“Herkesin hanesi, küçük bir dünyasıdır. Ve o hane ve aile hayatının hayatı ve saadeti ise;
samimî ve ciddî ve vefadarâne hürmet ve hakiki ve şefkatli ve fedakârâne merhamet ile olabilir.”
Bediüzzaman Said Nursî
Çok meşhur bir Arap şairinin torunuydu Hansa. Hicaz’daki Ukaz Panayırı’nda şiirleri seçilen on kişiden biri olmuştu. Peygamberimizi (asm) işitir işitmez, çocuklarını alıp Medine’ye gelmiş, ailece Müslüman olmuşlardı. Ondan ne zaman bahsedilse, Peygamber Efendimiz (asm) “Örnek bir İslâm kadını” buyururlardı.
Cahiliyye devrinde çok sevdiği üvey kardeşi Sahr’ı kaybetmişti. Bir kabile savaşında ağır yara alıp, bir yıl hasta yattıktan sonra ölen kardeşi için, hayatının sonuna kadar yas tutmaya yemin etmişti. İslâmiyet’i kabul ettikten sonra da yeminini bozmadı. Saçlarını devamlı kazıtıyor, kardeşinin ayakkabısını boynuna asıyor, öyle geziyordu. Etrafındaki Müslümanlar onu ayıplıyor; “Bu yaptıklarını İslâm reddediyor” diyorlardı. Ve nihayet onu zamanın halifesi olan Hz. Ömer’e (ra) şikayet ettiler.
Aradan çok geçmeden Hansa, Hz. Ömer (ra) ile tavafta karşılaştı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
“Ey Hansa, seni böyle ağlatan nedir?”
“Beni ağlatan, kardeşim Sahr’ı öldüren Mudar efendileridir.”
“Ama onlar Cahiliye Devrin’de ölen insanlardır.”
“Evet ya Ömer, eskiden onlardan intikam almak için ağlardım. Şimdi cehennemde oldukları için ağlıyorum.”
“Bana Sahr için yazdığın şiiri oku.”
“Eskisini mi yenisini mi?”
“Yenisi de mi var? Öyleyse yenisini oku.”
Hansa şiiri okudu, Hz. Ömer (ra) ağladı. Yemame’de şehit düşen kardeşi Zeyd bin Hattab’ı hatırlamıştı. Daha sonra etrafındaki Müslümanlara dönerek:
“Bırakın onu, o hâlâ üzgün ve hep üzgün kalacak. Herkes sevdikleri için ağlar.”
Bu hadiseden sonra Hansa her yerde Hz. Ömer’i (ra) anlatıp şöyle diyordu:
“Onun kaba ve sert biri olduğunu duymuştum. Ama ben hayatımda Ömer’den merhametlisini görmedim.”
Daha sonra mü’minlerin annesi Hz. Aişe’yi (ra) ziyaret eden Hansa, onun şu sözlerinden sonra yas tutmayı bıraktı:
“Ben Resulullah’ı (asm) kaybettim. Ki o insanların en iyisidir. Ama İslâm’ın izin verdiği yas süresini aşmadım.”