Günümüzde kadınların, aile bütçelerine katkıda bulunmak, ekonomik özgürlüklerini kazanmak, kariyer yapmak, yeni bir çevre edinmek, eşinin yanında kendini daha iyi bir konumda hissetmek, eğitim aldığı bir alanda meslek sahibi olmak gibi pek çok nedenle iş hayatında aktif rol aldıklarını görüyoruz.
“İyi bir iş kadını, anne, eş ve evlat olmaya çalışmak gibi aynı anda pek çok rolü mükemmel yapmak zorunluluğunda hissetmek, içinde bulunulan şartları ve sınırları zorlamak çalışan kadını zamanla yıpratmaya başlar ve beraberinde pek çok problemi getirir. Bu rollerin belki de önemlisi ve çalışan kadını en çok zorlayacak olanı ‘annelik’ rolüdür. Çalışma hayatının hem anne, hem de çocuğu üzerinde olumlu ve/veya olumsuz etkileri olacaktır.
Annenin çalışması çocuk açısından sakıncalı mıdır, değil midir? sorusuna genel bir cevap vermek mümkün değildir, çünkü verilecek cevap duruma göre değişir. Annenin çalışmasının çocuk üzerinde oluşturacağı etkiler bazı faktörlere bağlıdır. Bu faktörler; annenin işi, çalışma nedenleri, çalışma koşulları, annenin eğitim düzeyi, anne -çocuk iletişimi, aile içi ilişkiler, annenin yokluğunda çocuğa bakanın özellikleri, sağladığı bakımın uygun ve devamlı oluşu, nihayet çocuğun hangi gelişim basamağında bulunduğu, yani çocuğun yaşı gibi…
Çalışan kadının karşılaşabileceği problemler anne olmaya karar vermesi ile başlayabilir. Çalışma hayatı ve çocuk sahibi olmak arasında bir seçim yapmak zorunluluğunda hisseder. Eğer kariyerine devam etmeyi seçerse, annelik hissinden mahrum kalacağını düşünür ve çevrenin özellikle de aile büyüklerinin baskısı ile bu süreç daha zorlayıcı ve yıpratıcı olabilir.
Eğer anne olmaya karar verirse, bunca yıl aldığı eğitim ve edindiği birikimlerin boşa gideceğini düşünerek kendini değersiz hissetmeye başlayabilir. Bir diğer seçenek ise anne olduktan kısa bir süre sonra kariyerine geri dönerek hem iş kadını, hem annelik rollerini bir arada sürdürmeye çalışmaktır. Çalışma hayatını da bırakmak istemeyen kadınlar, annelik yaşını olabildiğince ileri çekmek ve çocuk sayısını sınırlı tutmak isterler.
Annelik ve diğer roller…
Yaşamımız boyunca birçok farklı rol ediniriz. Genellikle birden fazla rolü aynı anda yürütürüz. İş yerinde işveren rolündeyken evde eş, anne veya baba rolümüzü devam ettiririz. Her rol kendine ait sorumlulukları beraberinde getirir. Çalışan anne olmanın belki de en zor kısmı birden çok rolü (eş, anne, çalışan birey) eş zamanlı ve mümkün olduğunca birbirini engellemeden yürütmeye çalışmaktır. Çalışan bir birey olarak işinizin gerektirdiği problem ve sorumlulukları profesyonellikle çözümlerken çocuğunuzun ihtiyaçlarını ve evinizin yönetimini aksatmadan sürdürmeniz gerekir. Çalışan bir anne olmak uzun, yorucu bir maraton koşmak gibidir. Size destek olup sizi çok zor koşullara hazırlamaya çalışan insanlar (eşiniz, aileniz, dostlarınız) olsa bile maratonu yalnız koşarsınız.
Çalışan anneyi bekleyen zorluklar
Ev ile ilgili sorumlulukların yanı sıra iş yeri sorumlulukları ile annelik rolü zaman zaman çakışabilir. Örneğin çocuğunuzla ilgili acil durumlar (hastalık vb.), iş ile ilgili plânların aksamasına neden olabilir. Günlük hayatta bu tip problemlerle karşılaşma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğu düşünülürse, mümkün olduğunca sürprizlere hazırlıklı olmak, yaşantınıza esneklik kazandırmaya çalışmak (iş saatlerini ayarlayabilmek ya da zor anlarda arayabileceğiniz kişiler listesi yapmak gibi) gerekli olabilir.
Çalışan anne olmanın pozitif yanları da vardır
Çalışma hayatının neden olduğu zorluk ve sıkıntıların yanı sıra çalışıyor olmak aslında annenin kendine olan öz saygısını müsbet etkileyen bir faktördür. Eğitimi aldığı mesleği yapmak, ailesinin geçimine katkıda bulunmak kişinin kendi gelişimini ve benlik algısını olumlu olarak etkileyecektir. Bu nedenle çocuklarına bakmak için kendini evde oturmak zorunda hisseden bir anne belki çocuklarını kendi hayatını yaşamasına bir engel olarak değerlendirebilir. Böyle bir durumda annenin hem çocuklarıyla, hem de dış dünya ile olan ilişkisi olumsuz bir hale gelme ihtimali yükselecektir. Çalışan anne olmanın zorlukları olsa da çalışmak istediği halde çalışamayan bir anne olmanın neden olacağı problemler çocuğun gelişimini ve anne-babanın ilişkisini daha çok zorlayacaktır.
Anne ne zaman işine dönebilir ?
3 yaştan itibaren günlük düzenlemelerin iyi yapılması halinde (çocuğu yuvadan, okuldan sonra karşılanması gibi) annenin çalışıyor olması daha az zorlayıcı olacaktır. İdeal olan bebeklikten itibaren çocuğun kendi evinde bakılması ve okul döneminde de okuldan eve gelebilmesidir. Çünkü bu şekilde çocuğun günlük hayat düzeni en iyi şekilde sağlanmış olacaktır. Çocuklar tabi ki istedikleri her an anne ve babalarını yanlarında görmek, okuldan geldiklerinde anneleri tarafından karşılanmak, her ihtiyaç duyduklarında ilgi alabilmek isteyeceklerdir. Bunlar olmadığında anne-babaya karşı kızgınlık duymak, yeterince sevilmediklerini düşünmek zaman zaman hissedecekleri duygular olabilir. Ama herkes için uygun olabilecek düzenlemeler ile bu sıkıntıları en aza indirmek mümkün olabilir.
Babanın desteği
Günlük hayatta karşılaşılan her problem eğer bize destek olacak birileri varsa daha kolay çözülür. Hayat müşterektir sözü annelerin iş hayatına atılmasıyla daha gerçekçi bir anlam almaya başladı. Bebeğin bakımı, ev ile ilgili sorumluluklar artık sadece anne tarafından karşılanması gereken sorumluluklar olmaktan çıkıp anne-babanın ortaklaşa rol aldıkları alanlar haline geldiler. Tabi bu değişim her zaman istenildiği ve beklenildiği kadar kolay alması çocuk kadar aslında babayı da etkileyen bir durumdur. Yemekleri kim, ne zaman hazırlayacak, çocuğun ödevleri ile kim ilgilenecek, gidilmesi gereken yerler (doktor, doğum günleri vb) olduğunda kim götürecek, ev işleri eskiden olduğu gibi düzenli olarak yapılacak mı? Baba yorgun, mutsuz, kızgın eve geldiğinde onu dinlemek ve onunla ilgilenmek için eşi orada olacak mı? gibi birçok durum ve problem akla gelebilir. Tüm bu koşullara uyum sağlamak zaman ve enerji alacaktır. Ama birbirine destek olmayı başarabilen çiftler için bu konuların hepsi bir süre sonra düzene girecektir. Karşılıklı iyi niyet ile asgari müşterekte buluşmaya çalışmak, sorumlulukları paylaşmak çatışma ve gerginlikleri azaltacaktır.
Çalışan anneler için tavsiyeler
* Yorgun, stresli bir iş günü ardından eve geldiğinizde sizi özlemiş olan enerjisi hiç tükenmek bilmeyen, talepkâr çocuğunuzla karşılaşacaksınız. Bu durumlarda olumsuz bir olay yaşamadan önce çocuğunuza o gün yorgun olduğunuzu ya da iş yerindeki bir olay nedeniyle kızgın olduğunuzu anlatıp, ondan beklediğiniz davranışı söyleyin (Bugün çok yorucu bir gün geçirdim, biraz dinlemeye ihtiyacım var o yüzden akşam yemeğini hazırlarken senin odanda oynamanı istiyorum, sonra seninle biraz kitap okuruz gibi).
* Anneler mutlu olmalıdır. Kendinize zaman ayırın siz ne kadar huzurlu ve rahat olursanız aileniz de bunu hissedecektir. Her probleme tek başına çözüm bulmaya ve her alana yetişmeye çalışmak, hayatınızı olduğundan daha da zor hale getirecektir. Mutluluklar kadar sorumluluk ve sıkıntıları paylaşın.
* Çocuklar duygularını anlamlandırmayı ve ifade etmeyi ebeveynlerinden öğreniyor. Bu nedenle onlarla bol bol konuşmak önem taşıyor. Çevrede olan biteni çocuğunuza anlatın, sorularını sabırla ve anlayacağı bir dille cevaplayın. Çocuğunuzla onun hoşlandığı faaliyetleri birlikte yapın. Günde yarım saat de olsa onunla kaliteli zaman geçirdiğinizde bu zamanlar damla damla güzel anılar defteri oluşturacaktır.
Her şey mükemmel olmalı inanışından vazgeçin!
“Bunlara da yetişmeliyim, şunları da yapmalıyım” gibi cümleleri, yani -meli –malı’ları hayatınızdan çıkarın. “İyi ve yeterli” bir anne olduğunuza inanın. Çocuğunuzla aranızda sağlıklı, sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurulmuş ise etkili bir iletişim kurabiliyor, karşılıklı olarak birbirinizi dinliyor ve duygularınızı açıkça ifade edebiliyorsanız, siz mutluysanız, onun da mutlu olmaması ve iş yaşamınızdan olumsuz yönde etkilenmesi için hiçbir sebep yoktur. Özellikle günümüzde birçok anne mükemmel olmaya, her işi bir arada yürütmeye çalışıyor. Bu çok gerçekçi bir beklenti olmadığı için de hayal kırıklığı, kendine güvensizlik ve suçluluk duygularıyla boğuşuyor. Oysa artık çocuk yetiştirmekle ilgili çoğu kaynak ve araştırma mükemmel anne yerine “yeteri kadar iyi anne” kavramının altını çiziyor. Bu kavrama göre bir anne olarak sorumluluk duygusuna sahip olmanız ve çocuğunuz için elinizden geleni yapmaya çalışmanız çok önemlidir. Çalışan anne, çocuğuna dengeli ve yeterli bir şekilde ilgi, sevgi ve bakımı gösteriyor ise çocuk sağlıklı bir duygusal ve sosyal gelişim göstermektedir.
Dipnot:
1. Yavuzer, 2005: 60