Hz. Ali (ra) rivâyet ediyor:
Âlimler yeryüzünün kandilleri, peygamberlerin halifeleri, benim ve diğer peygamberlerin varisleridir.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Âlimler önderdirler. Takva sahipleri efendi ve reistirler. Bunlarla oturup kalkmak hayır ve iyiliği arttırmak demektir.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Âlimler, peygamberlerin varisleridir. Göktekiler onları sever. Öldüklerinde kıyamete kadar denizdeki balıklar kendilerine Allah’tan mağfiret dilerler.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Alimler üç türlüdür. (1) İlminden hem kendisinin, hem de insanların istifade ederek yaşadıkları âlim. (2) İlminden insanlar istifade ettiği halde kendisi istifade etmeyip kendi kendini helak eden âlim. (3) Kendisi ilminden istifade edip buna göre yaşadığı halde başkaları kendisinden istifade etmeyen âlim.
Hz. İbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
İlim ibadetten üstündür. Dinin temel direği takvadır.
Hz. İbni Ömer (ra) rivâyet ediyor:
İlim üç türlüdür: Açıklayıcı bir kitap, eskiden beri sürüp gelen güzel bir âdet ve “Bilmiyorum” diyebilmektir.
Hz. Ali (ra) rivâyet ediyor:
İlim hazineler şeklindedir. Anahtarları ise soru sormaktır. Soru sorun ki, Allah size merhamet etsin. Çünkü soru sormakla dört kişi mükâfat alır. Soruyu soran, cevabı vermek suretiyle öğreten, dinleyen ve bunları seven.
Hz. Übade (ra) rivâyet ediyor:
Âlim bildiğiyle amel edendir.
Hz. Cabir (ra) rivâyet ediyor:
İlim ikidir: Birisi kalptedir. Faydalı ilim de budur. Birisi de sadece dildedir. Bu ilim Allah’ın insanoğlu aleyhindeki delilidir.
Hz. İbni Mes’ûd (ra) rivâyet ediyor:
İnsanların öyleleri vardır ki, Allah’ı hatırlamanın anahtarıdır. Onlar görüldükleri anda Allah hatırlanır.
Hz. Numan bin Beşir (ra) rivâyet ediyor:
Kişinin Allah’ın kendisine verdiği nimeti dile getirmesi şükürdür. Bunu yapmaması ise nankörlüktür. Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez, insanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez. Cemaat bereket, ayrılık ise azaptır.
Hz. Ebû Zer (ra) rivâyet ediyor:
İki kişi bir kişiden, üç kişi iki kişiden, dört kişi de üç kişiden daha hayırlıdır. O halde cemaate sarılınız. Çünkü Allah ümmetimi ancak hidâyet üzere bir araya toplar.
Hz. Ebû Hureyre (ra) rivâyet ediyor:
Allahu Taâlâ şöyle buyurdu: “Ey Ademoğlu, sen Beni andığın sürece Bana şükrediyorsun demektir. Beni unuttuğun sürece de Bana karşı küfranı nimette bulunuyorsun demektir.”
Hz. Muaz bin Cebel (ra) rivâyet ediyor:
Cennet ehli, Allah’ı zikretmeden geçirdikleri bir ânın dışında hiçbir şeye teessüf etmeyecekler.
Hz. Hasan Basri (ra) rivâyet ediyor:
Receb Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Recep ayına Recep ismi verilmiştir. Çünkü bu ayda Şaban ve Ramazan hürmetine büyük hayır ve hürmet bahşedilmiştir.
Kaynak: Camiu’s-Sağir