Hayat iyi ile kötünün, güçlü ile zayıfın, zengin ile fakirin, kadın ile erkeğin çetin imtihanlarıyla dolu. Mesele gördüğünüz tabloyu nasıl yorumladığınızda. “Siyah ile beyaz, gece ile gündüz, iyi ile kötünün varlığı olayları mukayese edebilmemiz, farkı fark edebilmemiz içindir” de diyebilirsiniz, hayatı “çekilmez bir mücadele meydanı” olarak da tanımlayabilirsiniz. Kişinin tercihine bağlı.
Kur’ân ve hadislerde müminlere hep ümitvar olmak, Allah’ın rahmetinden ümit kesmemek gerektiği ders verilir. Müfessirler hayatlarıyla ve eserleriyle yaşadıkları dönemlerin insanlarına hep bu dersi verirler.
Osmanlının parçalanmasını, padişahlığı, meşrutiyet dönemini, dünya savaşlarını, tek partili ve çok partili Türkiye’yi yaşayan Bediüzzaman Hazretleri de en kara günlerde çevresine hep ümitvar olmanın güzelliklerini anlatmıştır. “İfrat ediyorsun, hayali hakikat gösteriyorsun. Zaman ahirzamandır, gittikçe daha fenalaşacak” diyenlere “Neden? Dünya herkese terakki dünyası olsun da, yalnız bizim için tedenni dünyası olsun, öyle mi? İşte ben de sizinle konuşmayacağım, şu tarafa dönüyorum, müstakbeldeki insanlarla konuşacağım” demiştir.
Bu sözlerin muhatapları olan bizler de iyi ile kötünün mücadelesinde sadece ülkemizde değil tüm dünyada üzücü haberler yanında müjdeli haberleri de okuyor, yaşıyoruz. İşte bunlardan birkaçı:
Avusturyalı rahip
Avusturya’da hükümetin anaokullarında yürürlüğe giren başörtüsü yasağını ilkokullarda da uygulamak istemesine Avusturyalı Rahip ve Teolog Paul Zulehner tepki gösterdi: “Devletin başörtüsüne müdahale etmesi tamamen totaliter bir saldırıdır” dedi.
Avusturya’daki Müslüman genç kızların hükümetin yorumladığı gibi kişiler olmadığını belirten Zulehner, aşırı sağcı hükümetin hangi hakla başörtüsü konusuna müdahil olduğunu anlamlandıramadığını ifade ederek hükümetin dinî gruplar arasında adaletsizce hareket ettiğini söyledi. “Eğer başörtüsü yasaklanıyorsa bütün okullardan haç işareti de derhal kaldırılmalı” dedi. (Yeni Asya gazetesi, 25 Kasım 2018)
Yasa tasarısına göre Yahudilerin başlarına taktığı kipa serbest, Müslümanların başörtüsü ve Sihlerin türbanı yasak olacak.
İspanyolcaya çevrilen Risale-i Nur
İlk müjdeli haberimiz Risale-i Nur’u tanır tanımaz İspanyolcaya çevirmeye başlayan Yusuf Fernandez. Şöyle diyor: “Günümüzde, Batıdaki pek çok insan bir rehber arayışına girmiş bulunuyor, çünkü hayatlarının boş ve anlamsız olduğunu hissediyorlar. İslâm onlara, dünyamızı ve kâinatı anlayabilmeleri için rasyonel cevaplar veriyor ve mutlu edecek bir inanç kazandırıyor. Said Nursî’nin eserleri insanları Allah’ı, Onun varlığını ve bahşettiği nimetleri düşünmeye sevk ediyor. Sadece akıllarımıza değil, kalplerimize de dokunuyor. Ümit ediyorum, sadece Batı’da değil, bütün dünyada daha çok insan bu eserleri tanıyacaktır.” (Yeni Asya gazetesi, 19 Aralık 2018)
Burkayı yasaklamam
Hollanda Amsterdam’ın kadın Belediye Başkanı Femke Halsema ülkede beş ay önce onaylanan burka yasağını başkentte uygulamayı düşünmediğini ifade etti. “Bir kadın burkalı olduğu için onu tramvaydan çıkarmanın Amsterdam’a ait bir uygulama olmadığını düşünüyorum. Şehirde kısıtlı sayıdaki zabıta ve polislerin daha önemli işleri var” dedi. (Agg)
İslâm toplumunu önemsiyoruz
Arjantin Bakanlar Kurulu Başkanı Marcos Pena, “Hükümet olarak İslâm toplumunu önemsiyor ve saygı gösteriyoruz. Arjantinliler olarak da karakterimizi oluşturan çeşitlilikle onur duyuyor ve elde ettiğimiz diyalogun değerini biliyoruz” dedi. (Agg)
Hülasa
Hayat iyi ile kötünün mücadelesinden ibaret. İnsana Rabbini adeta bir pusula gibi tarif eden vicdanının sesini susturmayıp iyiye destek verip, kötü ile mücadele edenlere ne mutlu! Rabbimiz tıpkı Yusuf Fernandez gibi diğerlerini de İslâmiyetle şereflendirsin. Nimetini tamamlasın…
Yükleniyor ...
