Ateşten ne zaman korkalım?
Ateş ilk çağlardan beri çocukluk çağında enfeksiyonların en önemli bulgusu olarak tanımlanmaktadır. Ateş aynı zamanda aileleri çocuklarının hasta olduğu konusunda uyaran ilk belirtidir. Bir alarm sistemidir. 3 yaş altı sağlıklı çocuklarda yılda 4–6 kez ateşli hastalık geçirmesi normal olarak kabul edilebilir. Yuvaya giden çocuklarda bu sayı daha fazladır. Ateş ailelerde ciddi korku ve kaygıya neden olur. Ebeveynlerin çoğu çok yüksek olmayan vücut ısılarında dahi çocukların zarar görebileceklerinden korkarlar. Bu durum “ateş fobisi” olarak adlandırılır ve bazı doktor arkadaşlarımızda da mevcuttur. Sonuçta gereksiz yere ve aşırı yüksek doz ilaç kullanımı ve buna bağlı yan etkiler görülebilmektedir.
Ateş nereden ölçülmeli?
Koltukaltı: En sık tercih edilen ölçüm yeridir. Civalı termometrelerle ölçüm süresi en az 4–5 dakika olmalıdır. Elektronik termometre ile ise en az 40- 80 sn koltuk altında tutulmalıdır. Ancak çok yüksek ateşlerde cildin soğuması ve terlemeyle beraber yanlış ölçüm ihtimali yüksektir. Koltukaltı kurulandıktan sonra ölçülmelidir.
Kulak: vücut sıcaklığının ölçümü için en ideal bölgedir. Çocuğu rahatsız etmez, kolaydır tehlikesizdir. Dış kulak yolunda tıkanıklık veya iltihap varsa veya termometre kulağa tam uygun, yani kulak zarını görecek şekilde yerleştirilmezse yanlış ölçüm yapabilir.
Ağız: 5 yaş altında çok önerilmez. Öncesinde sıcak veya soğuk gıdalar alındıysa ölçüm yanlış yapılabilir. Termometre 3 dakika kadar ağızda kalmalıdır. Ancak büyük çocuklarda da ağızdan ölçerken çocuğun dereceyi ısırmamasına özellikle dikkat edilmelidir. Civa zehirlenmesi veya ağızda yaralanmaya yol açabilir.
Makat: vücut ısısının en yüksek olduğu bölgedir. Termometre makatta en az 3 dakika ve 2–3 cm kadar içeride tutulmalıdır. Travma ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır.
Normal vücut ısısı; kişiden kişiye göre, ölçülen bölgeye göre, ölçüm saatine göre değişebilir. Genel olarak, makattan ölçüldüğünde 38, ağızdan ölçüldüğünde 37,2, ağızdan ölçüldüğünde 37,8 derecenin üstündeyse ateş olarak kabul edilir.
İnsan vücudu, vücuda giren yabancı veya zararlı maddelere karşı hazırlanmış, mükemmel bir gözetleme sistemi ile donatılmıştır. Vücuda bir mikrop girdiği zaman alarm sistemi çalışır ve ateşleberaber bağışıklık sistemi aktifleşir. Ateş enfeksiyon dışı sebeplerle de meydana gelebilir. Vücudun yabancı veya zararlı olarak tanımladığı maddelere karşı oluşturduğu bir savunma cevabıdır.
Birçok ateş kısa sürelidir, iyi huyludur ve koruma hedeflidir. Yapılan çalışmalar ateşin bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkileri olduğunu kanıtlamıştır.
İnsanda hastalık yapan mikropların vücutta üremesi için en uygun ısı 35–37 derece arasıdır. Farelerde yapılan deneysel çalışmalarda sık ateş düşürücü kullanımıyla ateşi düşürülen hayvanlarda hastalık daha uzun sürmüş ve istenmeyen sonuçlar daha fazla görülmüş. Ateşi yüksek devam edenlerde hayatta kalma oranı daha fazla bulunmuştur. İnsanlarda da ateşin viral enfeksiyonlardan, daha hızlı kurtulmasını sağladığı gözlenmiş. Yine insanlar üzerinde yapılan çalışmalarda; ateşin sürmesiyle beraber mikropların çoğalması azalmış ve savaşçı hücrelerde de artış gösterilmiş. İnsan bağışıklık sisteminin ateşli döneminde normal ısıya göre daha iyi çalıştığı gösterilmiş. 40 dereceye kadar olan ateşin vücut savunma mekanizmasını güçlendirdiği ve mikroorganizmaların bu savunma mekanizmasına olan duyarlılığını arttırdığı ispatlanmış.
Sağlıklı çocuklarda ateşe bir dereceye kadar izin vermek gerekiyor. Ancak kalp hastalığı, bağışıklık sistemi bozukluğu, kronik anemi veya kan hastalığı, kronik hastalığı olanlarda önceki hastalıklarında havale geçirmiş olanlarda veya ailesinde ateşli havale geçirme öyküsü olan çocuklarda ateş düşürücü kullanılmalıdır. Bu çocuklarda yüksek ateş mevcut hastalığın kötüleşmesine yol açabilir.
Peki, sağlıklı çocuklarda ne zaman korkalım?
*3 aydan küçük bebekle
*Ateş 40 derecenin üzerindeyse
*Yatıştırılamaz şekilde ağlama veya inleme
*Dalgınlık, sayıklama, bilinç bulanıklığı
*Havale geçirme öyküsü
*Ciltte döküntü olması
*Solunum sıkıntısı, nefes darlığı
*Aşırı halsizlik, bitkinlik, güçsüzlük
*Yutkunamama, beslenme bozukluğu durumlarından biri varsa veya ateş 24 saatten daha uzun devam ediyorsa mutlaka doktora danışılmalıdır.
Ateşi düşürmek için neler yapalım?
*Ağlama ateşin yükselmesine sebep olan etkenlerden biridir. Çocuk sakinleştirilmeye çalışılmalıdır.
*Ortam ısısı çok yüksekse yine ateş zor düşer. Cam, kapı açılarak ortam ısısı 22–23 derece civarında tutulmaya çalışılmalıdır. Çocuğun kıyafeti inceltilmelidir.
*Sıvı alımı arttırılmalıdır.
* El, yüz yıkanır, çocuk suyla oynatılabilir, ılık bir duş aldırılabilir. Bu basit önlemler bile ateşi dengeleyebilir.
Ateş yükselmeye devam ediyorsa…
Her ilacın kendine göre bir yan etkisinin olduğu unutulmamalı, çocuğun yapısına ve kilosuna uygun dozda kullanılmalıdır. Çok sık yüksek dozda kullanılmamalıdır. Yüksek doz ve uzun süre kullanımında böbrek yetmezliği, karaciğer hasarı, mide kanaması ve astım atağında tekrarlama görülmektedir. Ayrıca Aspirin kullanımı çocuklarda kesinlikle yasaktır. Lütfen adının “Bebe Aspirini” olmasına aldanmayalım.