Kadınlarla iyi geçinin
Eşler arasına bazen kara kediler girer ve eşlerin muhabbetini bozar. Beklenmedik bir zamanda eşler şiddetle tanışırlar. Oysa dinimiz şiddete rıza göstermez. Problemlerin şiddetten ve öfkeden uzak bir akl-ı selimle çözümlenmesini uygun bulur. Çünkü öfke ve şiddet ile akl-ı selim birbirine zıttırlar. Birinin olduğu yerde ötekisi yer almaz.
Dinimizde kadına şiddete yer yoktur. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“Kadınlarınız dövmeyiniz. Kadınlarını döven erkekler iyilerden değildir.”1
“Gündüz karısını köle gibi kırbaçlayan birisi, akşam onunla aynı yatağa nasıl girecek?”2
Hangi tür olumsuzluk olursa olsun, tavsiye edilen kesinlikle iyi iletişimdir. Şu ayet kulaklarımızda küpe olmalı: “Kadınlarla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadığınızsa, olabilir ki hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah birçok hayır dilemiştir.”3
Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“Kadın eğe kemiği gibidir. Onu doğrultursan kırarsın; onu sevmek istersen bu eğrilik devam ederken sevebilirsin”4
Bir diğer hadis de şöyledir: “Hiçbir kimse, karısına buğz etmesin. Zira hoşlanmadığı huyları varsa buna karşılık hoşlanacağı huyları da vardır.”5
Öyleyse hoşumuza gitmeyen bir husus olduğunda şu tavsiyeleri unutmayalım:
* Ona iyiliğin en güzelini göster.6
* Onu kınamaktan ve ayıplamaktan sakın.
* Onu affet.
* Ona müsamaha göster.
* Sabret.
* Dua et.
* Onunla düzgünce konuş ve onu tövbeye davet et.
* Ona zaman tanı.
Şu zulümlerin farkında mıyız?
Eşler arasında şiddet ve zulüm ihtiva eden başlıca durumlar şunlardır:
1- Eşimizi kusursuz saymamız, hataların başıdır. Oysa eşimiz insandır ve beşerdir. Hata yaptığında affedilmeye liyakati vardır. Öyleyse, hangi kusur olursa olsun, eşlerin birbirlerini affetmemesi ve cezalandırması zulümdür. O halde ister kadın, ister erkek; eşimiz hangi tür kusuru işlemiş olursa olsun; kınamakla bile değil, şefkat ve af ile muamele etmeliyiz. Peygamber Efendimiz (asm), sevgili eşi Hazret-i Âişe (ra) hakkında bir ay boyunca münafıklarca iftiraya maruz kalmış ve konuyla ilgili gerçeği açıklayan bir vahiy de gelmemişken, işin gerçek yüzünü Allah’a bırakarak Hazret-i Âişe’ye (ra) şöyle buyurmuştu:
“Ey Aişe, senin hakkında bana şöyle şöyle sözler ulaştı. Eğer bu dedikodulardan temiz isen Allah seni vahiyle temize çıkaracaktır. Şayet bir günah işledi isen Allah’a tevbe et. Zira kul bir günah işler, sonra da günahını itirafla tevbe ederse, Allah tövbesini kabul ve affeder.” 7
Şiddet zulümdür
2- Eşlerin; dedikodulara kapılarak birbirlerini karalamaları, buna karşılık birbirlerine söz ve savunma hakkı vermemeleri zulümdür, haksızlıktır.
3- Karı ve kocanın birbirlerinin ihtiyacı olan sevgiyi ve saygıyı birbirlerinden esirgemeleri, birbirlerine ilgisiz, sevgisiz, saygısız ve sabırsız davranmaları zulümdür.
4- Kocanın karısını veya kadının kocasını dövmesi veya şiddet kullanması zulümdür. Peygamber Efendimiz (asm), “Dövenleriniz hayırlılarınız değildir.”8 buyurmuştur.
5- Eşlerin; birbirlerinin ayıp ve kusurlarını dışarıda anlatmaları, birbirlerinin sırlarını ifşa etmeleri zulümdür. Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Kıyâmet günü insanların Allah katında derecesi en aşağı olanı, karısının sırrını yayan erkektir.”9
6- Hastalık gibi mücbir bir sebep yokken, birbirlerinin cinsel istek ve arzûlarına karşı ilgisiz kalmaları, bu nedenle birbirlerini kınamaları, sırf ceza olsun diye birbirlerini ihmal etmeleri zulümdür. Çünkü bu davranış yekdiğerini haramın ve sefâhetin kucağına atabilir. Bu da Allah’ın gazabına sebep olur. Karı ve koca ne kadar tartışma yaşıyor da olsalar, birbirlerini ihmal etmemelidirler.
Dipnotlar:
1. Ebu Dâvud, Nikâh, 2146, İbn Mâce; 1985, Nesaî, Riyaz’üs-Sâlihîn, 2/136
2. Buhari, Nikâh, 93; Ebu Davud, Nikah, 60
3. Nisa Suresi: 19
4. Buhârî; Kitab’un-Nikâh ve Kitabu Bed’il-Halk, Müslim; Kitab’ur-Radâ, 1468, 59, 60 ve Nesaî
Riyaz’üs-Sâlihîn, 2/128.
5. Müslim; Kitab’ur-Rada, 1469; Riyaz’üs-Sâlihîn, 2/131
6. Fussilet Suresi: 34
7. Müslim, Tevbe 56, (2770); Tirmizî, Tefsir, (3179); Nesâî, Tahâret 194, (1, 163-164)
8. İbn-i Mâce, Nikâh, 51; Nesâî, Nikâh, 51
9. Müslim,