Risale Terapi

Zelzeleler ve diğer hadiseler tesadüfi değildir

İman nokta-i nazarıyla alemde tesadüf yok. Evet, zelzele gibi musibetlerin, tesadüfî olmayıp pek çok hikmetleri içine alan irade-i İlâhiye ile olduğunu beyan eden Bediüzzaman Hazretleri, böyle musibetlerdeki hikmetin varlığını anlamak için, alemdeki İlahî hikmetlere bakmak gerektiğine dikkat çekip der ki:

Ey insan! «Kendini başıboş zannetme. Zira şu misafir­hane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin? Zelzele gibi vakıalar olan şu hâdisat-ı kevniye, te­sadüf oyuncağı değiller. Meselâ: Zemine nebatat ve hayvanat enva’ından giydirilen birbiri üstünde, birbiri içinde, gayet muntazam ve gayet münakkaş gömlekler; baştan aşa­ğıya kadar gayelerle, hikmetlerle müzeyyen, mücehhez ol­duklarını gördüğün ve gayet âlî gayeler içinde kemal-i inti­zam ile meczub mevlevî gibi devredip döndürmesini bildiğin halde, nasıl oluyor ki, küre-i arzın benî-Âdemden, ba­husus ehl-i imandan beğenmediği bir kısım etvar-ı gafletin sıklet-i maneviyesinden omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi mevt-âlûd hâdisat-ı hayati­yesini; bir mülhidin neşrettiği gibi gayesiz, tesadüfî zanne­derek bütün musibetzedelerin elîm zayiatını bedelsiz hebâen-mensur gösterip, müdhiş bir ye’se atarlar. Hem büyük bir hata, hem büyük bir zulüm ederler. Belki öyle hâdiseler, bir Hakîm-i Rahîm’in emriyle ehl-i imanın fâni malını, sadaka hükmüne çevirip ibka etmektir ve küfran-ı nimetten gelen günahlara keffarettir. Nasılki bir gün gelecek, şu müsahhar zemin yüzünün zîneti olan âsâr-ı beşeriyeyi şirk-âlûd, şükürsüz görüp, çirkin bu­lur. Hâlık’ın emriyle büyük bir zelzele ile bütün yüzünü siler, temizler. Allah’ın emriyle ehl-i şirki Cehennem’e döker. Ehl-i şükre “Haydi, Cennet’e buyurun” der.»1

«Hem insanlar, hayvanlar gibi mevcudat, başı boş değiller; belki vazifedar memurdurlar. Bir Hakîm-i Rahîm’in nazarındadırlar. Onların âlâm ve meşakkatlarını düşünüp, ru­huna elem çektirme. Ve onların Hâlık-ı Rahîm’inin rahmetin­den daha ileri şefkatini sürme. Hem sana düşmanlık vaziye­tini alan mikroptan tâ taun ve tufan ve kaht ve zel­ze­leye kadar bütün eşyanın dizginleri, o Rahîm-i Hakîm’in elindedirler. O Hakîm’dir, abes iş yapmaz. Rahîm’dir, rahîmiyeti çoktur. Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var.»2

Dipnotlar

  • Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur, Sözler: s. 170.
  • Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur, Sözler, s. 636.

 

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*