Not Defteri

Hicab ve Acem kızları

İran’da çok sayıda kadın ülkede giderek sıkılaştırılan giyim yasalarına tepki olarak hem kapalı hem de kamusal alanlarda başörtüsüz fotoğraflarını ve videolarını paylaşıyor. (Kaynak:https://twitter.com/bbcturkce)

Haberde bu yıl ilk defa 12 Temmuz’da düzenlenen “Tesettür ve İffet Günü”nde kadınlara yönelik programlar yapıldığı ve başörtü takmak istemeyen hanımların tepkilerinden bahsediliyordu.

Acem hanımlarının kimisi için başörtüsünün aynen ülkemizdeki gibi sadece bir aksesuardan ibaret olduğunun şahidiydim. 2006’da İran Kültür Ataşeliğinin dâvetlisi olarak farklı medya gruplarından bir grup dergi temsilcisiyle birlikte komşumuz İran’a on günlük gezimiz olmuştu. İzlenimlerimiz “Yakın Olduğumuz, Uzak Durduğumuz Komşumuz: İran” başlığıyla seri halinde gazetemiz Yeni Asya’da yayınlanmıştı. Program dâhilinde Uluslararası Tahran Kitap Fuarını, gazete ve dergilerini, çocuk yayınlarını, dernek ve vakıflarını, müzelerini, camilerini ziyaret edip, basın yayın müdürleri, kültür ve turizm yetkilileriyle de görüşmüştük.

Şiî kültürün hâkim olduğu, Ehl-i Beyt sevgisinin dağlara taşlara parklara kazındığı (‘Ya Ali! Ya Fatıma! Ya Hasan! Ya Hüseyin!’ yazılarını her yerde müşahede etmek mümkündü. Esnaf dükkânlarında Hz. Ali’nin (ra) temsilî resimleri asılıydı!) bu ülke ile müşterek noktalarımız, farklı olduğumuz noktalardan çok daha fazlaydı.

 

Prof. Dr. Ayetullah Seyyid Muhammed Hamanei: Belî, tesettür hürriyettir!

Gezi akabinde İstanbul’da davet üzerine Molla Sadra Üniversitesi İslâm Felsefesi Araştırma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ayetullah Seyyid Muhammed Hamanei ile kadın ve tesettür üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. İngilizce, Farsça Risale-i Nur’ları, gazetemizi ve dergilerimizi sunup, kadın ve tesettür üzerine konuştuk. Bediüzzaman Hazretleri için, “O zatın kadınlarla ilgili fikirleri neler?” diye bir soru yönelttiğinde Hanımlar Rehberi’nin İngilizce çevirisini göstererek, Risale-i Nurlardaki kadın aile modelini anlattık. Bediüzzaman Hazretlerinin tesettür emrinin fıtrî olduğuna dair tespitini aktardığımızda Hamanei tasdik ederek, “İran’da bu konuda şiddet uygulamıyoruz ama kadınları, başlarını nasıl bağlarlarsa bağlasınlar, örtülü görmek istiyoruz. Bunu aşıya benzetiyorum. Bir bölgede hastalık varsa, oradaki insanları hem kendi sağlıkları, hem de toplum sağlığı açısından aşılamanız gerekir. Örtünmeyi mecbur kılmamızı da böyle değerlendiriyoruz” diyerek kendi açılarından uygulamalarının mantığını anlattı.

 

Cezayir’in işgali ve kadınların örtüsü

Kadınların hicabı konusunda dünya çapında büyük bir siyasî oyun oynandığını, amacınsa örtünmeyi kaldırıp, kadınları cinsî meta hâline getirdikten sonra, İslâm toplumlarını içten çökertmek olduğunu ifade etti.

Yakın tarihten Cezayir işgalini örnek verdi. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı, gelişen olayları kontrol edemediklerinde, “Kadınlar örtülü olduğu müddetçe, Cezayir’i ele geçiremeyiz. Kadınların örtüsü atom bombasından daha etkilidir” sözünü anlatıp, “Tarih boyunca tüm toplumlarda hükmedenler, birini aşağılamak istediklerinde, önce onun örtüsünü çıkarırlardı…” dedi.  Özellikle İslâm ülkelerine yönelik bir kültürel kuşatma yaşandığını ve internet sitelerinde genç kızlara yönelik “Evden kaçın, Akdeniz’e tek başınıza tatile gidin” tarzında mesajların çok sık verildiğini ifade eden Hamanei, İslâm’ın güzelliklerinin gençlere günün gerektirdiği teknolojik vasıtalarla sevdirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Hamanei, “Bediüzzaman’ın tesettür hürriyettir” ifadesini aktardığımızda, “Beli” diyerek tasdik etti. Zaman zaman beraberindeki zatların da “mekteb-i Bediüzzaman, talebe-i Bediüzzaman” ifadeleriyle katıldıkları sohbetimiz Hamanei’nin “Hoş geldiniz, hoş geldiniz” cümleleriyle sona erdi…

 

Hülasa

İran modelinde devletin kadınların kılık kıyafetine müdahalesi sosyal medyada paylaşılan videolarla protesto ediliyor. Ülkemizde de kılık kıyafet üzerine getirilen yasakların her zaman tam tersini netice verdiğini farklı şekillerde deneyimledik.

Gönülleri fethetmek her zaman en güzel yöntemdir.  Genç nesillere iman hakikatlerini sevdirip nefret ettirmeyerek, müjdeleyip korkutmayarak,  kolaylaştırıp zorlaştırmayarak kabul ettirmekten başka bir çözüm yolu görebiliyor musunuz?

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*