bu ay sizlerle paylaşıyoruz…
Risale-i Nur Kongresi bu yıl Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleşti. Sizce bunun önemi nedir? Ve organizasyonu nasıl buldunuz?
Serpil Öztoprak / Köln: Aşağı yukarı çocukluğumdan beri buradayım. Ev hanımıyım. 3 çocuk annesiyim. 1990’dan beri de Nur’a gönül verdim. Bundan çok memnunum. Risale-i Nur’la tanıştıktan sonra hayatın içine girdiğimi daha iyi anladım. Çok şükür annem bizi koyu Müslüman olarak yetiştirdi; ama Risale-i Nur insanı bir başka insan ediyor. Ondan da çok memnunum. 11. Risale-i Nur Kongresi’nde Köln’de yoğun bir şekilde hanımlar aktifti. Biz bunu yaklaşık 16 senedir yapıyoruz. Tabiî bu sene değişik bir statü içindeydi. Köln’de ilk defa yapıldı. Biraz daha yoğun ve stresli geçti; ama çok güzeldi. Ben çok mutlu oldum. Rabbim inşallah kabul eder. Sizleri memnun edebildiysek ne mutlu bizlere.
Bedriye Efe: Üç çocuğum, iki gelinim bir kızım var. Bu program burada ilk defa oluyor. 70 kişi Türkiye’den davet ettik. Geldiler elhamdülillah. Fakat biz Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin sene-i devriyesini 16 senedir yapıyoruz. Hepimiz, bütün hanımlar Köln’de canla başla çalışıyoruz. Misafirlerimizi elimizden geldiği kadar iyi ağırlamaya çalışıyoruz. 46 senedir Almanya’dayım, Risale-i Nur’ların içindeyiz. Biz Risale-i Nur’larla Cenab-ı Allah’ı tanıdık. Ve Peygamberimizi (asm) ve onun sünnetini nasıl seveceğimizi nasıl yaşayacağımızı hepsini Risale-i Nur’lardan öğrendik. Bu hizmetin içerisinde olduğumuz için çok mutluyuz. Elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyoruz.
Tuba Nurlan / Düsseldorf: Yaklaşık 17 senedir bu programlar devam ediyor ve her seferinde katılmaya çalışıyoruz. Elhamdülillah bizim alıştığımız bir program olduğu için her zaman tekrardan aynı coşkuyu bayram havasında yaşıyoruz. Nurun buluşması, bayramı ve özellikle de doğru İslâmiyet konusu Avrupa’da çok ihtiyaç olan bir konu olduğu için çok istifadeli olacağını düşünüyorum.
Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe: Bizi beraber kılan Allah’a hamd olsun. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Avrupa’da, Avrupa’nın kutsal sayılan bir şehrinde olmak ayrı bir güzellik. Ancak şunu vurgulamak gerekiyor: Batı’da, İslâm’ın yanlış tanıtılması, terörle özdeşleştirilmesi, yanlış algılanan Selefî akımların Selefî zannedilmesi noktalarında çok büyük bir sıkıntı var. İnşallah bu kongremiz bu yanlışın düzeltilmesine az da olsa bir katkı sağlarsa hedefinin en büyüğünü gerçekleştirmiş sayılırız.
Zeynep Onat/ Köln: 13 yıldır evliyim. 13 yıldır da bu cemaate dâhilim Elhamdülillah. Çok güzel bir şey. Nur cemaati gibisi yok, diyebilirim. Çünkü bir aile gibiyiz gerçekten. İnsan yüz yüze görüşemese bile biliyor ki dua istese cemaat her zaman hazır. O yüzden Elhamdülillah. Organizasyon her zamanki gibi çok güzel. İyi ki var böyle şeyler; insanlar başka insanlarla da tanışabiliyorlar. Allah hizmetimizi kabul etsin, daim etsin inşallah.
Gazeteci-Yazar Mustafa Akyol: Organizasyonu çok değerli ve başarılı buldum. Bir kere, çok sayıda insan Almanya’nın, Türkiye’nin dört bir tarafından bir araya gelip Köln’de buluşmuş. Burada tam da bu devir için gerekli olan meseleler konuşuluyor. İslâm, Batı, Avrupa, Müslüman düşüncesi, demokrasi, istibdad, İslâm dünyasının sorunları… Bunlar masaya yatırıldı. Çok müdakkik bir şekilde çalışıldı. Bu konuda Bediüzzaman’ın perspektifleri incelendi ve bunların bugüne nasıl baktığı konuşuldu. Ben çok şey öğrendim, kendi adıma. Görüşlerimi ifade imkânı bulduğum, öyle bir nezaket gösterdikleri için ayrıca müteşekkirim. Bu organizasyonu yapanları, bu faaliyetleri yürütenleri, hazırlayanları da tebrik ediyorum. Bunun meyveleri daha net, daha gür bir şekilde önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacaktır inşallah.
Nurdan Kuşe / Fransa: Burada 16 yıldır yapılıyor bu sempozyumlar. 16 yıldır katılıyorum. Kardeşlerle buluşmak, uhuvvet, müfritane irtibat düsturlarını yaşamak çok güzel bir duygu gerçekten. Elimizden geldiği kadar yol uzun da olsa, sabah gelip akşam gitmek de olsa katılıyoruz çok şükür. Bugünkü organizasyon bana nedense reklamlarıyla birlikte içimde daha büyük bir coşkuya sebep oldu. Türkiye’den katılanların çokluğu galiba bunu hissettirdi bana. Gelirken de hatta Paris’teki arkadaşlara dedim; “Çok büyük bir buluşma olacaktı, kaçırdınız. Ben sizi temsilen gidiyorum.” Allah hizmetlerinizi daim eylesin, başarılarınızı daim eylesin inşallah.
Serpil Kaya / Mannheim: Daha yeni geldim, ama gördüğüm kadarıyla çok güzel bir faaliyet.
Nuray Bulut: Köln’e misafir olarak geldim. Almanya’da bir ilk gerçekleşti. 16 senedir sempozyumlar yapılıyor; fakat akademisyenler düzeyinde yapılan, masa çalışmalarıyla geliştirilen bu tarz bir faaliyetin hakikaten hem burada Avrupa’da yaşayan Müslümanlara, hem de Avrupa Nur cemaatinin organizasyonlarına taze bir şevk ve gayret vereceğine inanıyorum. Konuşmacılar hayli aydınlatıcı. Çok güzel, konsantreli çalışmalar yapılmış. Birinci ve ikinci Avrupa’nın analizi ilk defa bu kadar derinlemesine ele alındı diye tahmin ediyorum. Bekliyoruz, umut ediyoruz ki gençlerin bundan sonraki yıllarda İslâmiyet ve Hıristiyanlık arasındaki diyalogu Risale-i Nur perspektifiyle yeniden ele alacağı güzel günler güzel baharlar gelecek inşallah. Belki bir gençlik kongresini de Köln’de yapabiliriz. Zaten salonlarımız doldu taşıyor. Daha büyük salonlarda, daha büyük organizasyonları yine bekliyoruz inşallah.
Dr. Hakan Yalman: Sekiz ay öncesinden hazırlıkları başlayan bir çalışma. Çok dua ettik gerçekleşsin diye. Toplantıda özellikle bu talebi ciddi şekilde ortaya koyan Ahmet Dursun kardeşimizle birlikte biz de hararetle savunmuştuk. Cenab-ı Hak nasip etti, gerçekleşti. Şimdi olayın bir görünen boyutu var, görünen boyutunda hakikaten maksat beklenenin de üstünde hasıl oldu. Burada çok güzel bir hava var. Bir de Risale-i Nur kongrelerinin ilk çıkışında, 11 yıl önce bir birliktelik ve dünya genelinde bir insanlık mesajı ortaya koymak mesajı vardı. Köln bu anlamda Avrupa’nın çok önemli bir merkezi ve bu merkezde Üstadın “Doğu” ve “Batı” kavramlarını ele almasının şu coğrafyada gündeme getiriliyor olması, dünyanın geleceği açısından çok külli bir dua olduğu düşüncesindeyim. Buna yürekten inanıyorum. İnşallah bunun karşılığı belli bir zaman dilimi içerisinde daha net olarak gözükecek. Tabi şuan gözüken tablo da bizi mutlu etmeye, şükretmeye yetecek bir tablo. İnşallah sonrasında çok daha güzel meyvelerini göreceğiz, diye inanıyorum. Organizasyon çok güzel, hatta ben beraber olduğumuz İstanbul Üniversitesi’nden Arif Yavuz’a dedim ki; “Bunu profesyonel bir şirket yapsa -ki zaman zaman ilaç toplantıları sebebiyle o tip şeylere katılıyoruz- bu kadar yapamazdı. Hakikaten arkadaşlarımızdan Allah razı olsun. Çok iyi hazırlanmışlar. Hiçbir aksaklık yaşanmadan her şey problemsiz şekilde işledi. Tabi bunun mutfağında çok büyük emek var. Allah razı olsun, emeklerinizi zayi etmedi. İnşallah bu bundan sonra da güzel hizmetlere vesile olsun.