Yeni bir eğitim-öğretim döneminden herkese merhaba. Bu dönemin öğretmenler, öğrenciler ve veliler için hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
Toplumu kalkındıracak ve ileriye taşıyacak olan aile hayatıdır. İyi nesillerin yetiştirilip topluma kazandırılması da bu değerle bağlantılıdır. Çocuklar, ailenin göz bebeği oldukları için önce onlardan başlamak gerek. Bir kız yetiştiren, bir aile yetiştirir denilir. Hakikaten bu gözle bakmalı. Wolfgang Van Goethe’nin dediği gibi, “Bir erkek terbiye edildiği vakit, bir tek fert, bir kadın terbiye edildiği vakit ise bütün bir aile terbiye edilmiş olur.” Dolayısıyla toplumun gelişmesine katkı sağlayan evlatların eğitimlerine, bu ölçüde önem verilmeli. Çünkü o çocuk yarın kendi ailesine gördüğü terbiyeyle eğitim verecek ve nesiller yetiştirecektir. Bir ağaç her şeyiyle meyvesine hizmet ettiği gibi aileler de çocuklarının olgunlaşması için elinden geleni yapmalıdır.
Küçük yaşta verilmeyen eğitimin ileride neticesi beklenemez. Bu ahlâkî, içtimaî meselelerde olduğu gibi dinî konularda da aynı şekilde değerlendirilir. Anne ve babanın yegâne vazifesi, çocuğunu kişilik gelişimini tamamlayan iyi bir insan olarak topluma kazandırmaktır. Hosea Bacon, “Eğitim ana dizinden başlar; her söylenilen kelime çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır” diyerek, eğitimin önceliğinden bahseder. Dolayısıyla bu süreç anne karnında başlayarak, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, hatta ahiret âlemlerini bile etkileyecektir.
Velhasıl, ailenin küçük bir toplum, toplumun büyük bir aile olduğunu unutmadığımızda, sağlam nesiller yetişecektir. Anne babalar ise görevlerini tam icra ederek, bu gelişime katkı sağlayacaklardır.
Bu ay dergimizde, değişmez gündemimiz eğitim üzerine konuşacağız. Ailede başlayıp okullarda devam eden eğitimin önemini bu sayımızdan okuyabilirsiniz.