Sağlık

Bağışıklık sisteminin sesi cildinde: Sedef hastalığı

İnsan vücudu yoğun kemik ve kas yapılarından oluşur. En dışta ise organları ve bu yapıları korumakla görevli bir deri yapısına sahiptir. Bu deri yapısının insan vücudunu korumak dışında birçok vazifesi vardır. Ve bu vazifeleri yerine getirebilmesi için sağlıklı olma durumunda olmalıdır. Bazı hastalıkları fark edilmezken bazıları gözle görülebilecek şekildedir. Bu hastalıklardan birisi de sedef hastalığıdır.

Sedef hastalığı Nedir?

Sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden bir kaç kat daha hızlı çoğalmasına neden olan otoimmün bir cilt bozukluğudur. Bir diğer adı da psoriasis olan Sedef hastalığı sırasında ciltte beyaz pullarla kaplı engebeli kırmızı lekeler görülmeye başlanır. Bu pullu lekeler cildin herhangi bir yerinde büyüyebilirler ancak çoğunlukla kafa derisinde, dirseklerde, dizlerde ve sırtta görülürler.

Sedef hastalığı genellikle erken yetişkinlikte görülür. Çoğu vakada cildin sadece birkaç bölgesi etkilenir. Ancak daha ağır vakalarda, Sedef hastalığı vücudun büyük bir bölümünü kaplayabilir. Kırmızı lekeler zaman içerisinde iyileşebilir ve bireyin hayatı boyunca tekrar geri gelebilir. Sedef hastalığı, kepeklerle seyreden bir hastalıktır. Sedef hastalığı hem çocuklarda, hem erişkinlerde görülebilmektedir. Çocuklarda sedef hastalığı, vücutta damlacık şeklinde görülürken, yetişkinlerde ise plak şeklinde ve stabil olarak seyredebiliyor. Sedef hastalığı yalnızca ciltte döküntü hastalığı değildir. Sedef hastalarında tüm vücudu etkileyen ve döküntülere eşlik eden başka şikayetler görülebilir.

Sedef hastalığı genellikle genetik aktarıma bağlı olarak gelişmektedir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde bazı faktörler de sedefi ortaya çıkarabilir. Sedef hastalığı strese bağlı olarak da gelişebilmektedir.

Sedef hastalığı bulaşıcı mıdır?

Sedef hastalığı kronik bir otoimmün hastalıktır. Sedef hastalarında bağışıklık sistemi, sağlıklı hücrelerin hızlıca yıkılıp yerine yeni hücrelerin oluşturulmasına neden olan bir hata verir. Sedef hastalığı mikrobik ya da viral bir enfeksiyon olmadığı için kişiden kişiye de bulaşıcı değildir. Ancak yine de elde veya yüzde sedef görülmesi kişinin sosyal izolasyonuna neden olabilmektedir. Sedef hastalarının psikolojisi fiziksel bulgularda olduğu gibi takip edilmeli, hasta stresini azaltmaya çalışmalıdır. Diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi sedefte de hasta, sahip olduğu bedeni ve hastalığını kabullenmeli ve ona uygun yaşayarak hastalığın negatif etkinlerini en aza indirmelidir.

Sedef hastalığının nedenleri

Sedef hastalığının kesin nedeni henüz bilinmese de uzmanlar bu hastalığın birden fazla faktörün kombinasyonu nedeniyle ortaya çıktığına inanmaktadır. Normal şartlarda cilt hücreleri her 10 ila 30 günde bir değiştirilir. Sedef hastalığında ise yeni hücreler her 3-4 günde bir büyür. Bu kadar sık bir şekilde yenileri ile değiştirilen eski hücreler birikerek, ciltte görülen gümüş pulları ortaya çıkarır. Bağışıklık sistemindeki bir hata ciltte gereksiz yere iltihaplanmaya, bu da yeni cilt hücrelerinin hızlı bir şekilde çoğalmasına neden olmaktadır. Sedef hastalığı aynı aile içindeki bireylerde görülebilir ancak bazen kuşak atlayabilir.

Sedef hastalığının hemen her türünün bir takım ortak tetikleyicileri mevcuttur. Sedef hastalığının canlanmasını tetikleyebilecek bu koşullar arasında; ciltte meydana gelen kesikler, sıyrıklar veya cerrahi müdahaleler, duygusal stres, strep enfeksiyonları, bipolar bozukluk için kullanılan lityum, sıtma ilaçları, beta-bloker gibi tansiyon ilaçları, hidroksiklorokin veya antimalaryal ilaçları, özellikle genç erkeklerde aşırı alkol kullanımı ve sigara içilmesi olabilir.

Hastalık özellikle kış dönemlerinde ve soğuk günlerde daha sık görülmektedir. Sıcak, güneşli ve nemli ortamlarda bulunmak hastalığın ortaya çıkması ihtimalini azaltabilir. Sedef hastalığı olan bazı bireylerde, en küçük bir çizik veya bir sivrisinek ısırığı bile yeni bir tetiklenmeye neden olabilir

Sedef hastalığı tedavisi

Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır, bu nedenle bütünüyle tedavisi yoktur. Ancak hali hazırda kullanılan tedavi yöntemleri en ciddi vakalarda bile semptomları büyük ölçüde azaltır. Gerçekleştirilen son araştırmalar sonucunda, Sedef hastalığının iltihaplanması iyi bir şekilde kontrol edildiğinde, bu iltihaplanma ile ilişkili kalp hastalığı, inme, metabolik sendrom ve diğer hastalıkların riskinin azaldığı görülmektedir.

Sedef hastalığının tedavisi için kullanılan birçok yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden bazıları yeni cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatırken, diğerleri kaşıntıyı giderir ve kuru cildi rahatlatır. Sedef hastalığının yaygın tedavileri arasında steroid kremler, kuru cilt için nemlendiriciler, losyonlarda, kremlerde, köpüklerde, şampuanlarda ve banyo çözeltilerinde bulunan ve özellikle kafa derisinde görülen sedef hastalığı için yaygın bir tedavi yöntemi olan kömür katranı, D vitamini içeren ve reçete ile verilen krem veya merhemler ile retinoid kremler bulunmaktadır.

Hemşire Zeynep Toprak Zıylan

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*