COVID-19 (Korona) virüsü ile dünya çapında yeni bir döneme girdik. Bilgisayar teknolojisiyle neredeyse her gün bir çağ atladığımız günlerden sonra bir nevi araf durumunu yaşadık. Okul, iş, eğitim hayatları sekteye uğradı. Haziran ayı ile birlikte yeni normale uyum sağlamaya çalışıyoruz. Yaz ayları eğitim-öğretim etkilemese de sonbaharın yaklaşmasıyla tüm öğrenci, öğretmen ve veliler aynı konuyu merak ediyor. Okul açılacak mı ve açılırsa nasıl olacak?
Bilim kurulu tavsiyesi üzerine açıklama yapan Sayın Milli Eğitim Bakanımız önceden belirtilen 3 haftalık telafi programının online olarak yürütüleceğini ve yeni sezonda yüz yüze eğitime aşama aşama geçileceğini ifade etti. Aşama aşamanın nasıl olacağı hâlâ belirsizlik göstermekle birlikte Eylül’ün son haftasına girerken netleşecek gibi duruyor. Derslerin online ve yüz yüze olarak bölünmesi, öğrenci sayılarının azaltılması amacıyla 3 gün okula gidilmesi, öncelikli olarak 1. 5. 8. ve 12. sınıfların eğitim öğretime başlaması gibi birçok ihtimal konuşuluyor.
Peki herhangi bir durumda veliler neler yapmalı bu süreci nasıl yönetmelidir?
Bu soruyu cevaplandırmaya çalışalım. 2019-2020 2. Döneminde ilk kez uzaktan eğitimle karşılaşan öğrenciler tüm teknoloji deneyimlerine rağmen bazı zorluklar yaşadılar. Uygulamaları kullanma zorluğu, internet erişim zorluğu, televizyondan ders dinlerken bir yandan eve kapanmış tüm ailenin hayatına devam etmesi gibi problemlerle karşı karşıya kaldılar. Kimilerinin evinde belki uygulamaları kullanabileceği bilgisayar vb cihazlar yoktu. Bu süreçte çoğu kişi bu eksikleri giderdi veya bir çözüm üretti. Bazı veli ve öğrenciler hastalıkla ilgili çok endişeli ve okulun açılmasını istemiyor. Kimileri ise dört duvar içinde kalmaktan çok bunaldı ve eski düzenine dönmek istiyor. Okullar belirtilen şartlarda açılsa bile “3M kuralı” olarak hayatımıza giren Maske Mesafe ve Temizlik bundan sonra hep bizimle. Bütün çocuklar bu kuralları öğrendiler. Yeni konuşmaya başlayan çocuklardan bile “korona” kelimesini duyabiliyoruz. Okullarda da bu kurallar geçerli olacak, hijyen kurallarına maksimum düzeyde riayet edilecek ve çocuklara sık sık hatırlatmalar yapılacak. Pandemi ile hayatımıza giren online eğitim bundan sonra hep hayatımızın bir parçası olacak. Belirli dersleri, belirli eğitimleri giderek artan yoğunlukta online olarak almaya devam edeceğiz. Üniversiteler online derslerin oranını artırarak pandemi olsun olmasın okul yoğunluğu azaltmayı plânladı bile. Tabi küçük yaş grubu çocuklar için işler o kadar kolay değil. Evdeki diğer bireyler için hayat devam ediyorken dikkatini verip derse odaklanmak konuyu takip etmek oldukça zor. Bu anlamda …
…
Yazının devamını Bizim Aile dergimizin Eylül sayısından okuyabilirsiniz.
Okul Psikolojik Danışmanı
Zeynep ÖRNEK