Omega 3 haplarının sağlık açısından pek bir yararı olmadığı ortaya çıktı.
Çoğu vitamin takviyesinin pek bir işe yaramadığını gösteren bilimsel çalışmaların sayısı artıyor. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir araştırma C vitamini ve kalsiyumun da aralarında olduğu en çok kullanılan vitamin takviyesinin sağlık açısından elle tutulur bir faydası olmadığını ortaya çıkarmıştı. Bu durum balık yağı hapları için de aynı şekilde sonuçlandı. University of East Anglia tarafından yürütülen yeni bir çalışma da 112.000 kişi arasından rasgele seçilen iki grubun biri bir yıl boyunca Omega 3 takviyesi aldı, diğer grup ise normal diyetlerine devam etti. Sonuçlar iki grup arasındaki ölüm oranlarında belirgin bir fark olmadığını gösterdi. Takviye alan grupta ölüm oranı yüzde 8,8 iken takviye almayan grupta bu oran 9 olarak ölçüldü. Kalp krizi ve felç oranlarında da dikkate değer bir fark gözlenmedi. Çalışmayı yürüten Lee Hooper, Times’a verdiği röportajda takviye almaktansa diyetinize balık eklemenin daha faydalı olduğunu böylece Omega 3’ün yanında balıkta bulunan doymuş yağlar, selenyum, demir, D vitamini gibi diğer faydalı besinleri de alabileceğinizi söyledi. Yeşilist / Temmuz 2018
Ağrı kesici ilaçlar bağışıklık sistemimiz kadar ağrı kesici değil
Beynimiz salgıladığı kimyasallar ile gerek beyinde ağrıyı hisseden bölgede, gerekse omurilik soğanındaki iletici sinirlerde engelleme yaparak, ağrının duyulmasını önler veya azaltır. Ancak vücudumuzun kendi dinamiklerine önem verilmeyişi ve çok kolay ağrı kesici kullanılması bu sistemin etkinliğini azaltmaktadır. Savaşlarda yaşanan ve kahramanlık hikâyesi olarak anlatılan bazı durumlarda, insanların kolunun koptuğunu veya yaralandığını uzun süre sonra fark ettikleri anlatılır. Bu tür olaylar özellikle Çanakkale Savaşı’nda çok yaşanmış ve anlatılmıştır. Hikâye olmanın ötesinde, beyin, savaş, felaket gibi durumlarda endorfin salgısını hızla artırarak kişinin o anki duruma uyum sağlamasını ve ağrıdan dolayı gücünün ve mücadele azminin azalmasını önler. Hiçbir ağrı kesici, ağrının gerçek nedenini ortadan kaldırmaz. Beyinde ağrıyı hissetmemize sebep olan hormonların salgılanmasını engeller. Vücudun da bu engele karşı direnç mekanizması gelişir. Bu nedenle sık ağrı kesici alanların gittikçe ağrıyı dindirmediği gerekçesiyle doz artırımına gittiğini görürsünüz. Bu sonuç bir yana, ağrı kesicilerin içerdiği tuzdan ötürü, ciddi sindirim problemlerine ve kalp damar hastalıklarına yol açtığı da bilimsel bir gerçektir. İnovatif Kimya Dergisi/ Mart 2017
Kâinatın ağrı kesicileri de mevcut
Kâinatın ağrı kesicileri, her ağrının sebebini ortadan kaldırmaya yönelik, vücutta faaliyet gösterdiği için, ağrıya göre farklı tercih yapılmalıdır. Pek çok gıdanın içinde ağrı kesici dediğimiz, nonsteroidal anti-inflamatuar ilaçların etken maddesi olduğu da bilimsel bir gerçektir.
Badem: Böbrek, mesane ve idrar yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
Biberiye: Romatizma ağrılarını dindirir.
Defne: Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını iyileştirir.
Hayıt: Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Karın ağrısı ve ishali keser.
Kantaron: Çayı kuvvet verici, iştah açıcıdır. Ayrıca astım ve mide ağrılarında faydalıdır.
Karanfil: Diş ağrıları için çok faydalıdır. Bir adet kuru karanfili ağzınıza alıp çiğnediğinizde diş ağrısı geçer.
Nane: Kuru nane, ağızda bekletilerek çiğnendiğinde baş ağrısına iyi gelir, sindirimi rahatlatır.