“Bu zaman eski zamana benzemiyor. Terbiye-i İslâmiye yerine terbiye-i medeniye, yarım asra yakın hayat-ı içtimaiyemize yerleştiği için, bir erkek bir kadını ebedî bir refika-i hayat (hayat arkadaşı) ve saadet-i hayat-ı dünyevîyeye medar ve sair günahlardan kendini muhafaza etmek için almak lâzım gelirken; o biçare zaifeyi daim tahakküm altında, yalnız dünyevî, muvakkat gençliğinde sever. Ona verdiği rahatın bazı on misli onu zahmetlere sokar.” (Bediüzzaman Said Nursî, Hanımlar Rehberi)
Hanımlar Rehberi’nde “Bekâr ve mücerret kalmak isteyen genç kızlara bir ihtar” başlığı altında yazılan yukarıdaki satırların feminist hanımlara bile “İslâm’da kadın” konusunda farklı bir ufuk açtığını belirtelim.
1950’li yıllarda yazılan bu tespitler, peş peşe gelen iki dünya savaşının ardından şekillenen yeni dünya düzeninde değişen evlilik, aile kavramlarının da önemli bir tahlilidir.
İslâmî terbiye-medenî terbiye
Eğitim (terbiye) öğretimden (talim) farklı olarak son nefese kadar devam eder.
Bediüzzaman Hazretleri’nin İslâmî ve medenî eğitim sistemlerinin evlilik tercihlerindeki ve aile hayatlarındaki yerini sorgularken “terbiye” ifadesini kullanması dikkat çekicidir.
Yukarıdaki satırlarda “terbiye-i medeniye” ile toplum hayatının değişip şekillendiği belirtilir. Hemen ardından da değişimin sebebi olarak ahiret kavramının günlük hayatımızdaki tercihlerimizdeki yeri sorgulanır.
Bediüzzaman Hazretlerinin evlilik konusunda “Mahremdir. Şimdilik Medresetü’z-Zehra erkânlarına mahsustur” diye kayıt düştüğü tespitlerde kadınlara evlilik tercihleri ile ilgili uyarılar vardır. Kısaca “Evlilik tekliflerini değerlendirirken, erkeklerdeki bu değişime dikkat edin, geçici dünya menfaatleri için ahiretinizi feda etmeyin!” der. İkazlarını sıralar:
1. Erkekler evlilik kurumuna artık “terbiye-i medeniye” dürbününden “dünyevî” bakış açısı ile bakıyorlar.
2. Erkekler evlendikten sonra da karısını “daimî tahakküm” altında geçici gençliği için seviyor, “biçare zaifeye” bir rahat veriyorsa, bazen on misli zahmete sokuyorlar!
3. Oysa ki erkekler eş adaylarını ahiret inancının gerektirdiği üzere günahlardan koruyucu ebedî bir hayat arkadaşı olarak tercih etmelidir.
İlginç bir sıralama
Kur’ân’daki tesettür âyetlerini tahlil eden âlimler “Mü’min erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar” âyetinin “Mü’min kadınlara söyle gözlerini haramdan sakınsınlar” âyetinden önce gelmesinin bir hikmeti olduğunu belirtirler.
Güzele meftun fıtratta yaratılan erkek terbiye-i İslâmî ile hareket ederse hem kendini, hem de güzelliğini göstermeye meyilli fıtratta yaratılan kadını günahtan korur. Bu açıdan erkeklerin sorumluluğu daha fazladır.
Bediüzzaman Hazretleri yukarıdaki tespitleriyle âlimlerin görüşlerini onaylar. Nur Sûresi’nin ilgili âyetlerinin detaylı yorumlarını farklı tefsirlerden de okuyabilirsiniz.
Hülâsa
Modern hayat aile fertlerini bencilleştirip yalnızlığa mahkûm ediyor. Gelişen teknolojinin hayatımıza getirdiği büyük rahatlık ahireti unutturup, tercihlerimizi etkileyebiliyor.
Ahir zamanda kavramlarda eksen kaymaları sıkça yaşanıyor. Bu dehşetli manevi fırtınaların zehirli tesirlerinden kurtulmanın çaresi İslâmî terbiyenin edep dairesine dönmek!