Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Ameller niyetlere göredir. Kişi için ancak niyet ettiğinin karşılığı vardır. Şu halde kimin hicreti Allah ve resulü için ise o kimsenin hicreti Allah ve resûlünedir. Kimin de hicreti elde edeceği bir dünyalık veya nikâhlayacağı bir kadın için ise, onun da hicreti hicret ettiği o şeyedir.
Hz. Îbni Ömer (ra) rivâyet ediyor:
En üstün îman, insanların senden emin olmasıdır. En üstün Müslümanlık, dilinden ve elinden insanların selâmette kalmasıdır. En üstün hicret, günahlardan kaçmadır. En üstün cihad, Allah yolunda şehid edilmen ve atının da boğazlanmasıdır. En üstün zühd, kalbinin sana verilenle huzur bulmasıdır. Allah’tan isteyeceğin en üstün dilek, din ve dünya hakkında afiyet istemendir.
Hz. Ebû Said (ra) rivâyet ediyor:
Büyük günahlar yedi tanedir: “Allah’a ortak koşmak, Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmek, namuslu kimseye zina isnad etmek, savaştan kaçmak, faiz yemek, yetim malı yemek, hicret ettikten sonra bedevîliğe geri dönmek.”
Hz. Fudale bin Übeyd (ra) rivâyet ediyor:
Mü’min, insanların malları ve canları konusunda kendisinden emin oldukları kimsedir. Muhacir de hatâ ve günahlardan uzak duran kimsedir.
Hz. Îbni Arar (ra) rivâyet ediyor:
Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların selamette olduğu kimsedir. Muhacir, Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçandır.
Hz. Ebû Said (ra) rivâyet ediyor:
Kıyamet günü muhacirlerin üzerine oturacakları altından minberler vardır. Onlar korkudan emin olacaklardır.
Hz. Âişe (ra) rivâyet ediyor:
İki sarhoşluk sizi saracaktır. Dünya sevgisi sarhoşluğu ve cehalet sevgisi sarhoşluğu. Böyle bir zamanda artık iyiliği emretmez, kötülükten de sakındırmazsınız. O zamanda Kur’ân ve sünneti ayakta tutanlar muhacir ve ensarın sevapta ileri olan ilkleri gibidirler.
Hz. Muâz bin Cebel (ra) rivâyet ediyor:
Üç şey vardır ki, onları yapan büyük günah işlemiş olur. Haksız yere açılmış bir bayrağın etrafında toplanan, anne babasına isyan eden, yardım etmek için zâlimle beraber yürüyen.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Mü’minin dört düşmanı vardır: Kendisine hased besleyen mü’min, ona kin duyan münafık, yoldan saptıran şeytan ve onunla savaşan kâfir.
Hz. Ebû Saîd (ra) rivâyet ediyor:
Şüphesiz muhacirlerin fakirleri zenginlerinden beş yüz sene kadar evvel Cennete girecekler.
Hz. Mesleme bin Muhalled (ra) rivâyet ediyor:
Muhacirler, diğer insanlardan kırk sene önce Cennete gireceklerdir. İnsanlar hesap vermek için bekletilirken onlar Cennette nimetlenirler.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
İster zâlim, ister mazlum olsun din kardeşine yardım et. “Mazlumken tamam da, zâlim iken ona nasıl yardım edeyim?” diye soruldu. Resûlullah şöyle cevap verdi: Onun zulmüne engel olursun. İşte böyle yapman, kendisine yardım etmektir.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
İmkanı olduğu halde kurban kesmeyen kimse bizim namazgâhımıza yaklaşmasın.
Hz. Hasan bin Ali (ra) rivâyet ediyor:
Kim ki gönül hoşluğuyla ve kestiği kurbanın sevabını Allah’tan umarak kurban keserse bu onun için Cehennem ateşine karşı perde olur.
Hz. Abdullah bin Kurat (ra) rivâyet ediyor:
Allah katında günlerin en büyüğü Kurban Bayramı’nın birinci ve ikinci günüdür.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Allah mazlumun ve darda kalmışın imdadına koşulmasını sever.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Müslüman’a zulmedip de hakkını gasp edene yazıklar olsun.
Hz. Îbni Amr (ra) rivâyet ediyor:
İslâmiyet açısından inananların en üstünü diğer Müslümanların kendi dilinden ve elinden selâmette kaldığı kimsedir. Îman bakımından inananların en üstünü, ahlâkı en üstün olanlardır. Muhacirlerin en üstünü, Allah’ın yasak kıldığı şeylerden kaçanlardır. Cihadın en üstünü, aziz ve celîl olan Allah yolunda nefsiyle mücâdele eden kimsenin yaptığı cihattır.
Camiü’s-Sağir’dan…