Aniden hava kararıp boğum boğum olan bulutlar siyahlaşmıştı…
İnsan bir andaki bu değişiklikle, pencereden gökyüzüne bakarken, gök gürler, şimşek çakar ve öyle bir yağmur iner ki, damlalar camınıza vurmaya başlar.
Pencereden yağmuru seyrederken, gözyaşlarının elindeki kâğıtta izlerini seyre dalar. Biraz önce benim yüreğimde de koptu fırtınalar. Kafam da şimşekler çaktı, karardı dünyam, derken dışarıdaki havanın değiştiğini görür. Yavaş yavaş kararan bulutlar gitmiş, berrak bir gökyüzü vardır.
Artık pencereye de yağmur vurmuyordur.
Fakat izleri vardır damlalar şeklinde.
Anında değişen gün, anında değişen bir beden ve hayat.
Her şey iyi giderken neden böyle oldu der, dururuz haklı olarak.
Dışardaki bir anda değişen havanın nasıl etken sebepleri varsa… Elbet insanın da hayatındaki olumluya veya olumsuza götüren etken sebepler vardır.
İşte bunları iyi bilip olumluya sebep olanı yaşayacak, olumsuzundan da uzak duracak.
Şu da bir gerçek ki dört mevsim varsa, bu mevsimleri zamanlı zamansız yaşıyorsak…
İnsanın da aynen mevsimler gibi ruh hâlleri olur. O ruhla yakın olan diğer ruhlar da elbet etkilenirler.
O zaman mevsimlerdeki değişiklikleri kabullendiğimiz gibi hayatımızda olan değişiklikleri kaderin cilvesi olarak bakıp, esma tecellilerini okuyup, teslim ve tevekkül ile karşılamak insanı kemalâta taşıyacaktır.
Hem “Kadere iman eden gam ve hüzünden emin olur” sırrıyla, “Her şeyin güzel cihetine bakınız” kaidesinin hakikatini görecektir.
“Çünkü insan kadere iman etmezse, küçük bir dairede cüz’î bir serbestiyet, muvakkat bir hürriyet içinde, dünya kadar ağır bir yükü, bîçare ruhun omzunda taşımaya mecburdur.”1
Hayatın cilvesinden etkilenen ruh hâllerimizin sıkıntısı kadere iman ile rahatlayacaktır inşallah. Bediüzzamanın dediği gibi “Kadere iman o kadar lezzetli, saadetlidir ki, tarif edilmez.”2
Ayşenur Yaşar
Dipnotlar
1) Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul 2007, syf: 765,766
2) Age, syf: 766
Yükleniyor ...
