Gelişen teknoloji sayesinde medya, koca dünyayı artık avucumuzun içine taşıyor. İstediğimiz her tür bilgiye anında ulaşım, muhteşem fırsatlar dünyasını da ayaklarımızın altına seriveriyor. Avucumuzun içindeki o parlak ekran, çocukluğumuzun masallarındaki “Alaaddin’in Sihirli Lambası” masalındaki gibi ”Dile benden, ne dilersen!” diyor…
Müsbet kullanım
Kimi düşünürler “Dünya artık köy bile değil. Duvarları olmayan bir çadır” ifadesini kullanıyorlar. Hemen her gerçeğin şeffaflaştığı, haksızlıkların gizlenemediği bir ortam sunuyor teknoloji. Müsbet mânâda kullanıldığında, teknoloji sayesinde, bilgi akışının kolay ve ulaşılabilir olması, muazzam bir güç: Âfetlerde kurtarma organizasyonunda, yoksullara yardımda, eğitim-araştırma konularında dünyanın dört bir yanındaki ehil kimselere ulaşma gibi konularda yeri doldurulamaz bir destek! Cep telefonu ile kütüphanelerce bilgiye bir anda ulaşmak mümkün. Sözgelimi sadece Risale-i Nur konusunda hazırlanan onlarca site mevcut…
Üç f
Bununla beraber görülen o ki; internet ve televizyon gibi iletişim araçlarının futbol, reklâm, eğlence, show dünyasındaki kullanımı çok daha fazla. İnternet ve televizyon yayınlarının manevî tahrip edici etkisi insanlar üzerinde muazzam bir baskı oluşturup, dünya görüşlerini etkileyecek kadar güçlü. Latin Amerika’nın diktatörlerinden birinin “Ben toplumu 3 F ile idare ediyorum: Fado (müzik), fiesta (eğlence), futbol” dediği rivayet edilir.
Ekranlar ve gözler
Artık telefonuna baktığı kadar muhatabının yüzüne bakmıyor insanlar. Bir taraftan güya konuşuyor, diğer yandan ekrana düğümlenmiş gözler. Parmaklar devamlı dokunmatik ekranda ya da mesaj tuşlarında dolaşıyor. Gözlerdeki o donuk ifade kimi zaman ürkütüyor.
Avuç içi donanımlı telefonlara, bir de evlerdeki televizyonu, şehir meydanlarındaki elektronik bilgilendirme levhalarını, toplu taşıma araçlarındaki ekranları ekleyince, hipnozun boyutlarını tahmin etmek zor değil. Oysa ki gözlerimizi ekrandan çevirip sevdiklerimize bakmaya ne kadar ihtiyacımız var!
Evlilik-aile-hipnoz
Kitle iletişim araçlarının aile üzerindeki etkileri ile ilgili onlarca araştırma mevcut. Kitaplar, makaleler, araştırma tezleri, seminerler, sempozyumlar…
Sözgelimi artık cep telefonlarından bile izlenilebilir hale gelen televizyon dizilerinin toplum üzerindeki etkileri burada sıralamakla bitmeyecek kadar uzun: Aileyi oluşturan sadakat, merhamet, hürmet, muhabbet gibi kavramları ortadan kaldırması, insanları yalnızlaştırması, iktisat ve kanaat-rıza yerine tüketim kültürünü yaygınlaştırması…
Velhasıl küresel kültürün, hayatı haz ve tüketim kültürü üzerine yerleştirmesi ciddî bir tehlike olarak aile kurumunu tehdit etmektedir. Her şey alınır satılır meta durumuna indirgenmekte, “ben” duygusu güçlenerek insanî değerlerden uzaklaşılmaktadır. Sabır, fedakarlık kavramları ortadan kalkmaktadır. Aile fertleriyle iletişim konusunda aksaklıklar olduğunda sabır değil, insanlar birbirlerine tahammül bile edememektedir. Böyle bir ortamda muhabbet, hürmet, sadakat, emniyet kalır mı dersiniz?
Hipnoza Risale-i Nur reçeteleri
Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle sefih medeniyet “cazibedar bir fitne” ile âkıl ve sâir lâtifeleri uyuşturmaktadır. Kadının ve ailenin yeniden yapılandırılması noktasında Kur’ân ve sünnet kaynaklı bilgilerin yeniden gözden geçirilerek uygulama alanlarının oluşması gerekir. Aile eğitim seminerleri, özel okumalar, dramalar, filmler, cep kitapları, diziler, kamu spotları…
Bunlar Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığını ilgilendiren konular olsa da bizlerin de kendi çapımızda ya da dostlarımızla birlikte yapabileceğimiz çok şeyler vardır…
Çağın hastalıklarına derman olan bir Kur’ân tefsiri olarak Risale-i Nur’un mesajlarının tekrar tekrar okunması, beraberce tefekkür edilmesi için farklı sohbet imkânlarının oluşturulması bunlardan en önemlisidir…
Kendimize özel Risale-i Nur okumalarımız, evimizde, mahallimizde dostlarımızla birlikte plânladığımız Nur sohbetlerimiz, toplantılarımız hayatî önem arz eder.
Hülâsa
Kitle eğitim araçları ile küresel bir hipnoz gerçekleştirilmektedir. Bu konuda bilinçli yaklaşımı, müsbet yönüyle kullanımı anlatan rehberlere ihtiyaç vardır. Risale-i Nur Kur’ân ve Sünnet merkezli “donanımlı insan olmak” konusundaki en önemli rehberlerden biridir. Çağımızın rehberidir. Bediüzzaman Hazretlerinin “Risale-i Nur Asa-yı Musa gibi, dalaletin ve şirkin bütün sihirlerini iptal eder” tarzındaki cümlelerini hiç “küresel hipnoz” açısından düşündük mü? O yüzden Risale-i Nur’u tekrar tekrar okumaya devam!