Ketojenik diyet modeli, başta epilepsi hastalarında kullanılan ve epilepsi nöbetlerinin azalmasında etkili bir tıbbi beslenme tedavisi olarak ortaya çıkmıştır. Temel prensibinde dışardan alınan karbonhidratı azaltmak ve vücudu ketozis denilen mekanizmaya sokmak vardır. Bu mekanizmada vücut enerji ihtiyacı için karbonhidratlar yerine yağları kullanır. Diyet modelinde orta protein, yüksek yağ ve düşük karbonhidrat mevcuttur. Son yıllarda popülerlik kazanan ketojenik diyetin zayıflama, tip 2 diyabet kontrolü ve bazı nörolojik hastalıkların yönetimi konusunda yararları gözlemlenmektedir.
Keto diyetinde kişinin günlük karbonhidrat alımı ciddi ölçüde kısıtlandırılır ve karbonhidrat yerine sağlıklı yağ gruplarından alması sağlanır. Karbonhidrat içeren gruplar (ekmek, pilav, makarna, meyveler, süt, yoğurt, kuru baklagil) kısıtlandığı zaman vücut depo yağları yakmaya başlar ve kısa sürede ciddi bir yağ kaybı görülür. Yani vücut birincil enerji kaynağı olarak yağları kullanmaya başlar. Karaciğerde de alınan yağlar, ketonlara dönüştürülerek beynin kullanacağı enerji üretilir.
Ketojenik diyet, kan şekeri ve insülin seviyelerinde düzeyli şekilde düşüşe neden olur. Genel sağlığa olumlu etkileri olur ve kilo kaybı sürecini hızlandırır. Bir uzman kontrolünde yapılmalıdır ve çok uzun süre devam ettirilmemelidir. Kandaki keton miktarı ölçülerek ilerletilmesi gereken bu süreç maksimum 2 hafta uygulanarak sonrasında sürdürülebilir dengeli sağlıklı beslenme modeline geçiş yapılmalıdır.
Ketojenik diyetin sağlık üzerindeki etkileri
Kilo kaybı ve metabolik sağlık: Ketojenik diyet, iştah kontrolünü iyileştirir ve vücudun yağ yakma kapasitesini artırır. Araştırmalar, ketojenik diyetin diğer düşük kalorili diyetlere göre daha hızlı kilo kaybına yol açabileceğini göstermektedir. Ayrıca, insülin seviyelerini düşürerek insülin direncini azaltabilir ve tip 2 diyabetin yönetimine yardımcı olabilir.
Nörolojik hastalıklar: Ketojenik diyet, epilepsi gibi bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde uzun süredir kullanılmaktadır. Diyetin beyindeki nörotransmitter dengesini ve enerji metabolizmasını olumlu yönde etkilediği düşünülmektedir. Parkinson ve Alzheimer hastalıkları gibi diğer nörolojik bozukluklarda da potansiyel yararları araştırılmaktadır.
Kalp sağlığı: Ketojenik diyetin kalp sağlığı üzerindeki etkileri karmaşıktır. Bazı çalışmalar, düşük karbonhidratlı diyetlerin HDL (iyi) kolesterol seviyelerini artırabileceğini ve trigliserid seviyelerini azaltabileceğini göstermektedir. Ancak, doymuş yağ tüketiminin artması bazı bireylerde LDL (kötü) kolesterol seviyelerini yükseltebilir.
Kanser tedavisi: Ketojenik diyetin, belirli kanser türlerinin tedavisinde tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılabileceğine dair ön kanıtlar vardır. Bazı teoriler, keton cisimlerinin kanser hücrelerinin enerji kaynağı olarak glikoza bağımlılığını azaltabileceğini öne sürmektedir.
Ketojenik diyetin muhtemel yan etkileri ve zorlukları
Ketojenik diyet bazı kişiler için zor olabilir ve başlangıçta “keto grip” olarak adlandırılan geçici yan etkilere yol açabilir. Bu semptomlar arasında baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı ve irritabilite bulunur. Ayrıca, uzun vadeli etkileri ve güvenliği hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Sonuç
Ketojenik diyet, zayıflama ve belirli sağlık koşullarının yönetimi için etkili bir yöntem olabilir. Ancak, herkes için uygun olmayabilir ve bireysel sağlık durumuna göre doktor veya beslenme uzmanı gözetiminde uygulanmalıdır. Ketojenik diyetin potansiyel yararları ve riskleri konusunda daha fazla araştırma yapılması, bu beslenme modelinin daha iyi anlaşılmasına ve daha geniş bir kitleye uygun hale getirilmesine yardımcı olacaktır.
Keto Wrap tarifi