Sağlık

Dokuların bağlacıyıcı faktörü:Kolajen

Son yıllarda kullanımı yaygınlaşan, kozmetik ürünlerin reklamlarında sıklıkla duyduğumuz gıda takviyelerinden biri de kolajendir. Doku ve organlarda hem yapısal, hem de işlevsel açıdan gerekliliklerin yerine getirilebilmesi için çok önemli olan kolajen proteini, vücudun yapısında en fazla oranda yer alan protein türüdür. Bu nedenle kolajen sentezinin ve besinlerle birlikte alımının yeterli olması sağlık açısından büyük bir öneme sahiptir.

Protein nedir ve vücut için neden önemlidir?

Protein, canlılardaki temel yapı taşlarından biridir ve hayatın devamlılığı için büyük bir öneme sahiptir.

Proteinin; dokuyu inşa etmek ve güçlendirmek, hasar gören dokuları onarmak ve yeniden oluşturmak, moleküllerin vücutta taşınılması, bağışıklık sistemini güçlendirmek, metabolizmanın düzenlenmesini sağlamak, vücudun enerji ihtiyacını sağlamak, azotu vücutta kullanılabilir hale getirmek, kas kütlelerinin gelişimini sağlamak gibi görevleri vardır.

Vücuttaki doku ve organlarda bulunan çok sayıda farklı tip protein, ilgili yapıların hem yapısal, hem de işlevsel özelliklerini korumada yardımcı olur. Her farklı tip protein, farklı görevleriyle bir arada uyum içinde bulunarak vücudun sağlıklı kalmasını sağlar. Ve proteinler insan vücudundaki kritik süreçlerde etkin rol oynuyorlar. İşte bu proteinlerden en önemlilerinden birisi de kolajendir.

Kolajen nedir?

Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücutta en çok bulunan proteindir ve tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı gibi bir arada tutar. Vücutta çokça bulunan ve farklı dokularda çeşitli görevleri olan kolajen, vücut yapısının koruyan temel maddedir.

Kolajen ne işe yarar? Faydaları nelerdir?
Vücut için olmazsa olmaz bir protein olan kolajenin en önemli etkisi cilde ve vücuda esneklik vermektir. Faydalarını şöyle sıralayabiliriz;

Cildin sıkı ve pürüzsüz olmasını sağlar, cilt yapısını ve kasları bir arada esnek tutar, dolaşım sisteminin daha iyi çalışmasına yardım eder, eklemleri daha esnek hale getirir, kemikleri güçlendirir, saç tellerinin daha gür, kalın ve sağlıklı olmasına destek verir. Eksikliğinde veya azalmasında saç dökülmeleri ve zayıflıklar görülebilir, mide asidini düzenleyerek sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar, cildin alt katmanlarındaki yağ dokusuna etki ettiği için selülit görünümünü azaltır, uyku düzenine yardımcıdır, kalp sağlığı için faydalıdır.

Kolajen yaşlandıkça azalır mı?
Yaşın ilerlemesiyle birlikte, vücudun kolajen üretimi azalır. 30’lu yaşlarda azalan bu seviye 40’lı yaşlara gelindiğinde iyice yavaşlar. Kolajenin azalmasıyla birlikte cilt esnekliğini kaybeder ve sarkıp kırışmaya başlar.
Ciltte bulunan kolajenin, yaşlanma ile birlikte üretim seviyesi azalmaya başlıyor. Kolajen azaldığında ise cilt gençlikteki esnekliğini kaybediyor ve böylece ince çizgiler, ilk kırışıklıklar ortaya çıkıyor, cilt sarkmaya başlıyor.
Aynı zamanda kıkırdak dokusu da zayıflayıp eklemlerle ilgili problemler görülebilir. Bu sebeple de yaşın ilerlemesiyle takviye olarak kolajen kullanılması tavsiye edilmektedir.

Zeynep Toprak

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*