Evlilikte ve ilişkilerimizde sevginin önemini Aile Danışmanı Yunus Aydın ile görüştük. Keyifli okumalar.
Evlilikte sevgi, muhabbet gibi kavramların önemi nedir?
İnsanın en önemli özelliği, Allah’ın onu sevgiyle, muhabbetle, merhametle yaratmasıdır. İngiltere’de gerontoloji bölümlerinde bir araştırma yapılmış. Bazı yaşlıların 60 yaşındayken 80, 80 yaşındakilerin ise 60’lı yaşlarda gösterdiği görülmüş. Araştırmacıları “Acaba bu insanlar nasıl yaşıyor?” diye sahaya göndermişler. Sonra da bunu bir ankete çevirmişler. Anketlerin değerlendirilmesiyle çıkan sonuç şu; sevgiyle, muhabbetle, sabırla, birbirini anlayarak, yardımlaşarak, hem kendi eşiyle, hem de ailesi ve çevresiyle bu şekilde yaşayan insanlar 80 yaşında olduğu halde 60 gösterirken, tam tersi sevgiden uzak, çatışarak, öfkelenerek sancılı bir hayat süren insanların 60-65’li yaşlardayken 80 yaşında gibi gösterdiği görülmüştür. Tabi sevgi bizim hayatımızın mayası, olumlu duyguların başı, insanları birbirine yakınlaştıran, görünmez bir bağ.
Sevgi; güven, sabır, merhamet gibi bütün olumlu duyguların en başta gelenidir. Sevgi aynı zamanda diğer duygularımızla da birleşebiliyor. Ümitle birleştiği zaman motivasyon artıyor. Eşler bize geldiklerinde dinliyoruz, bakıyoruz ki kişi eşini çok seviyor ama gelecekten umutsuz. Belli bir süre sonra tükenmişlik duygusuna kapılıyor. Biz kendisine diyoruz ki evliliğinize, mutlaka enerjinizi artıracak yenilikler katın. Bu yönde yönlendiriyoruz. Çünkü tükenmişlik onlar için kaçınılmaz bir sonuç oluyor.
Kainatın var oluş sebebi muhabbet. İnsani ilişkilerde, eşler arasında da ilişkiyi devam ettiren, bir arada tutan çok önemli bir duygu! Muhafaza edilmesi de bir o kadar önemli. Peki sevgi tükenebilir mi?
Sevgiyle korku, sevgiyle nefret aynı yerde duramıyor. Birisi girdiği zaman diğeri çıkıyor. Diğeri girdiği zaman öbürü çıkıyor. Yani insan öfkelendiği zaman, kısa süreli belleğinde sevgi diye bir şey kalmıyor. Sevdiği zamanda da öfke o anda çıkıyor. Daha çok öfkelenen insanlar, öfke tarafı fazla geliştiği için sevgisiz olmaya daha yatkın oluyorlar. Zamanla da tamamen öfkeli bir kişiliğe bürünüyorlar. Sevgiyle yaşayanlar ise, beynimizin sevgi duygusunun olduğu bölgeyi fazla geliştiriyorlar. Daha sevgi dolu, sevgiye cevap veren insan haline geliyorlar. Eş eşe evlatlarının yanında da çok rahatlıkla ben seni Allah için seviyorum diyebilmeli. Bu sözü çok iyi kullanmalı. “Kulunu sevmeyen Yaradanını sevemez” diye geleneksel ve tasavvuf kültürümüzde çok güzel sözler var. Sevgi dillerinin ne kadar çoğaltıldığı çok çok önemlidir. Yine İbrahim Suresinin 24-25-26. ayetlerinde bahsedilir; güzel söz kökü sağlam dalları göğe uzanan ve sürekli güzel meyve veren bir ağaca benzetilir. Biz eşimize, çocuklarımıza, yakınlarımıza ne kadar çok güzel söz söylersek, onlar da belli bir süre sonra bu konuda bize geri dönüş yapıyorlar.
Harvard Üniversitesi’nden bizim gibi aile danışmanlığı yapan biri deney yapmak istiyor. Deney grubundan bazı çiftlere diyor ki, siz bir ay birbirinize hiç olumsuz söz söylemeden yaşayabilir misiniz? Çiftler “tabi” deyip söz veriyorlar. Bu şekilde hep güzel sözler söyleyenlere bakıyor ki altı ay sonra hiçbir problem kalmıyor. Bizler de herkesin herkese dört tane olumlu yönünü söylemesi, bir tane istek söylemesini tavsiye ediyoruz, eleştiriyi kaldırıyoruz. Ne demek dört tane olumlu yön söylemek? Mesela eşine diyor ki; “merhametinden dolayı gurur duyuyorum, Allah razı olsun!” Beşincisinde de; “senin akşamları eve erken gelmeni bekliyorum” diye ben dili kullanarak yaklaşıyor. Aynı şekilde çocuğuna da şu derslerin çok iyi, şunlar şunlar çok iyi, giyimin çok iyi, arkadaşlarınla ilişkin çok iyi ama derslerine günlük çalışmanı bekliyorum gibi bir yaklaşım sergiliyor. Bu son derece etkili bir yöntem. Kesinlikle nefret dilinden uzak durmak gerekir. Çocuklarımızı ve eşimizi üç defa üst üste olumsuzlukla cevaplandırmamız gerekir. Üç defa eleştirdiğimiz zaman çocuk artık annem beni beğenmiyor, annem beni sevmiyor, babam beni sevmiyor, öğretmenim beni sevmiyor gibi duygulara kapılıyor. Bu sorunları aşmak için, kesinlikle nefret dilini bırakıp sevgi dilini kullanmak gerek. Beden dilinin etkisi de % 65’tir. Çocuğunuza, eşinize seni seviyorum dediğiniz zaman % 8’lik bir etki bırakıyor. Ama elini tuttuğunuz zaman, iyi bir dokunuş yaptığınızda en az % 65’lik bir etki bırakıyor.
Eşler arasında sevgi, hürmet, sadakat kavramlarını sıralayın desek nasıl sıralarsınız? İletişimde en önemlisi nedir?
Olmazsa olmazlarımız kesinlikle en başta sevgi. Ondan sonraki eşlerin birbirine her ortamda ve her alanda güven vermeleri. Eşim şu konuda bana destek olur, eşim beni her ortamda korur şeklinde eşler birbirine ümit vermeleri, iyimser, merhamet ve şefkatle yaklaşmaları lazım.