Fikir Bahçesi

Nedir bu BLW? (Baby Led Weaning)

Türkçe’ye “Bebek önderliğinde ek gıdaya geçiş” olarak çevrilmiş bu kavram orijinalinde anne sütünü bırakmayı ifade ediyor. Anne sütünün bırakılmasını bebeğe bırakmak, dolayısıyla bebeğin normal beslenmeye geçiş sürecini de kendi yönetmesine izin vermek anlamlarını içeriyor. Daha önce bu kavramı hiç duymayanların, kısaca bebek beslemesinde bir yöntem olduğunu bilmeleri yeterli.

Peki, nasıl bir yöntem bu BLW? Yakın geçmişte uygulanmasına alışık olduğumuz yöntemlerden epey farklı. Ama fıtrî mi, daha mı geleneksel yoksa modern bir yöntem mi, sizin takdirinize bırakıyorum. Bildiğimiz yöntemde bebek 6 aylık olduğunda (5. hatta 4. ayda başlayanlar da var) önce meyve suyu, yoğurt gibi sulu gıdalar daha sonra sebze ve meyvelerin çeşitli kombinasyonlarıyla hazırlanmış püre, lapa gibi karışımlar öğünler halinde ve kaşık yardımıyla bebeğe verilir. BLW’de ise ne püre vardır, ne de zaman. Bebeklerin 4. aydan itibaren etrafını keşfetme, ağız yoluyla tanıma çabası gösterdiğini biliyoruz. İşte BLW bu durumdan faydalanarak katı gıdaya geçiş sürecini daha rahat ve eğlenceli hale getiriyor. BLW yönteminde 6. aydan sonra yiyecekler belirli bir sırayla bebeğe teklif edilir. Sırayla dediysem kesin kuralları olduğundan değil de, bebeğin sindirebileceği şekilde ve gelişimine uygun sıraya konulur. Ve yiyecekler püre ve bulamaç haline getirilmeden tek tek, sadece buharda veya ızgarada yumuşatılarak parmak formunda, bebeğin rahatça kavrayabileceği şekilde ona sunulur. Yiyecekleri sırayla, koklayarak, tadarak, dokunarak tanıması sağlanır. Ve kesinlikle zorlanmaz. “Acaba doyuyor mu, geç kalırsam iştahsız olur mu, bebeğim yemeği sevmedi mi, beslenmesi yetersiz mi?” vs. diye kaygılanılmaz. Bebek istediği zaman ve istediği kadar yer, bazen anne sütüne ağırlık verir, bazen yemeğe. Böyle böyle kendi ihtiyacına göre bu geçiş sürecini tamamlar. Anne; süreci yöneten değil, izleyen ve bebeğe ihtiyacını veren bir konumdadır. Bu yaklaşım bana fıtrî gelmesine ve mantığıma da çokça uygun olmasına rağmen ek gıdaya geçiş denemeleri yaptığımız şu süreçte, ben biraz daha ortadan hareket etmeyi seçtim. Bazen kaşıkla yediriyorum, bazen de eline verip kendi yemesine fırsat tanıyorum. Çünkü böylesi benim şartlarıma daha uygun oldu. Bu yöntemin önce faydalı yönlerini sonra da zorluklarını kısaca not düşüp, kararı size bırakıyorum.

Sizin için ideal olan hangisi olurdu?

*  Ebeveynlerin en çok önemsedikleri şey, bebeklerinin gelişimini sağlıklı devam ettirmesi ve yemek yemeyi sevmesi yani iştahlı olması. Ancak çocuklar biz ne verirsek onu yiyorlar. Sağlıklı besinlere alışmaları konusunda sabırlı olamadığımız ve “aç kalmasın” korkusuyla sağlıksız ve besleyiciliği olmayan gıdaları verdiğimiz için aksülamel yaşıyoruz. Oysa BLW uygulayıcıları çocuklarının zaman içerisinde çok güzel bir beslenme alışkanlığı edindiğini söylüyorlar. Hem baskı ve olumsuz bir tutuma maruz kalmadığı için yemeklerle arası iyi, hem de erkenden ustalıkla çatal kaşık kullanan çocuklar olduğunu görüyoruz.

* BLW ile beslenen bebeklerin daha uzun süre anne sütü aldığı gözlenmiş. Ne kadar anne sütü, o kadar sağlıklı gelişen bebek!

* Tutma, kavrama, cımbız hareketi, el-göz koordinasyonu alıştırmaları çok erken yaşta başlamış oluyor, dolayısıyla ince motor becerilerinin gelişmesine de katkı sağlıyor.

* Aynı anda birçok duyuyu (dokunma, koklama, tatma, görme) harekete geçirdiği için duyusal gelişime de katkısı var elbet.

* Çocuğa ayrı yemek hazırlama, püre/çorba yapma derdi yok. Aynı anda birlikte sofraya oturup yemek yiyebilirsiniz. Ona yedirme stresine girmeden karşısına geçip siz de yiyebilir veya onu keyifle seyredebilirsiniz.

Şimdi gelelim zor görünen taraflarına;

* İlk zamanlar biraz gıda israfı oluyor; çünkü bebeğin döküp saçtığı her şey yenilecek durumda olmuyor. Belki hayvanlara verilerek israfın önüne geçilebilir.

* Bebek önüne konan besinleri eline alacak, sıkacak, parçalayacak, dökecek, kafasına bulaştıracak; üstünü, başını, yerleri kirletecek. Dolayısıyla buna karşı bir takım önlemler almak veya her yemek sonrasında ciddi bir temizlik süreci gerekiyor. Öyle “elini, ağzını, masayı sileyim tamam” gibi bir durum olmuyor.

* Bu süreci tamamen bebeğe bırakmak demek, aile büyükleri ve çevreden gelecek bazı eleştirilere de zemin hazırlamak demek oluyor. Çünkü bebeğiniz beklenen zamanda istenen besinleri henüz kabul etmemiş olabilir. Bu durumda panikleyip çocuğunuzu zorlamanız doğru değil, ona güvenmek zorundasınız. Çünkü o ihtiyaçlarına göre hareket ediyor ve zamanı geldiğince alacaktır. “Daha yemiyor mu, o kadarcık mı yiyor, iştahsız bu çocuk” gibi söylemleri duyabilirsiniz. Ama siz bunlara takılmadan çocuğunuza güvenmeye devam etmelisiniz. Zaten BLW uygulayıcıları, bu yöntemin kendilerine kattığı en önemli iki şeyin sabır ve çocuğuna güvenmek olduğunu söylemişler. Eğer o güven ve teslimiyet duygusu hakim olursa bu sürecin çok rahat ve stressiz bir şekilde atlatıldığını görüyoruz onlardan.

Dolayısıyla aşırı kontrolcü, titiz, çabuk etkilenen veya yoğun tempoda yaşayan kişiler için bu yöntem yorucu olabilir. Herkes kendi mizacını göz önünde bulundurup ona göre karar vermeli. Önemli olan bebeği zorlamadan, sabırla ve sağlıklı şeylerle beslemektir. Eğer BLW, bakım veren ve çocuk üzerinde çok fazla baskıya sebep olacaksa hiç gerek yok. Sonuçta kaşıkla beslenmiş de olsa, yemek yemeyi bilmeyen insan yok çevremizde, öyle değil mi?

 

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*