Toplumun en küçük yapı taşına aile diyoruz. Toplum ailelerden oluşur.
Aile yapımız, toplum olarak en güçlü yönümüzdür. Sağlıklı ailelerde sağlıklı bireyler yetişir. Yakın zamanda aile yapımızda ciddi tahribatlar yaşanmaktadır. Toplumsal değişim ve dönüşümler, en çok aile yapımızı sarsmaktadır.
Aile içerisinde değişik sebeplerle yaşanan birçok problem, ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Biz de burada, aile içerisinde meydana gelebilecek problemlere, krizlere yönelik bazı çözüm önerilerimizi sıralamak istiyoruz.
Eşler arasında en önemli hususlardan bir tanesi, karşılıklı güven ilişkisinin temini ve devamıdır. Güven mekanizması güçlü olan birliktelikler sarsılsa da tekrar toparlanabilir. İlişkinin temelinde güven vardır. Eşler, birbirlerine karşı güven problemi yaşamıyorsa, diğer problemler çözümlenebilir mahiyettedir. Güven, ciddi bir olaydır. Aşırı kıskançlık ve paranoya sınırlarını zorlamayan ilişkilerde sürdürülebilirlik söz konusudur.
Eşler arasında ikinci olarak ön plana çıkan husus, gerçek duyguların hissedilmesidir. İkincil duygulardan ziyade asıl duygular ilişkilere yön verir.
Eşler birbirlerinin psikososyal ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal etmemelidir. Değerli olma, varlığından haberdar olma, dikkate alınma gibi ihtiyaçlar, ekmek gibi, hava gibi, su gibi önemli ihtiyaçlardır.
Eşler arasında bir diğer önemli husus, saygının devam ettirilmesidir. Herkes birbirinin özeline saygı duymalıdır. Özellikle, gerginlik ve öfke anında öfke kontrol teknikleri ön plana çıkmaktadır. Öfke anında alınan ani kararlar sağlıklı olmaz. Kısa süreli ortam değişikliği, doğru nefes, kısa yürüyüş çok etkilidir. Gereksiz ve uzun süreli inatlaşmalar da ilişkiye zarar verebilmektedir.
Problem zamanında taraflar birbirine zaman tanımalı ve keskin duruşlardan kaçınılmalıdır.
Empati ve anlayış, eşler arası ilişkileri düzenleyen muhteşem kavramlardır. Sakin bir ortamda, kişi kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olayları düşünmesi, pozitif neticeler alınmasını sağlayacaktır.
Ailede, sağlıklı bir yapının oluşması için karşılıklı fikirlerin konuşulduğu ve kararların alındığı aile toplantıları, problemlerin çözüm merciidir.
Karşılıklı bağları güçlü tutmanın bir yolu da ortak etkinlikler gerçekleştirmektir. Gezi, piknik, seyahat, tatil, ibadet, dua vs.
Aile içerisinde meydana gelebilecek problemlerde, dış müdahaleler engellenmelidir. Öfke, hırs, haset, çekememezlik gibi duygulara sahip kişiler, çözüm sunmaktan ziyade olayları daha da büyütmekte ve yuvayı tehlikeye atmaktadırlar.
Eşler arası yaşanan problemlerin en büyük mağduru ne yazık ki, çocuklardır. Çocukların sağlıklı ve sağlam bir birey olarak kendi ayakları üzerinde durabilmesi için hem anneye hem de babaya ihtiyacı vardır. Çocukların geleceği için anne babalar kararları bir daha düşünmeli ve ilişkileri koruma ve yönetme konusunda daha dikkatli ve duyarlı olmalıdır.
Eşler arasında en önemli can simidi, iletişimdir. Suçlamadan, kırmadan, dökmeden, ben dili ile yapılan iletişimler yuva kurtarmaktadır.
Yuvalar, cennet bahçeleridir. Problemler, ilişkileri yıpratmamalı, çözümler bularak daha güçlendirilmelidir. Bu konuda da işinin ehli profesyonellerden destek almak ihmal edilmemelidir.
Fussilet Suresi 34. ve 35. ayetlerde Rabbimiz buyuruyor ki:
– “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel olan davranışla sav; o zaman bir de göreceksin ki seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş!”
– “Bu sonuca ancak sabırlı olanlar ulaşabilir, yine buna ancak (erdemlerde) büyük pay sahibi olanlar ulaşabilir.”
Mustafa Taşkın
Aile Danışmanı