Miraç Gecesi olan Receb’in yirmi yedinci gecesinin fazileti böylece yüz yıllık nafile ibadete müsavidir. Peygamberimiz (asm) “Bir kimse Receb ayının yirmi yedinci günü oruç tutarsa kendisine altmış yıllık nafile oruç sevabı verilir” buyurdular. Yine Peygamberimiz (asm) “Kim Receb ayının gündüzünü oruçlu ve gecesini ibadetle geçirirse ona yüz yıllık ibadet sevabı verilir.”1 buyurmuşlardır.
Ancak böyle bir sevabı ve mükâfatı kazanmak için oruç tutan bir mü’min cahillik yapmamalıdır, yalan sözü ve işi bırakmalı ve dedikodu ve gıybet gibi ibadetin sevabını giderecek amellerden uzak durmalıdır. Aksi taktirde bütün şartlarına riayet ederek kazanılacak olan ibadet sevabından mahrum kalır, en azından sevabı ve faziletini tam olarak kazanamaz.
Peygamberimiz (asm) “Oruç sadece yemeyi ve içmeyi bırakmak değildir; gerçek oruç boş sözleri ve kötü amelleri terk etmek ve Allah’tan korkarak günahlardan uzak durarak oruç tutmaktır”2 buyurmuşlardır.
Şaban ayı
Bu mübarek ay Peygamberimizin (asm) ayıdır, bu durumda “Muhakkak ki Allah ve melekleri peygambere salat ederler, ey iman edenler, sizler de ona salât-ü selam getirin”3 fermanına uyarak çokça salat-ü selâm getirilmelidir.
Salâtın manası, Allah’tan rahmet, meleklerden istiğfar ve şefaat, mü’minlerden ise dua ve övgü manasındadır. Mücahit der ki: “Salât, meleklerden muavenet ve yardım, Allah’tan başarı ve ihsan, mü’minlerden saygı ve peygambere tebaiyettir.”
İnsan ömrü de senenin üç ayı olan Receb, Şaban ve Ramazan gibi üç gündür. Bu üç günü ve üç ayı gaflette geçirmeden zikir, fikir ve şükürle, tövbe ve istiğfarla, Kur’ân okuyarak, namaz kılarak, dinî sohbetler yaparak, Resulullah’a salavat getirip sünnetine uyarak ihya etmek ve ahirete mal edip diriltmek gerekir.
Allah’ın seçtikleri
Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’de “Allah dilediğini yaratır ve dilediğini seçer, insanların bu konuda seçme hakkı yoktur.”4 Bu ayet-i kerimenin ifade ettiği manayı Peygamberimiz (asm) şöyle açıklamıştır. “Yüce Allah her şey içinden dört taneyi seçti ve bu dörtten birini de diğerlerinden daha faziletli kıldı. Meleklerden dört büyük melek olan Cebrail, Azrail, Mikail ve İsrafil’i seçti. Bunlar içinden de Cebrail’i (as) seçip faziletli kılmıştır. Peygamberlerden de İbrahim, Musa, İsa, Muhammed’i (asm) seçti ve bunlardan Muhammed’i (asm) diğerlerinden faziletli kıldı. Yüce Allah, Peygamberin Sahabelerinden Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’yi (ra) seçti, bunlardan Ebubekir’i (ra) hepsinden faziletli kıldı. Yeryüzündeki mescitlerden Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Tur-i Sina’yı seçti, bunlardan Mescid-i Haramı faziletli kıldı.
Senenin günlerinden Ramazan ve Kurban Bayramı’nın birinci günleri ile Arefe ve Aşure gününü seçti ve bunların içinden Arefe gününü diğerlerinden faziletli kıldı. Gecelerden ise Berat, Kadir, Cuma ve Ramazan Bayramı gecelerini seçti, bunlardan da Kadir Gecesini hepsinden daha faziletli kıldı.
Yüce Allah beldelerden dördü olan Mekke, Medine, Kudüs ve Mesacid-i Aşâir’i (Allah-ü a’lem İstanbul) seçti; bunlardan da Mekke’yi hepsinden faziletli kıldı. Dağlardan da Uhud, Tur-i Sina, Liham ve Lübnan dağlarını, bunlardan da Tur-i Sina’yı faziletli kıldı. Irmaklardan ise Ceyhun, Seyhan, Fırat ve Nil nehirlerini, bunlardan da Fırat nehrini faziletli kıldı.
Yüce Allah aylardan Receb, Şaban, Ramazan ve Muharrem aylarını, bunlardan da Şaban ayını seçerek Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) ayı kılmıştır. Peygamberimiz (asm) tüm peygamberlerin faziletlisi olduğu için ayı olan Şaban ayı da faziletli kılındı.”5 Sonra Peygamberimiz (asm) “Receb Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır. Şaban günahları siler, Ramazan ise oruç tutanları temizler”6 buyurdular.
Şaban ayında ibadet
İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü’minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban’ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, Ramazan hariç diğer aylara göre yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur.7
Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur’ân harfi için üç yüz Cennet meyvesi vardır. Yine bu ihsan ve bağış ayı olan günlerde amel defterimizin sevap hanesine kaydettirdiğimiz ibadetler, her an şeytan ve nefsin fırlattığı gaflet, vesvese ve şüphe oklarına birer kalkan vazifesi görerek gerçek huzurumuzun kaynağı olur. Çünkü farkında olmadan veya bir anlık gaflet sonunda işlediğimiz hatâ ve kusurların keffareti olabilecek hasenat ve iyilikler en bereketli şekilde bu günlerde elde edilmektedir. Ayrıca bu ibadetler ileride hücumuna maruz kalabileceğimiz günahlar için de bir siperdir.
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı. “Şaban benim ayımdır. Şaban günahları temizleyendir”8 buyurarak önemini anlatırdı. Peygamberimizin (asm) Şaban ayına gösterdiği bu hürmetin bir sebebi de devamında gelecek olan Kur’ân ayı olan Ramazan’ı karşılamak ve Ramazan’a tazimden dolayı idi.
Sahabeler Peygamberimizden (asm) sordular: “Ya Resulallah, Ramazan’dan sonra en faziletli oruç hangisidir?” Peygamberimiz (asm) “Ramazan’ı tazim için Şaban’da tutulan oruçtur” buyurdular. Yine sordular “Hangi sadaka daha faziletlidir?” “Ramazan ayında verilen sadaka!” cevabını verirler.9
Peygamberimiz (asm) Şaban ayında çok oruç tutuyordu. Hz. Aişe (ra) sordu. “Ya Resulullah! Bu ayda çok oruç tutuyorsun. Bunun özel bir sebebi var mıdır?” dedi. Peygamberimiz (asm) “Yâ Aişe! Bu ay öyle bir aydır ki Yüce Allah ölüm meleğine bu senede öleceklerin isimlerini verir. İsterim ki benim ismin oruçlu olduğum halde verilsin.”10 buyurdular.
Peygamberimiz (asm) “Şaban ayı, Receb ayıyla Ramazan ayı arasında, insanların kıymetinden gaflete düştükleri bir aydır. Halbuki o, amellerin âlemlerin Rabbi olan Allah’a yükseltildiği bir aydır. Ben de, amelimin Allah’a oruçlu olduğum halde yükseltilmesini isterim.”11
Şaban ayında Kur’ân okunmaya başlanır, tüccarlar zekatlarını ayırırlar, borçlular borçlarını öderler, idareciler hapistekileri affederler ve Ramazan ayı beklenir. Böylece herkes Ramazan ayına hazırlıklı girer.
Dipnotlar:
-
Abdülkadir Geylânî, Üç Ayların Fazileti, s. 38-39.
-
İbni Mâce, Sıyam, 21.
-
Ahzab Suresi, 33: 56.
-
Kasas Suresi, 28: 68.
-
Geylânî, Gunyetü’t-Talibin, 64-65.
-
Beyhakî, Fedailü’l-Evkât, 22; Suyutî, Dürrü’l-Mensur, 3: 236.
-
Bediüzzaman, Şualar, 416.
-
Aclunî, Keşfu’l-Hafa, 2: 9.
-
Tirmizî, Zekât, 28.
-
Buharî, Savm, 52; Nesai, Savm, 70.
-
Nesâî, Sıyâm, 70; İbni Ebû Şeybe, el-Musannef, H. No: 9858; Beyhakî, Şuâbü’l-İmân, H. No: 3540.
Kaynak: Yeni Asya Neşriyat / Mübarek Gün ve Geceler.