Hz. Vahşî (ra) rivâyet ediyor:
Öyle ümit ediyorum ki, benden sonra büyük şehirleri fethedeceksiniz. Çarşılarında oturup sohbet edeceksiniz. Bu gerçekleştiğinde verilen selâmı alınız, gözlerinizi haramdan koruyunuz, gözü görmeyenlere yol gösteriniz ve zulme uğrayanlara yardım ediniz.
Hz. Sehl bin Hüneyf (ra) rivâyet ediyor:
Sohbet toplantılarının hakkını Allah’ı çok çok zikrederek, yolunu kaybedenlere yol göstererek ve harama bakmayarak ödeyiniz.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Gözün zinası harama bakmak, dilin zinası fuhşu konuşmaktır. Nefis de o işi temenni edip istek duyar. Tenasül organı ise bunları ya doğrular veya o işi yapmayarak onları yalancı çıkarır.
Hz. Ebû Talha (ra) rivâyet ediyor:
Verilen selâmı alınız, gözünüzü harama karşı yumunuz ve güzel söz söyleyiniz.
Hz. Câbir bin Abdullah (ra) rivâyet ediyor:
Hoş geldiniz. Küçük cihattan büyük cihada; nefsin gayr-i meşru arzularıyla mücâdele etmeye döndünüz.
Hz. Ebu’d-Derda (ra) rivâyet ediyor:
Az bir İlâhî tevfike mazhar olan, aklı çok olandan daha hayırlıdır. Dünyanın gayr-ı meşru işlerinde akıl zarar kaynağı, din işlerinde ise akıl sevinç kaynağıdır.
Hz. Nu’man bin Beşir (ra) rivâyet ediyor:
Şeytanın süsleri ve tuzakları vardır. Süs ve tuzaklarından bir kısmı şunlardır: Allah’ın verdiği nimetlerle şımarmak, Allah’ın ihsan ettiği şeylerle övünmek, Allah’ın kullarına karşı büyüklük taslamak, Allah’ın rızasını bırakıp nefsinin gayr-i meşru isteklerine uymak.
Hz. Ebû Said (ra) rivâyet ediyor:
Allah şüphesiz Cenneti gösteriş yapan herkese haram kıldı.
Hz. İbni Mes’ûd (ra) rivâyet ediyor:
Mütevâzi olmadıkça zâhid olamazsın.
Hz. Muhammed bin Umeyr (ra) rivâyet ediyor:
Tevazu kulun ancak şerefini arttırır. Öyleyse mütevâzi olun ki, Allah sizi yükseltsin. Affetmek de kulun ancak izzetini arttırır. Öyleyse affediniz ki, Allah sizi aziz kılsın. Sadaka ancak malı arttırır. Öyleyse sadaka veriniz ki, aziz ve celîl olan Allah size merhamet etsin.
Hz. İyad bin Himar (ra) rivâyet ediyor:
Allah, birbirinize karşı mütevazi davranmanızı bana vahiyle emretti. Öyle ki, hiç kimse kimseye karşı övünmeyecek ve hiç kimse kimseye zulmetmeyecek.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Siz şu altı şeyi kabul edin; ben de Cennete girmenize vesile olmayı kabul edeyim: 1. Biriniz konuştuğu zaman yalan söylemesin. 2. Söz verdiği zaman sözünden dönmesin. 3. Kendisine güvenildiğinde hıyanet etmesin. 4. Harama karşı gözünüzü yumunuz. 5. Harama elinizi uzatmayınız. 6. İffetinizi koruyunuz.
Hz. Übâde bin Sâmit rivâyet ediyor:
Şu altı şeyi devamlı yapacağınıza dâir bana söz verin, ben de Cennete gireceğinize kefil olayım: (1) Konuştuğunuzda doğru söyleyin. (2) Söz verdiğinizde sözünüzde durun. (3) Size güvenildiğinde sû-i istimal etmeyin. (4) Namusunuzu koruyun. (5) Gözlerinizi haramdan sakının. (6) Haramın her türlüsünden çekinin.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Şu altı şeyi koruyacağınıza dair garanti verin; ben de Cennete gireceğinize kefil olayım: namaz, zekât, emânet, namus, mide ve lisan.
Hz. Ebû Musa (ra) rivâyet ediyor:
Allah Şaban ayının 15. gecesinde (Berat Gecesi) rahmetiyle tecellî ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güden kimseler hâriç bütün kullarını affeder.
Hz. Ebû Saîd (ra) rivâyet ediyor:
Şüphesiz Allah gecenin son üçte biri kalıncaya kadar bekler; Sonra rahmetiyle dünya semâsına inerek şöyle seslenir: “Günahının bağışlanmasını isteyen yok mu? Tövbe eden yok mu? Bir şey dileyen yok mu? Duâ eden yok mu? Bu durum sabah oluncaya kadar devam eder.
Hz. Aişe (ra) rivâyet ediyor:
Allah-u Tealâ Şaban ayının on beşinci gecesinde (Berat Gecesi) rahmetiyle dünya semâsına iner ve Benîkelb kabîlesinin koyunlarının kılları adedinden fazla sayıda kimseleri affeder.
Hz. Üsâme bin Zeyd (ra) rivâyet ediyor:
Şaban ayı, Receple Ramazan ayı arasında bulunan insanların çoğunun değerini bilmediği bir aydır. Onda kulların amelleri Allah’a arz edilir. Ben amelimin ancak oruçlu iken Allah’a arz edilmesini isterim.