İktisat kelimesinin kökü Arapçadaki “kasd” masdarına dayanır. İktisatlı insan aşırı uçlardan uzak, dengeli, her şeyi hikmet ve adaletle yapan insandır.
Rabbimizin varlık alemindeki tasarrufu, icraati; iktisad ve israfsızlık, hikmet ve adalet üzerinedir. Vücudumuzdaki hücrelerden gezegenlere kadar her şey düzen ve intizamla hareket eder. İnsan da bu ahengi ve dengeyi bozmamalıdır. Rabbimiz insanın da hikmet sırrına uygun hareket etmesini ister.
Allah israf edenleri sevmez
Bediüzzaman Hazretlerinin telif ettiği İktisat Risalesi Risale-i Nur Külliyatı içindeki Lem’alar kitabında 19. Lem’a olarak yer alır. İhlas Risaleleri ile (20-21. Lem’alar) komşudur. Sadece bu sıralamadan bile Bediüzzaman’ın iktisat- ihlas ilişkisine dikkat etmemizi istediğini söyleyebiliriz. İktisat ve ihlas birbiri ile bağlantılı kavramlardır. “İktisatsızlık beraberinde getirdiği tahribat, israf ve geçim sıkıntısı ile ihlası da etkiler” desek yanlış bir cümle kurmuş olmayız. İsraf etmek neticeleriyle ihlasın zedelenmesine yol açabilir.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında yazılan bu eser “iktisattaki bereketin keramet derecesine çıktığı” tevafuklarla doludur. “Yedi Nükte”den meydana gelir. “Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz” (Araf Suresi, 31.) ayeti kerimesinin izahıdır. Rabbimiz iktisadı emredip israfı yasaklayan bu ayetle insanlığa hikmet dersi vermektedir. Allah iktisadı emreder, muktesitlerin yardımcısıdır, onları sever. Kişi, Allah’tan yardım istiyor ve bekliyorsa, varoluş maksadının hikmetlerine uygun şekilde eldeki imkanlarını adaletle kullanmayı, kısaca iktisadı öğrenmelidir.
İktisat- Düzen- İntizam- Hikmet
Felsefenin dinsiz esasları üzerine kurulmuş kapitalizm kuvveti hak olarak görüp, sömürmeyi esas aldığından toplum hayatında zengin ile fakir arasında derin uçurumlar meydana gelmiştir. Maddeci anlayış faiz, bankacılık, finans sektörleriyle insanı, hazların esaretine, tembelliğe ve fakirliğe itmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, katliamlar, savaşlar, fuhuş, ahlâksızlık, aile faciaları materyalist Batı medeniyetinin kaçınılmaz sonuçlarıdır.
Ahir zaman belirtisi
İsraf etmek hadislerde ahir zaman işaretlerinden biri olarak zikredilir. Sadece reklamcılık sektörü gözlemlendiğinde bile insanların zayıf noktalarından nasıl istifade edilip tüketimi artırmak için ne kadar yoğun şekilde çalışıldığı görülebilir.
Hülasa
İslâm varlık alemi ile ahengi sağlayan barış, refah, yardımlaşma, huzur, kardeşlik, adalet üzerine kurulu “insaniyet-i kübra” dinidir yani bütün insanî değerlerin menbaıdır. İslâm medeniyeti şefkat medeniyetidir. İslâm’ın özünden uzaklaşmak insanî değerlerden de uzaklaşmaktır. Yaşadığımız günler buna şahittir.
Böyle bir ortamda Kuran ve sünneti seniyye ölçülerinden başka sığınacak bir yer de yoktur!