Ne güzeldir Küçük Sözler… “Sözün güzelliği kısa olandadır.” Hadis-i şerifinin sırrınca ne kadar geniş manalar sığdırılmış o küçük misallere… Misaller kısa, anlam derin; söz küçük, manâ büyük. Bir tohum kadar küçük bir şeyde kocaman bir ağacın programının olması gibi…
Sanki küçültülmüş Risale-i Nur’dur “Küçük Sözler.” Bu yüzden herkese hitap eder. Hiçbir şey bilmeyene ne çok şey anlatır. Risale-i Nur’u okudukça da Küçük Sözler’in ne kadar geniş bir anlam denizi olduğunu fark eder insan. O anlam denizinden de bir damladır ahlâk.
İki arkadaş veya iki kardeşin yolculuklarında sağ ve sol yolu seçmeden önce bu yolların mahiyetinin bildirilmesi… Fakat tercihlerini ahlâkları doğrultusunda kullandıklarını, dolayısıyla ahlâkın ebedî saadet veya ebedî şekâveti netice veren âdeta bir hayat düğümü olduğunu söylemesi…
“Onlardan birisi mütevazi idi, diğeri mağrur. Mütevazii bir reisin ismini aldı, mağrur almadı.”
“Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer…Diğeri hudabin, hudaperest ve hakendiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü.”
Evet Küçük Sözler İslâmiyet binasının temellerini ahlâk üzerine kuruyor. Hatta olumsuz ahlâkların insanın en önemli merkezlerinden biri olan algı merkezini bozduğunu, dostlarını canavar, hayvan suretinde görüp, yaz mevsimindeyken de kış ortasında kalmış gibi bir azâbı kendisine çektirebildiğini ifade ediyor. İnsanı zarara bilerek ve isteyerek girecek kadar kötü ahlâkların, algıları ve ahlâkları bozması gerçeğinin defalarca altını çiziyor.
Peki insan tercihini yapıp sağ veya sol yolu seçtikten sonra ahlâkı göz ardı edebilir mi?
Seçtiği yolların da ahlâk üzerinde şekillendirici bir etkisi yok mu?
“Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil, hem rezil oldu.”
“Evet, her hakikî hasenat gibi, cesaretin dahi menbaı îmandır, ubudiyettir. Her seyyiat gibi, cebânetin dahi menbaı dalâlettir.
“Hem o bedbaht, vahşet ve me’yusiyet ve kimsesizlik içinde azap çekiyor… Ve ötekisinin hüsn-ü niyeti ve hüsn-ü zannı ve hüsn-ü hasleti ve hüsn-ü fikri onu büyük bir ihsan ve saadete ve parlak bir fazilete ve feyze mazhar etmiş…”
Küçük Sözler’i bir de mü’minde olması ve olmaması gereken ahlâklar veçhesinden tekrar okumaya ne dersiniz? Bakalım bu büyük ve derin anlam denizinde hangi cevherler saklı…
Yazar: Şeyda Ünal