Tefekkür Dünyası

Enkazın bir başka vechi

Yıkılan binaların enkazlarını gördükçe insanın amelleri geliyor aklıma. Bunlara sebep olanlar, netice itibariyle yaptıkları işin altında kaldılar, yani enkaza dönüştü yapılan işleri… Çünkü insan yaptığı işten sorumludur. Bu sorumluların yelpazesi geniş, herkes bunun farkında. Ben başka vechi cihetiyle bakmaya başladım enkazlara… Yani yine amel fakat kendi yaptığım ameller. Çünkü insan yaptığından hesaba çekilecek. Bugün bu evleri yapanların hesaba çekilmesi ne kadar makulse, yarın mahşerde amel defterleri açıldığında, acaba amellerimizin altında kalır mıyız?!.. Yani her yaptığımız iş kaydediliyor, muhafaza ediliyor. Bu ameller Allah için mi? Yoksa, riya, menfaat gibi amelleri iptal eden duygularla yaptıysak işte orada bu açığa çıkacak. Mahşer günü melekler bu kulun ameli şunlardır diye ifade ederler. Allah atın, onu da atın dediğinde melekler merak edip soruyor, Yarabbi bu kulun iyi şeyler yapmış neden atıyoruz. Allah diyecek ki bu ameller ben emrettim diye yapılmamış. Yani başkaları için, nefsi için, desinler diye yapılanlar. Yani ihlas ile olmamış. Allah emrettiği için yapılmayan ameller atıldıkça, insan da o amellerinin enkazı altında kalmaz mı? Bu hakikati görüyordum depremin enkazında… Amellerimize hile girmemeli görünüşte bir bina vardı, sonuçta enkaza dönüştü. İnsan aldanır, nefsi ister ki maddi kazancım çok olsun. Ama ahiretteki manevi kaybının ne kadar vahim olacağı düşünmeden. Hatta dünyada da azabını yaşar. İnsan her yaptığı ameline dikkat etmeli. Hani süte su karışırsa anlaşılmaz fakat faydası da olmaz. Yarın mahşerde şok olmamak için amellerimiz ihlas ile olsun.

Ya Rabbi! Amellerimi Senin rızana uygun sadece Sen emrettiğin için yapmayı nasip et. Amellerimi his ve heveslerimi karıştırmadan yapabileyim. Amellerimi mahvedecek duygulardan Sana sığınıyorum. Yarabbi! Maddi manevi enkaz altında kalmaktan da Sana sığınıyorum…

Ayşenur Yaşar

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*