“Her şey çok hızlı gerçekleştiğinde” diye yazmıştı Kundera, Yavaşlık adlı romanında, ”Kimse hiçbir şeyden emin olamaz, kendisinden bile.” Telaş, hayatı daha da yüzeysel kılar. Hız hayatı eksiltir.
Prof. Dr. Kemal Sayar’ın, “Yavaşla” isimli kitabından… Korona salgını her şeye mecburî bir yavaşlama getirdi değil mi?
TİK TOK DEDİKLERİ
TikTok, sosyal medyanın çöplüğü ve rezilliği… Yani, oradaki tiplere bakıyorum kendilerini komik zannediyorlar, ama komedyen değiller. Komedyenler sanat yapıyor. Siz komikliğin rezilliğini yaşıyorsunuz. İnanamıyorum, evli kadınlar, evli erkekler, delikanlılar, genç kızlar pornografik hareketler ve paylaşımlar yapıyorlar. Aynı şekilde eşcinsellik, lezbiyenlik… Her şeyin o kadar rahat yayıldığı bir ortam ki… Ve yine geliyorum, cahil insanların takıldığı bir yer. Ve benim adıma TikTok hesabı açmışlar, hesabı geri aldım, şifreleri bende ama kullanmıyorum. Ben kendimi TikTok’a layık görmüyorum, seviye olarak çok düşük. Kendimi tepelerde de görmüyorum ama ben bilgimle ve yaptıklarımla o kulvarda değilim. Hiç değilse Twitter, Instagram, Facebook sosyal mecralar, orada etkinlik oluşturabiliyorsun, akım oluşturabiliyorsun, kitlelere ulaşabiliyorsun. Ben çok üzülüyorum, başörtülü -tesettürlü diyemeyeceğim çünkü tesettür böyle bir şey değil. Bana da kızıyorlar sen kendine bak diye ama ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Kusura bakmayın ne başörtülü ne de başı açık bir kadının öyle playback yapmaları, komik komik hareketleri… Bunların nasıl karı-kocaları var ben onu da anlamıyorum. İşin içinde ünlü olmak ve para varsa toplumun çoğunluğu her şeyi hazmeder oldu. İnsanların mideleri böyle bir genişledi. Değer yargıları böyle çöküyor işte. İşin içinde para, ün şöhret varsa insanların değer yargıları genişledi. Nefisleri genişledi. Ahlâkî erozyon, inanç erozyonu. Sonra kadına şiddet, erkeğe şiddet, hayvana şiddet şu bu. Vicdanlı insan yetiştirin. Yemin ediyorum iki gündür kedim hasta kahroldum. Canlı, yüzünüze bakıyor.
Çocuklarınıza vicdan yükleyin. TikTok sosyal medyanın çöplüğü ve rezilliğidir. TikTok gençlerimizin daha da kötü olması için damardan uyuşturucu gibi enjekte ediliyor. Kanlarına da karışmış durumda. Bu durumda iş ailelere düşüyor.
Gazeteci yazar Sevda Türküsev, katıldığı bir TV programında sosyal medyadaki TikTok videoları böyle değerlendiriyor. (https://www.instagram.com/p/CBSeDGip148/)
IRKÇILIK PANDEMİSİ
George Floyd’un öldürüldüğünden kimsenin şüphesi yok. Dört polis memurunun elinde son nefesini vermesine tanıklık ettik. Başka kimsenin öldürülmemesini umuyor, bunun için dua ediyoruz. Ama aynı zamanda biliyoruz ki hemen hemen hiçbir şey değişmeyecek, Bir kez daha sokaklarımızda dışa vuran öfke ve hüsran, ilk günahımız kölelikten beri ülke olarak ne kadar az olgunlaştığımızın sadece bir hatırlatıcısı. Bu da bizim pandemimiz. Hepimizi enfekte ediyor ve 400 yıldır hâlâ aşıyı bulacağız.
Siyahî Amerikalı George Floyd’un beyaz bir polis memuru tarafından boğularak öldürülmesi ABD ve İngiltere’de ırkçılık karşıtı büyük gösterilere neden oldu. Sinema sanatçısı George Clooney, thedailybeast.com adlı haber sitesinde “Amerika’nın en büyük salgını ırkçılık” başlıklı makalesinde bunları yazmış.
…
Hayatın içinden sayfasının devamını Bizim Aile dergimizin Temmuz sayısından okuyabilirsiniz.
Abone olmak için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Yükleniyor ...
