Hz. Cabir (ra) rivâyet ediyor:
İlim ikidir: Birisi kalptedir. Faydalı ilim de budur. Birisi de sadece dildedir. Bu ilim Allah’ın insanoğlu aleyhindeki delilidir.
Hz. İbni Amr (ra) rivâyet ediyor:
Nice ilmi yüklenenler vardır ki, dinde ince anlayış sahibi değildirler, ilmi kendine fayda vermeyen kişiye cehaleti zarar verir. Kur’ân’ı seni kötülüklerden sakındırdığı müddetçe oku. Eğer seni kötülüklerden sakındırmıyorsa okumamışsın demektir.
Hz. Zeyd bin Eslem (ra) rivâyet ediyor:
Cehaleti terk eden, malının fazlasını veren ve adaletle iş gören kimseye müjdeler olsun!
Hz. İbni Ömer (ra) rivâyet ediyor:
İlim üç türlüdür: Açıklayıcı bir kitap, eskiden beri sürüp gelen güzel bir âdet ve “Bilmiyorum” diyebilmektir.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Kişi öldüğünde şu üç şeyden gelenler hâriç, ameli kesilir. (1) Varlığı devam eden ve istifade edilen hayırlı bir eser, (2) kendisinden faydalanılan ilim, (3) kendisi için duâ eden hayırlı bir evlât.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Çin’de de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her Müslüman’a farzdır. Melekler, yaptıkları işten hoşlandıkları ilim talebeleri için kanatlarını yere sererler.
Hz. Enes bin Mâlik (ra) rivâyet ediyor:
“Size en cömert kimsenin kim olduğunu haber vereyim mi? Allah bütün cömertlerden daha cömerttir. Ben Âdemoğullarının en cömerdiyim. Benden sonra onların en cömerdi ise Allah’ın kendisine ilim verip bu ilmi yayan kimsedir. Bu kimse kıyamet günü tek başına bir ümmet olarak diriltilecektir. Bundan sonra en cömert olan ise şehit edilinceye kadar Allah yolunda nefsinden fedakârlıkta bulunan kişidir.”
Hz.Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
İlim öğreniniz, ilim için de ağırbaşlı ve vakur olmayı öğreniniz. İlim aldığınız kimseye karşı tevazu gösteriniz.
Hz. Hassan bin Ebî Sinan (ra) rivâyet ediyor:
Cahiller arasında ilim öğrenen kişi ölüler arasındaki diri gibidir.
Hz. İbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
Resûlullah, “Cennet bahçesine uğradığınızda manen besleniniz” buyurdu. Sahabîler, “Yâ Resûlullah, Cennet bahçeleri nedir?” diye sordular. Peygamberimiz, “İlim meclisleridir” buyurdu.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Kıyamet gününde en çok hasret çekecek olan, ilim öğrenme fırsatı verildiği halde öğrenmeyen ve ilminden başkaları istifade ettiği halde kendisi faydalanamayan kimsedir.
Hz. Câbir (ra) rivâyet ediyor:
İnsanların en âlimi, başkasının ilminden istifade ederek ilmini arttırandır. Her ilim sahibi öğrenmeye susamıştır.
Hz. Âişe (ra) rivâyet ediyor:
İlim öğrenmek için sabah erken çıkın. Çünkü bunda bereket ve başarı vardır.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
En üstün sadaka, bir Müslüman’ın ilim öğrenip sonra da onu başkasına öğretmesidir.
Hz. Saffan bin Assai (ra) rivâyet ediyor:
Melekler, yaptıkları işlerden hoşlandıkları için ilim talebesinin önüne kanatlarını yere indirirler.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
Kendisinden faydalanılan bir ilim, Allah yolunda harcanan bir hazine gibidir.
Hz. Ebu’d-Derdâ (ra) rivâyet ediyor:
İlim ancak kendini zorlamakla öğrenilir. Hilim de ancak gayretle elde edilir. Kim hayrı araştırırsa ona verilir. Kim de şerden sakınırsa ondan korunur.
Hz. Ebû Ümame (ra) rivâyet ediyor:
Bir genç, ilim ve ibadet içerisinde yetişir, olgunlaşırsa, Allah kıyamet günü ona yetmiş iki sıddîkın sevabı kadar sevap verir.
Hz. İbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
İlim konusunda cimri davranmayın ve başkalarına öğretmekten geri durmayın. Onu birbirinizden gizlemeyin. Çünkü ilmi gizlemekle yapılan hıyanet, malda yapılan hıyanetten daha büyük günahtır.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
İlimi öğrenmek her Müslüman’a farzdır. Şüphesiz ilim öğrenen için denizdeki balıklara varıncaya kadar her şey Allah’tan bağışlanma diler.
Hz. İbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
İlim öğrenmek ve öğretmek için sabah akşam gidip gelmek Allah nezdinde fisebillah cihad etmekten daha faziletlidir.
Hz. Ebû Zer (ra) rivâyet ediyor:
Kişi ilim öğrenirken ölürse şehid olarak ölmüş olur.
Câmiü’s-Sağîr’den…