“Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Kim benim sünnetimi ihya ederse beni sevmiş olur.
Beni seven de Cennette benimle beraber olur” 1
Ne kadar da müjdeli, ne kadar da ümit verici, yeisten koşar adım uzaklaştıran bir hadis değil mi sahiden? Evet, kesinlikle öyle… Bu hadis hatırıma düşünce “Ne kadar da merhametli bir Allah’a inanıyoruz Elhamdülillah” diyorum. Tabii belki de daha iyi anlamamız gereken bir nokta var ki o da hadiste geçeni ihya etmek ön koşulu. İhya, bildiğimiz üzere, hayy kökünden gelen, hayat vermek, canlandırmak anlamına gelen bir kelime. Yani kim bir sünnetimi canlandırırsa diyor Efendimiz (asm). Nedir peki canlandırmak? Bir kere uydum bu sünnete, işte canlandııı. Bitti, bu kadar diyemeyiz elbette değil mi? Onu bıraktığımız an, onu kendimizde öldürdüğümüz an olacaktır. Öyleyse daimi tutunmak diyelim mi biz buna? Sıkı sıkıya sarılmak, o sünnete yapışmak diyelim hatta olmaz mı? Bence olur, çok da güzel olur.
Öyleyse gelin unutulan bir sünnetten bahsedelim bugün, farz gibi sünnetten… Yani “Misvak”tan. Tamam, güzel kardeşim misvak tabii ki çok önemli de neden farz gibi olsun diyorsanız eğer hemen sebebini söyleyivereyim. Efendimiz (asm) diyor ki; Misvak kullanmam bana o kadar emredildi ki, üzerime farz kılınacağından korktum.2 Ve Ümmetime zorluk vermeyeceğinden korkmamış olsaydım misvak kullanmalarını farz kılardım. Sahiden de farz gibi değil mi?
Efendimiz misvaklanmaya o kadar çok ehemmiyet veriyor ki vefat etmeden biraz önce de misvaklanmayı nasip ediyor Cenab-ı Hakk ona, Efendimiz’in (asm) en sevdiğinin, Hz. Aişe’nin (ra) eliyle ikram ediyor misvağı. Hz. Aişe (ra) validemizin tükürüğüyle ıslanan misvak ile misvaklanıyor Efendimiz (asm) son kez. Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz de öyle dirilirsiniz müjdesi verilmiyor mu? İşte en güzel örneklerinden biri de bu olmalı çünkü Efendimiz (asm) hayatının o kadar çok merkezine alıyor ki misvağı. Gece, misvağı yanında olmaksızın yatmadığı gibi sabah kalkar kalkmaz ilk işi dişlerini temizlemek oluyor.3 O kadar ki, bazı sahabeler onun günde kaç defa dişlerini misvakladığını sayamadıklarını söylüyorlar.4 Hatta Efendimiz de,
“Ben o kadar çok misvak kullanırdım ki, dudaklarıma iz yapmasından ve dişlerimin aşınacağından korkardım” sözleriyle ifade ediyor ne kadar çok misvaklandığını.
“Yahu Tubanur kardeşim, iyi diyorsun, hoş diyorsun da biz ne zamanlar kullanacağız peki misvağı?” diyorsanız; el cevap: Efendimizin (asm) kullandığı gibi, onun kullandığı zamanlarda… Sabah kalkar kalkmaz, gece yatarken… Eve girer girmez mesela… Çünkü Hz. Aişe’nin (ra) rivâyet ettiği üzere; Resulallah (asm), evine girdiği zaman ilk önce misvaklanırdı. Gece yatarken misvaklanırdı. Dahası, namazların öncesinde misvaklanırdı ve bunu ümmetine yani bizlere de çok tavsiye ederdi çünkü “Misvak kullanarak kılınan namazın fazileti; misvak kullanmadan kılınan namazdan yetmiş kat fazladır buyuruyordu”5 . Aslına bakılırsa, az önce de belirttiğim gibi Efendimizin (asm) kaç defa misvaklandığını sayamayan sahabeleri hatırlayınca biz de misvağı öyle kısıtlı bir zamana hapsetmemeliyiz… Ne zaman aklımıza gelse o zaman misvaklanmalı, misvağımızı da yanımızdan ayırmamalıyız. Neticede misvak taşımak da sünnet…
Rabbim bizleri farz gibi sünneti, misvağı, unutan kullarından kılmasın inşaallah. Unutulan bu kıymetli sünnetin ihyasına vesile kılsın cümlemizi. Amin. Bir sonraki yazımızda “Misvağın faydaları nelerdir? Özellikle sağlığımıza faydaları nelerdir?” sorularına cevaplar bulacağız inşaallah. Bir sonraki yazımızda buluşmak duasıyla hoşça kalın…
Dipnotlar:
1. (Tirmizi, Sünen, İlim, 39/16 (V;46))
2. (Müsned, 1: 237, 285, 307)
3. (Ebû Dâvud Tahâre, 30; Ahmed b. Hanbel, I, 373; Dârimî, Salât, 165)
4. (Ahmed b. Hanbel, III, 445, 446)
5. (Ahmed b. Hanbel VI.272).