Çocuk Eğitimi

Neye ihtiyacımız var?

İnsanın yeme, içme ve uyuma gibi maddî ihtiyaçları olduğu gibi, inanma, güvenme gibi
manevî ihtiyaçları da vardır. Kişinin maddî ihtiyaçları ne kadar önemliyse, manevî
ihtiyaçları da sağlam bir karakterinin oluşabilmesi için önemlidir.
Bu yüzden insan maddî ve manevî olarak iki yönlü yaratılışının farkında ve bilincinde
olup ona göre hareket etmesi gerekmektedir. Hangi taraf olursa olsun tek taraflı bir çaba
göstermek kişiyi her zaman yarım bırakacaktır. Ve hedefe yani insanı kamile
ulaştırmayacaktır. Bediüzzaman’ın deyimiyle ya feylesof edecek, hürmet etmeyecek. Ya
mutaassıp edip terakki ettirmeyecektir. O yüzdendir ki maddî ve manevî ihtiyaçlar doğru
oranda eş zamanlı verilmelidir.

Terbiye-i İslamiyet ile imanı kurtarmak
Tek taraflı yapılan maddî eğitimin çocukta sonucunu ise Bediüzzaman Said Nursî
“Ahirette de onlara şefaatçi değil, belki davacı olur: ‘Neden imanımı terbiye-i İslamiye
ile (İslam eğitimiyle) kurtarmadınız?" diye hesap sorar ifadesiyle anlatır.
Çocuklarımızın maddî ihtiyaçlarını, bizdeki şefkat duygumuzun da yardımıyla, imkanlar
doğrultusunda en ince teferruatını kadar yerine getirdiğimizi düşündüğümden dolayı o
kısma değinmeyeceğim.

Hayat devresinde ilk altı yıl önemlidir
Manevî ihtiyaç ve eğitim ise çok erken başlar hatta bazılarına göre eş seçimiyle başlar.
Psikolojide de ilk altı yılın önemi büyüktür. Bu yıllarda kazanılan ahlâkî davranışlar
ileriki yaşlarda daha kalıcı hale gelir. Yıllar içerisinde karşısına çıkan olaylar ve tepkiler
çocukluktaki kazanımların kayıtlarıdır aslında.
Bu yüzden dinî hassasiyet ile yetiştirilen çocuklar, hayat ve olaylar karşısındaki tavır ve
mücadelesinde olumlu rol oynar. Mesela, ahiret inancının olması, öldükten sonra bir
hayatın var olduğu, yokluğun olmadığı, tekrar bir kavuşmanın olması olumlu ve
rahatlatıcı ve ona teselli veren bir hakikattir.
Yine her şeyi işiten, gören, bilen bir yaratıcının varlığı, her durumda onu koruyan,
kollayan bir Allah’ın var olduğu düşüncesi, insanı güçlendiren, ona cesaret veren ve
sabretmeyi öğreten bir hakikattir.

Çocuk eğitiminde dinî hassasiyet
Netice itibariyle dinî hassasiyet ile yetiştirilen birey, iyiyi kötüden, faydalıyı zarardan,
güzeli çirkinden ayırt edebilecek ahlâk ile büyür.
Küçük yaştaki çocuklar ise bunu sözel bilgiyle, nasihatle öğrenmekten ziyade
gördüklerini taklit ederek kopyalayarak zihinlerine alırlar. Hedef dinî bilgi yüklemek
değil, hele ki zorlama ve tehdit olmamalıdır. Çünkü bu ileriki zamanda ibadetlere karşı
isteksiz olmasına yol açar.
Bununla beraber çocukların anne-babadan öğrendikleri bilgilerin haricinde farklı ortam
ve derslerde yaşıtları ile görecekleri eğitim onlar için tamamlayıcı olacaktır. Çünkü evde
anlatılanın, evin dışında da geçerli olduğunu görmeleri daha çok etkili olur.
Her yılın başında nasıl ki titizlikle çocuklarımız için maddî hedefler, okullar, kurslar
öğretmenler belirliyorsak bunun yanında da manevî ve ahlâkî eğitimi için de gideceği
yerler (dinî dersler ve sohbetler) aynı titizlikle belirlenmelidir.

Esmanur Adıbelli

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*