Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Cennet annelerin ayakları altındadır.
Hz. İbrahim en-Nehâî (ra) rivâyet ediyor:
Allah’ın kuluna olan bir nimeti de çocuğunu kendisine benzetmesidir.
Hz. Aişe (ra) rivâyet ediyor:
Kadının istenmesinin kolay olması, mehrinin kolay ödenebilir olması ve kolay çocuk yapması onun bereketli oluşundandır.
Hz. Ebû Bekir (ra) rivâyet ediyor:
Musa Aleyhisselâm aziz ve celil olan Rabbine şöyle sordu: “Çocuğu ölen kadını teselli eden kimse için ne mükâfat vardır?” Allah, “Ben onu gölgemden başka gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde gölgemde gölgelendireceğim” buyurdu.
Hz. Muâviye bin Hayde (ra) rivâyet ediyor:
Çok çocuk doğuran siyah bir kadın, çocuk doğurmayan güzel bir kadından çok daha hayırlıdır. Şüphesiz ben Cennet kapısında durup girmemekte ayak direten bir düşük çocuğa varıncaya kadar diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim. Bu çocuğa, “Cennete gir!” denilecek. O, “Ya Rabbî! Annem babam da girsin” diyecek. Bunun üzerine “Anne, babanı da alarak Cennete gir” denilecektir.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Bulûğa ermeden önce ölen çocuklar, Cennette çok canlı ve hareketli balıklar gibidir. Birisi babasını karşılar, elbisesinden tutar, Allah, babasını da kendisiyle birlikte Cennete koyuncaya kadar bırakmaz.
Hz. İbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
İçinde çocuk bulunmayan evde bereket yoktur.
Hz. Ebu Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Düşük çocuklarınıza isim veriniz. Çünkü onlar âhirette sizin için yüksek dereceler hazırlamak üzere öncülerinizdir.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Düşük doğan çocuklarınıza isim veriniz ki, Allah bununla terazinizin sevap kefesini ağırlaştırsın. Aksi halde o, kıyamet günü gelerek şöyle der: “Ya Rabbi! Bunlar bana isim vermeyerek benden elde edecekleri mükâfatı kaçırdılar.
Hz. Abdullah bin Cerad (ra) rivâyet ediyor:
Çocuklarınıza peygamber isimlerini veriniz. Yemek isimlerini vermeyiniz.
Hz. Semüre bin Cündeb (ra) rivâyet ediyor:
Çocuk akikasına karşılık rehindir: Doğumunun yedinci gününde akika kurbanı kesilir, adı konur ve saçı tıraş edilir.
Hz. Cabir bin Atik (ra) rivâyet ediyor:
Allah yolunda öldürülmenin dışında yedi çeşit şehitlik vardır: Allah yolunda öldürülen şehittir. Taundan ölen şehittir. Suda boğulan şehittir. Zâtü’1-cenb hastalığından ölen şehittir. Yıkık altında kalıp ölen şehittir. Hamileyken veyahut da doğumda ölen kadın şehittir.
Hz. Hasen bin Süfyan (ra) rivâyet ediyor:
Razı değil misiniz ki? Biriniz kocası kendisinden razı olduğu halde hamile kaldığında Allah yolunda gündüz oruç tutup gece ibâdet eden bir kişinin sevabı kadar sevap alsın. Doğum sancısına tutulduğunda gök ve yer ahalisi dahi onun için ne sevindirici şeylerin hazırlandığını bilemezsin. Doğum yaptığında çocuğun, memesinden emdiği her yudum sütekarşılık kendisine bir sevap yazılsın. Gece çocuk onu uykusuz bıraktığında Allah rızası için yetmiş köle azad etmiş gibi sevap kazansın. Ey Selâme! Bununla kimi kastettiğimi biliyor musun? Namusunu muhafaza eden, sâliha, kocasına itaat eden ve kocasından gördüğü iyilikleri inkâr etmeyen hanımları kastediyorum.
Hz. Büreyde (ra) rivâyet ediyor:
Beş şey vardır ki, onları Allah’tan başkası bilemez. O da şu âyette sayılan hususlardır: (1) Kıyamet vaktine dâir bilgi Allah katındadır. (2) Yağmuru O indirir. (3) Rahimlerde olanı O bilir. (4) Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez. (5) Hiç kimse nerede öleceğini bilmez.