İzmir depremi nedeniyle bütün ülke olarak üzüntülüyüz. Malum ülkemiz deprem kuşağında yer alıyor. Bilim insanları deprem konusunda uyarılarda bulunuyorlardı. İstanbul depremi konusunda da uzmanlar uyarmaya devam ediyor.
Deprem ile binalar yıkılıyor, kurtarma çalışmaları büyük bir gayretle sürdürülüyor.
Deprem ve akabinde yapılan çalışmalar anbean televizyon ekranlarından takip ediliyor. Haberlerde kurtarılanları, kurtarılamayanları izliyoruz. Bir an seviniyor, mutlu oluyoruz, bir anda yüreklerimiz yanıyor. Tüm bu gelişmeleri takip ederken çocuklarımız da doğal olarak yanımızdalar. Bizlerin bu duygu durumlarımızdaki değişikliklere şahit oluyorlar. Vefat edenleri, yaralıları, yıkılan binaları, binaların altından çıkarılan çocukları gözlemliyoruz.
Mesela Elif bebek. Bizleri sevindirdi. Ayda bebek kurtarıldı ancak annesi kurtarılamadı. Bu haberleri heyecanla izlerken acaba hemen yanımızdaki çocuklarımız neler hissediyor, haberleri nasıl yorumluyorlar?
Bu görüntüler onlarda kaygı ve tedirginliğe neden oluyor. Çocuklar bu kaygı ve tedirginlikleri ile nasıl mücadele ediyor, biliyor muyuz?
Çocuklar vefat haberlerini nasıl algılıyor? İç dünyalarında neler yaşıyor?
Çocuklar bu dönemde çoğunlukla, “acaba bizim evde de deprem olur mu, deprem olursa ne yaparız?” korkusu yaşıyor.
Tüm bu durumlarda çocuklarımıza destek olmak, ideal ebeveyn olmanın en önemli kuralı.
Lütfen çocuklarımızın ruh sağlığını önemseyelim. Bu zamanlarda çocuklara kısa ve seviyesine uygun net açıklamalar yapalım. Onları dinleyelim ve kendisini ifade etmesine fırsat tanıyalım. Duygularını ifade edebileceği ortamlar hazırlayalım. Onları geçiştirmeyelim. Bizim yanlış tepkilerimiz onların ruh dünyalarında onarılması güç yaralar açar.
Bu konuda çocuğu, yaşına ve gelişimine uygun doğru bilgilerle rahatlatmak gerekir. Hayat üçgeni, acil durum çantaları vs. tedbirlerin önemi vurgulanmalıdır.
Tedbirler konusunda gereken yapılmalı ve bu konularda aile içerisinde aşırı ve abartılı anlatımlardan kaçınılmalıdır. Çocuklar gözlenmeli ve sorunlar için gerektiğinde destek alınmalıdır.
Çocuklarımızı koruyalım, bedenen, zihnen, ruhen koruyalım, onlar korunmaya muhtaç en değerli emanetlerimiz.
Mustafa Taşkın
Çocuk ve Aile Eğitimcisi