Modern hayatın en büyük sağlık problemlerinden biri olan şişmanlık sadece ana babalarda değil, çocuklarda da yayılıyor. Erken yaşta tansiyon, kolesterol, hormon bozukluğu,depresyon ve şeker hastalığı ile tanışan kilolu aile fertlerini ileride birçok rahatsızlık bekliyor. Oysa ki, yemek listemizde yapacağımız küçük değişiklikler bu durumu önleyebilir:
* Evde cips, kurabiye, tatlı, gofret gibi atıştırmalıklar bulundurmayın.
* Buzdolabınızda her zaman az şekerli meyveler, salatalık, domates, havuç gibi atıştırmalıklar bulunsun.
* Sebzeleri az pişirin ve tabağınızı süsleyerek sofraya getirin. Sofranızdan sebzeyi eksik etmeyin.
* Yoğurt, tereyağı, yumurta ve peynir uzun süre tok tutan, sağlıklı protein içeren gıdalardır. Kahvaltıda bunları ihmal etmeyin,
* Mutfağınızda kavrulmamış badem, ceviz, fındık eksik olmasın.
* Köfteyi hindi etinden yapmayı deneyin.
* Haftada en az 2-3 gün ızgara veya fırında balık yemeye alıştırın.
* Çocuğunuz hamburger- köfteden vazgeçemiyorsa çiğköfte yer gibi ekmek yerine marulun içine sararak yedirmeyi deneyin. Daha az karbonhidrat ve kalori tüketmiş olur.
* Beslenme çantasına evde yapılan köfte, yumurta, peynir, tereyağlı tam tahıllı ekmek, kuruyemiş ve meyve koyun.
* Kilo yapan şekerli içecekler yerine, ayran, domates, greyfurt suyuna öncelik verin.
* Sofraya ailece oturmaya çalışın. Yemek sırasında TV, cep telefonu ve bilgisayar kullanılması iletişimi engeller. Hem de yenilen gıdanın cinsi ve miktarına dikkati dağıtır. O yüzden sofrada bunlara yer vermeyin.
* Kıvırcık salata ve mercimekle yapılan bir salata oldukça doyurucu ve az kalorilidir, salatasız sofra kurmayın.
* Et yemeklerini patatesle değil sebzeyle yapın ve sebzeleri az pişirin.
* Kızartma yerine ızgara, buğulama ve fırın yemeklerine ağırlık verin.
MUTFAĞIN BAŞKÖŞESİNDE BİTKİ ÇAYLARI
Havalar soğumaya başlayınca hastalıklar da kapıya dayanıyor. Hapşırık, öksürük, burun akıntısı derken mendili elimizden düşüremez hale geliyoruz. Genellikle boğaz ağrısıyla gelen hastalıklara karşı güçlü olmak için bitki çaylarından destek alabilirsiniz. Boğaz ağrılarını hafifletmeye ve boğazın yumuşamasını sağlamaya yardımcı olan bitki çayları iltihabın giderilmesine de destek oluyor. “Boğazım acıyor” dediğinizde, şikayetinize çözüm olabilecek bitki çaylarının doğru demlenmesi de çok önemli.
Adaçayını demlerken dikkat!
Adaçayının yapraklarında maddeler; ağız ve boğaza yerleşen enfeksiyon ve iltihapları gidermeye yardımcı oluyor. Adaçayından en verimli şekilde yararlanabilmek adına demleme tekniği de önem taşıyor. 1 bardak kaynamış suya 2-3 poşet adaçayı ilave edip 10-15 dakika ağzını kapatarak demlenmesine izin verin. Günde 2 fincan kadar tüketebilirsiniz.
Boğaz ağrısına nar kabuğu ya da karanfil
Narın kabuğunda bulunan maddeler boğaz enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin etkinliğini azaltarak boğaz ağrısına çözüm olabiliyor. Nar kabuğunu yemek yerine kurutup çay olarak tüketmek daha sağlıklı. 2 çay kaşığı kurutulmuş nar kabuğunu, üzerine 1 bardak su ilave ederek kapalı ve mümkünse cam bir fincanda 10 dakika demleyerek içebilirsiniz.
Karanfilin içeriğinde bulunan maddeler boğazdaki yanmayı gideriyor. Ağız, boğaz yolu enfeksiyonlarında ise antiseptik ve ağrı giderici olarak görev alıyor. Çiğneyerek tüketebileceğiniz gibi günlük olarak içilen çayların içerisine de karanfil ilave edebilirsiniz.
Boğaz kuruluğuna nane çayı
Nane, boğazın yumuşamasına ve kuruluğun giderilmesine yardımcı olur. Bu nedenle günde 1-2 fincan içebilirsiniz. Fakat reflü probleminiz varsa uzak durmalısınız.
Meyan kökü balgam söktürüyor
Meyan kökü boğazda oluşan balgamın sıvılaşmasını sağlayarak atılmasına yardımcı oluyor. 3 bardak suya, 3 tatlı kaşığı meyan kökü ilave edip, 15 dakika demledikten sonra günlük olarak tüketebilirsiniz.