Ebû Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Biriniz oruçlu bulunduğu gün çirkin sözler söylemesin, kaba davranışlarda bulunmasın. Şayet bir başkası kendine sataşmaya kalkarsa, “Ben oruçluyum, ben oruçluyum desin.
Huzeyfe (ra) rivayet ediyor:
Oruçlu iken ölen Cennete girer.
Ebâ Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan ayında oruç tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.
Ebû Eyyub (ra) rivayet ediyor:
Kim ki, Ramazan ayını ve Şevval ayından altı günü oruçlu geçirirse bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur.
Ebû Said (ra) rivayet ediyor:
Kim Allah rızâsı için bir gün oruç tutarsa, Allah onu yetmiş sene Cehennem ateşinden uzaklaştırır.
Sehl bin Sa’d (ra) rivayet ediyor:
Şüphesiz Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Oruç tutanlar Kıyamet Günü o kapıdan Cennete girecektir. Oradan onların dışında kimse girmez. “Oruçlular nerede?” diye seslenilir. Oruçlular kalkar o kapıdan girerler. Onlar girince kapı kapatılır, başka hiçkimse oradan girmez.
îbni Amr (ra) rivayet ediyor:
Şüphesiz oruçlu için iftar vaktinde geri çevrilmeyen bir duâ hakkı vardır.
Ebû Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Allah’ın nimetlerini yiyip şükreden için oruç tutup sabredenin sevabı kadar sevap vardır.
Damre bin Hubeyb (ra) rivayet ediyor:
Herşeyin bir kapısı vardır, ibâdetin kapısı da oruçtur.
Enes (ra) rivayet ediyor:
Ramazan ayına bu ismin verilmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.
Ebû Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Resûlullah, “Cennet bahçesine uğradığınızda manen besleniniz” buyurdu.
Sahabîler, “Yâ Resûluliah, Cennet bahçeleri nedir?” diye sordular. Peygamberimiz, “Mescidlerdir” buyurdu. «Beslenmek nedir?” diye soruldu. Resûlullah, “Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahû ekberdir” buyurdu.
Zeyd bin Halid (ra) rivayet ediyor:
Kim bir oruçluya iftar ettirirse veya cihada çıkan bir kimseyi donatırsa onun sevaba kadar sevap kazanır.
Ebû Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Oruçlu iken yalan sözü ve yalan söze göre hareket etmeyi terketmeyen kimsenin yemesini ve içmesini terketmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.
Abdullah bin Ebî Evfa (ra) rivayet ediyor:
Oruçlunun uykusu ibâdet, susması tesbih, ameli kat kat sevaplı, duası makbuldür, günahları ise bağışlanır.
Enes (ra) rivayet ediyor::
Hicret ederek Medine’ye geldiğimde Medinelilerin Cahiliyye döneminde eğlendikleri iki günleri vardı. Allahu Teâlâ o iki günü sizin için daha hayırlı olan şu iki gün ile değiştirdi: Ramazan ve Kurban Bayramı günleri.
Îbni Abbas (ra) rivayet ediyor:
Fıtır sadakası, oruç tutan için boş söz ve günahlardan temizliktir. Fakirler için îse bir rızıktır. Onu Bayram namazından önce ödeyen kişi için o makbul bir sadakadır. Namazdan sonra ödeyen kimse için ise normal bir sadaka olur.
Enes (ra) rivayet ediyor:
Rabbinden dünyada ve âhirette sana sıhhat ve afiyet vermesini dile. Dünyada ve âhirette sana afiyet verildiğinde sen kurtuldun demektir.
Ebû Mâlik el-Eş’ârî (ra) rivayet ediyor:
Şu altı haslet hayırdandır: (1) Allah’ın düşmanlarıyla kılıçla cihad etmek, (2) yaz günlerinde oruç tutmak, (3) Musibet ânında güzelce sabretmek, (4] haklı olduğu halde tartışmadan vaz geçmek, (5) sisli ve bulutlu günlerde namazı erken kılmak, (6) kış günlerinde güzelce abdest almak.
Ebû Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Dulların ve yoksulların geçimini sağlamak için çabalayan, Allah yolunda cihad eden veya gece ibadet yapıp gündüz oruç tutan kimse gibidir.
Abdurrahman bin Avff (ra) rivayet ediyor:
Şüphesiz Allahu Teâla Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de size Teravihi sünnet kıldım. Öyle ise kim ki, îman ederek ve sevabını kesin olarak Allah’tan bekleyerek gündüzünü oruçlu, gecesini de ibâdetle geçirirse, bu geçmiş günahlarına keffâret olur.
Ümmü Umâre (ra) rivayet ediyor:
Oruçlu kimsenin yanında yemek yendiğinde, yemek işi bitinceye kadar, melekler durmadan Allah’tan onun için günahlarının bağışlanmasını dilerler.
Ebû Hüreyre (ra) rivayet ediyor:
Kul bir günah işler. Onu hatırladıkça üzülür. Onun üzüldüğünü gören Cenâb-ı Allah, o daha namaz veya oruç gibi günahına keffâret olacak bir amel işlemeye başlamadan onu affeder.