Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Çocuklarınıza değer verin ve onları güzelce terbiye edin.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
İlim öğreniniz, ilim için de ağırbaşlı ve vakur olmayı öğreniniz. İlim aldığınız kimseye karşı tevazu gösteriniz.
Hz. Ali (ra) rivâyet ediyor:
İnsanların anlayıp kavrayacakları dilden konuşun. Onların Allah ve Resulünü yalanlamalarını ister misiniz?
Hz. Cabir (ra) rivâyet ediyor:
İlim ikidir: Birisi kalptedir. Faydalı ilim de budur. Birisi de sadece dildedir. Bu ilim Allah’ın insanoğlu aleyhindeki delilidir.
Hz. İbni Amr (ra) rivâyet ediyor:
Nice ilmi yüklenenler vardır ki, dinde ince anlayış sahibi değildirler, ilmi kendine fayda vermeyen kişiye cehaleti zarar verir. Kur’ân’ı seni kötülüklerden sakındırdığı müddetçe oku. Eğer seni kötülüklerden sakındırmıyorsa okumamışsın demektir.
Hz. Zeyd bin Eslem (ra) rivâyet ediyor:
Cehaleti terk eden, malının fazlasını veren ve adaletle iş gören kimseye müjdeler olsun!
Hz. İbni Ömer (ra) rivâyet ediyor:
İlim üç türlüdür: Açıklayıcı bir kitap, eskiden beri sürüp gelen güzel bir âdet ve “Bilmiyorum” diyebilmektir.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Kişi öldüğünde şu üç şeyden gelenler hâriç, ameli kesilir. (1) Varlığı devam eden ve istifade edilen hayırlı bir eser, (2) kendisinden faydalanılan ilim, (3) kendisi için duâ eden hayırlı bir evlât.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Çin’de de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her Müslüman’a farzdır. Melekler, yaptıkları işten hoşlandıkları ilim talebeleri için kanatlarını yere sererler.
Hz. Hassan bin Ebî Sinan (ra) rivâyet ediyor:
Cahiller arasında ilim öğrenen kişi ölüler arasındaki diri gibidir.
Hz. Ka’b bin Mâlik (ra) rivâyet ediyor:
Her kim ki, âlimlere karşı övünmek, cahillerle cebelleşmek veya insanların sevgisini kazanmak için ilim öğrenirse onun âkibeti Cehennem’dir.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Ameller niyetlere göredir. Kişi için ancak niyet ettiğinin karşılığı vardır. Şu halde kimin hicreti Allah ve Resulü için ise o kimsenin hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin de hicreti elde edeceği bir dünyalık veya nikahlayacağı bir kadın için ise, onun da hicreti hicret ettiği o şeyedir.
Hz. Îbni Ömer (ra) rivâyet ediyor:
En üstün îman, insanların senden emin olmasıdır. En üstün Müslümanlık, dilinden ve elinden insanların selâmette kalmasıdır. En üstün hicret, günahlardan kaçmadır. En üstün cihad, Allah yolunda şehit edilmen ve atının da boğazlanmasıdır. En üstün zühd, kalbinin sana verilenle huzur bulmasıdır. Allah’tan isteyeceğin en üstün dilek, din ve dünya hakkında afiyet istemendir.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Bana Yesrib dedikleri [Medine] bir beldeye hicret etmem emredildi. O, ateşin demirden pası giderdiği gibi, kötü insanları kendisinden uzaklaştırır.