Telefonumuza sıkça gelen mesajlardan biri de Yahudi mallarını boykot mesajlarıdır. Bazen de isimleri ve resimleriyle zararlı içerikli gıdaların listesi gelir. Bunlara dikkat etmek, yediğimizin içtiğimizin temiz ve helal olması hususunda hassasiyet göstermek çok önemlidir elbet. Ama keşke bu hassasiyeti, çoğu Batı menşeli olan ahlâkî bünyemize zarar veren programlara, dizilere, kliplere, şarkılara, reklamlara karşı da gösterebilseydik.
Müslüman olarak, yediğimiz içtiğimiz gıdalarda domuz yağı, alkol gibi maddelerin olmamasına gösterdiğimiz hassasiyeti, manevi bünyemizi zehirleyen; akıl, kalp, vicdan gibi sayısız hislere zarar veren unsurlara da göstermeliyiz. Yani bu boykot sadece bir millete karşı, ya da gıdaların zararlı içeriğine karşı değil de, topyekün tüm tahripkârlara karşı olmalıdır.
Tıpkı, Divan- Harbi Örfî’de, “Sizler yalnız Avusturya’ya harb-i iktisâdî açıyorsunuz, oysa ben bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum!”1 diyen Bediüzzaman Said Nursî gibi. Yıl 1908, Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarıdır. Halkımız “boykot” ile ilk kez tanışmıştır. Avusturya’nın Bosna Hersek’i sınırlarına ilhak etmiş olması büyük tepkilere ve protestolara yol açmıştır. Savaşlardan yorgun düşen halk için en iyi çözüm Avusturya’dan ithal edilen malların sınırlarımıza sokulmamasıdır. Bu iktisâdî savaşta Bediüzzaman Said Nursi çok mühim bir rol oynamıştır. Sayıları yirmi bine yakın olan Kürt hamalların bulunduğu kahvehane ve hanları dolaşarak meşrutiyet ve hürriyet derslerinin yanında o zamanın gündemi olan Avusturya boykotunun önemi ve gerekliliğini anlatmıştır. Böylece limanlardan, garlardan hamallar sayesinde Avusturya malları taşınmamış, sınırlarımıza alınmamıştır.
“Ben bütün Avrupa’ya karşı boykot yapıyorum” diyen Bediüzzaman gerek geleneksel kıyafetini asla terk etmeyişiyle, gerekse Avrupa’nın günahlarını, kötülüklerini kabul etmemekle hâkikâten bu boykotun sınırlarını genişletmiştir.
Haydi biz de “boykot”un sınırlarını genişletelim. Dinimize, örf ve adetlerimize, ahlâkî bünyemize zarar veren her şeyi sınırlarımızdan içeri almayalım. Seçici olalım, toplum yapısını bozmaya çalışan her türlü film, reklam, program, internet sitesi ne varsa takip etmeyerek, ilgilenmeyerek boykot edelim. Allah namına çalışanı, Allah namına hizmet vereni destekleyelim. Allah hesabına çalışmayan gafillerden almayarak onları boykot edelim!
Dipnot: 1. Tarihçe-i Hayat