Eğer ilk defa burada karşılaşıyor iseniz bu ifade size garip gelmiş olabilir. Ama bebek taşıyıcı kangurulardan bahsettiğimi söylesem eminim herkesin zihninde bir şey uyanacaktır. Orijinal ifadesi “babywearing” olan bebeği üzerinde taşıma eylemi, Türkiye’de bebek giyme olarak adlandırılıyor. Benim de bebeğimi taşıyacak bir araca ihtiyacım vardı ve ikamet ettiğim yer, bebek arabası kullanmak için fazla engebeliydi. “Araba yükü çekeceğime bebeğimin yükünü çekerim” deyip kanguru tipi ürünleri araştırayım dedim. Gördüm ki bu tip taşıyıcılar bir araçtan çok daha fazlasını ifade ediyormuş. Önce size öğrendiğim kadarıyla işin felsefesinden bahsedeyim.
İnsan türünün, yavrusuna taşıyıcı annelik yapan türlerden (kanguru gibi) olduğunu ileri süren bu anlayışın açıklamaları oldukça ilginç. Bildiğiniz üzere, 9 aylık gebelik sürecinde bebeğin gelişimi 3 aylık dilimler halinde takip ediliyor ve bu dönemlerin her birine ‘Trimester’ adı veriliyor. Fakat dünyaya geldikten sonra da ilk üç aylık dönem (yenidoğan bebeklik dönemi) bir nevi 4. Trimester olarak kabul görüyor. Yani bebekler bir seneyi anne karnının dışında tamamlamış oluyorlar. Lakin bu dönemde bebek henüz dünyayı tam algılayamadığından kendisi ve annesi arasındaki farkı, hatta annesinin vücudundan ayrıldığını dahi bilmiyor. Bu nedenle anne karnında alışmış olduğu rahatlığı, güveni, sıcaklığı vs arıyor. Bebekler bunun için sürekli kucakta olmak istiyorlar. Hatta ‘Sling’, kanguru gibi taşıyıcılar için “harici rahim” tabiri bundan ileri geliyor. Vücudun haricinde, ama bebeğe rahimde olduğu hissini ve huzurunu veren bir şey.
Bebeği üzerine giymek aynı zamanda geçen sayıda söz ettiğim doğal ebeveynlik kuramının 8 temel ilkesinden “tensel yakınlığı” da kolaylaştırıyor. Tensel yakınlık ebeveynin, bebeğin ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde fark edip karşılamasına hizmet ettiği için de ebeveyn-çocuk güvenli bağlanmasının olmazsa olmazı. Üstelik dünyadaki ilk aylarında sevgi, ilgi, güven ve kucak ihtiyacı şefkatli bir şekilde karşılanan bebeğin büyüdükçe daha rahat bağımsızlaştığı konusunda bilimsel araştırmalar da mevcut.
Burada ‘bebek giyme’nin; araştırdığım, bebeğini giyen diğer annelerden okuduğum ve kendim tecrübe ettiğim faydalarını birkaç madde halinde ifade etmek istiyorum:
1. Bebekle rahat hareket etme ve hayata karışma; ülkemizde bebek taşıyıcılarının çoğunlukla bilinen faydası bu. Ben ise diğerlerinin üzerinde daha fazla durmak istiyorum.
2. Tensel yakınlığı ve ebeveyn-çocuk güvenli bağlanmasını kolaylaştırma; bebek 9 ay boyunca alıştığı vücuda yakın. Annesinin sıcaklığını hissediyor, kalp atışlarını, iç organlarının seslerini duyuyor. Bir de ihtiyaçları daha hızlı fark ediliyor. Düşünsenize anne karnında her ihtiyacı daha istemeden karşılanıyordu. O minik yavru için ağlayarak bile derdini ifade etmek zorunda kalmak ne güçtür.
3. Gaz sancısını azaltma; (özellikle kendini çaresiz hisseden kolik bebek annelerinin bunu dikkate almasını şiddetle tavsiye ediyorum) dik pozisyon, karın üzerine doğal yoldan masaj ve annenin vücut sıcaklığı.
4. Bebeğin sakinleşmesini ve ağlamanın durmasını sağlama; bebekler kendilerini sakinleştirmeyi bilmezler. Öz-regülasyon becerisini ebeveynlerinden edinirler. Bu yüzden anne babanın endişesi çocuğa yansır ve ağlama şiddetlenir çoğu zaman. Bebeğin susmuyor mu? Öncelikle dur ve sakince üç derin nefes al. Sonra bebeğini giy ve biraz yürüyüş yap. Mümkünse açık havada ama evin içinde bile olur. Bu sırada ona güzel sözler söylemeyi ihmal etme. Fakat amaç; bebeğin anında susması değil, güvende olduğunu hissetmesi ve kendini sakinleştirmeyi zaman içerisinde ebeveyninden öğrenmesidir.
5. Bebeğin uykuya geçişini sağlama; bebeği uyutmayan belli başlı durumlar vardır. Açlık, gaz sıkıntısı, sıcak/soğuk ve bunların yanında kendini güvende hissetmeme. “Bebeğim artık uyusun da işimi gücümü yapayım” diyen anneler için bu gelen tavsiyem: Bebeğinizi iki saatte büyük enerji harcayarak zorla uyutup, uyuduğu bir saat içerisinde telaşla işlerinizi yetiştirmeye çalışıyor ve sonunda hiç dinlenemeden yine aynı tempoya dönüyorsunuz ya, bunun yerine onu üzerinize giyip bir saatlik işinizi sakince iki saatte yapmaya ve kalan bir saati ona sarılarak dinlenmeye ayırmaya ne dersiniz?
6. Annenin süt üretimini artırma; sevgi, mutluluk, oksitosin. Bebeğinizin nefesini yakınınızda hissetmek ve sütüm yetiyor mu diye endişe etmeyi bırakmak. Sadece bu ikisi sütü artırmaya yetecektir.
7. Dil gelişimine destek olma; bebek annenin ağız hareketlerini yakından takip ettiği için uzun vadede böyle bir faydası da bulunuyor.
İnsan yavrusu kucakta büyür. “Kucağa alıştırmayayım” endişesiyle çocuğu yalnızlık ve güvensizliğe teslim etmek, hem onun sağlıklı gelişimi, hem de ebeveyndeki çocuk sevme duygusu için ne büyük zarar. Biz istesek de kucağımızda kalmayacak yavrularımız, nasılsa büyüyüp özgürleşecekler. Bu zamanların tadını çıkarmak, sevgiyle sarıp sarmalamak ve nasıl bağımsızlaştığını heyecanla izlemek en keyiflisi. ‘Babywearing’ hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenleri şöyle alalım;
www.babywearingturkiye.com instagram: @babywearingtr