İbret Levhaları

RABBİMİZİN HEDİYESİ: VEBA

Şam’da veba hastalığı baş göstermişti. Hızla tüm halka yayılmış, yangın gibi her tarafı kasıp kavurmaya başlamıştı. O sıralarda Şam valisi olan Ebû Ubeyde, (ra) minbere çıkarak:

“Ey Nâs, bu hastalık Rabbin size bir hediyesidir. Peygamberinizin duasıdır ve sizden önceki sâlihlerin ölümüne yol açmıştır. Ben Allah’a niyaz ediyorum ki, bu hastalığı bana da nasip etsin” dedi.

Ebû Ubeyde (ra) tam teslimiyetle Allah’a tevekkül ediyor ve halkı da tevekküle davet ediyordu. Fakat o sıralarda halife olan Hz. Ömer, Ubeyde ile görüşmek istediğinde, veba salgınından dolayı Şam’a girmiyor, Ubeyde’yi Şam dışına çağırıyordu. Bu duruma hayret eden Ubeyde (ra), yine böyle bir görüşme de Ömer’e (ra) sordu:

“Ya Ömer, sen Allah’ın kaderine inanmıyor, ondan kaçıyor musun?”

Hz. Ömer (ra) cevap verdi:

“Ben Allah’ın kaderine inanıyorum. Fakat O’nun kaderinden yine O’nun kaderine kaçıyorum. Hastalıklara karşı tedbir almak, kadere karşı gelmek değildir.”

Ebû Ubeyde bu konuşmaya rağmen yine de tedbir almayı uygun bulmamıştı. Duasına ısrarla devam etti. Ve kısa bir zamanda serçe parmağında bir çıban çıktı. Bu çıbanın çıkması onu çok mutlu etti. Onun bu halini gören sahabeler:  “Bu küçük bir çıbandır. Neden bu kadar önemsiyorsun?” diye sordular.

Ebû Ubeyde: “Umarım ki, Cenab-ı Allah bu çıbana bereket verir” dedi.

Ve o çıban Ubeyde’nin (ra) dediği gibi, büyüdü ve tüm elini kapladı, morarmaya başladı. Ebu Ubeyde (ra) yine tam bir teslimiyetle eline bakıp: “Ben bu hastalığı kızıl develere değişmem” diyordu. Ve çok geçmeden vefat etti.

Ebû Ubeyde’nin yerine geçen Muâz b. Cebel de, onun gibi minbere çıkarak: “Ey Nâs, bu hastalık size Rabbiniz tarafından bir rahmettir, Peygamberin hediyesidir ve salih kimselerin ölümü ile sonuçlanmıştır. Allah’ım bizlere ve ev halkımıza bu hastalığı nasip etsin” diye dua etti. Duası üzerinden çok geçmeden oğlu Abdurrahman vebaya tutulup öldü. Muaz, tekrar tekrar kendisi için dua etti. Ve yine çok geçmeden kendisi de vebaya tutuldu. Buna çok memnun olan Muaz: “Ben bu hastalığı bütün dünyaya değişmem” diyordu.

Ve kısa bir zamanda o da vefat etti.

Muaz’ın yerine Amr b. As vali olmuştu. Amr b. As ise minbere çıkarak: “Ey Nâs, bu hastalık nerede başlarsa, ateşin tutuşup yayılması gibi hızla yayılır. Kurtulmak için derelere, dağlara, tenha yerlere dağılın” diye bir tedbir yolu sundu.

Bu hutbeden sonra önce kendisi sonra da halk tenha yerlere dağıldılar. Ve Cenab-ı Hak hastalığı def’etti.

Ömer b. Hattab da Amr b. As’ın bu tedbirini onaylayıp, tebrik etti.

 

 

NOT: Kıssamız Hayatü’s Sahabe kitabından alınmıştır.

 

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*