İbret Levhaları

Düşmanın ok darbesinden bile daha tesirli

“Yazılan Sözler tasavvur değil, tasdiktir. Teslim değil, imandır. Marifet değil, şehadettir, şuhuddur. Taklit değil, tahkiktir. İltizam değil, iz’andır. Tasavvuf değil, hakikattir. Dâvâ değil, dâvâ içinde bürhandır.”

Bediüzzaman Said Nursi

 

Hassan bin Sabit (ra) meşhur şairlerdendi.  Şam ve civarında hüküm sürmekte olan Gassanî hükümdarlarına mensuptu. Şiirleri ile bu devletin ileri gelenlerini methederdi.

Peygamberimizin (asm) geldiğini daha yedi yaşlarında Yahudi alimlerden öğrenmişti. Meşhur Yahudi bir alim Medine’de yüksek bir yere çıkıp bağırdı:

“Ey Yahudiler, toplanın!”

Yahudi halkı toplanınca, devam etti:

“Bu gece Ahmed’in yıldızı doğdu, Ahmed, ahir zaman peygamberidir!”

Muhammed (asm) peygamberliğini açıklayıp, İslam dinine davete başlaması ile kabilesiyle beraber Müslüman oldu. Artık şiirlerinde hep Peygamberimizi (asm) ve İslamiyeti methediyordu. Şiirlerinde Kur’an kelamından da bahsettiği için, eskiye göre çok daha tesirli oluyordu.

Hassan bin Sabit (ra), Müslüman olduğunda altmış yaşlarındaydı. Yaşlı ve bedenen çok zayıf olduğu için Peygamberimiz onu Bedir savaşına dahil etmedi. Hassan (ra) savaşa katılamadığı için çok üzülmüş, cihad ve Allah yolunda savaşmak ile ilgili şiirler yazmıştı. Müşriklerin Müslümanlara karşı yazdığı şiirlere karşı şiirler yazarak onları susturmuş, şiirleri çok tesir uyandırdığı için Müslümanlığı tercih edenler olmuştu.

Bedir savaşından sonra bazı sahabeler, Hassan bin Sabit’in (ra) cihad sevabına nail olamadığını söylediler.  O da buna çok üzüldü. Söylenenleri duyan Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu:

“Hassan, İslam düşmanlarına yazdığı şiirler ile cihad etmiştir. Onun cihadı Allah katında makbuldur. Düşmanlara yazdığı şiirlerin her bir kelimesine verilen sevap, bazılarınızın cihad sevabından bile üstündür. Hassan’ın beyitleri düşmanın ok darbesinden daha tesirlidir.”

 

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*