Enerji elde etmek amacıyla kullanılan yöntemler çevre kirliliğini de beraberinde getirdi. Yenilenebilir enerjinin ne kadar önemli olduğunu elimizden geldiğince vurgulamaya çalışıyoruz. Zira günümüzde 1 numaralı enerji kaynağı olarak fosil yakıtlar kullanılıyor. Uzmanlara göre 50 yıl sonra tükenecek olan bu yakıtlar aynı zamanda aşırı düzeyde çevre kirliliğine neden oluyor. Son yıllarda enerjiye olan talep artışıyla insanlar alternatif enerji kaynaklarına yöneldi. Fosil yakıt kullanımını azaltmak için en son kullanılan yöntem bio-yakıtlar oldu. Bunun da bir sonucu olarak son çalışmalarda yosunlardan enerji elde edilmeye çalışılıyor. Göl ve denizlerimizin altı, dev bir enerji kaynağı!
Dünyadaki enerji sorununun çözümünü sudan sağlamak isteyen bir grup, Avrupa Birliği projesi kapsamında yosunlardan bio-yakıt elde etmeye çalışıyor. Proje sorumlusu Julie Maguire, yosunlar için gübreleme gerekmediğini, minimum ölçüde de bir alana ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Yosunların çok çabuk geliştiğini ifade eden Maguire, şöyle devam ediyor: “6 ayda en gelişkin hale geliyorlar. Yosunların işlenmesiyle en verimli topraktan dahi en az 7 ila 31 kat daha fazla yağ üretebiliyor. Daha gidilecek çok yol var fakat düşünün on yıl önce yosundan benzin yapıp arabada kullanacağız desek herhalde alay edilirdi.”
Yapılan araştırmalarda Botryococcusbraunii ismi verilen ve oldukça yaygın olarak bilinen bu alglerin sıvı hidrokarbon ürettiğini ve biyoyakıt olarak kullanılabileceğini keşfedilmişti. Fakat bu organizmanın kendi başına enerji kaynağı olarak kullanılamıyor.
Montreal’deki Concordia Üniversitesi’nden Muthukumaran Packirisamy ise Botryococcus alglerinin iyi bir seçim olduğunu düşünüyor: “Doğal kaynaklar açısından mavi yeşil algler, fosil yakıtları azaltabilme açısından harika bir seçim. Siyano bakteriler, dünya üzerindeki en uygun mikroorganizmalardır. Üstelik güneş ve rüzgar gücü gibi diğer yenilenebilir güç kaynaklarından farklı olarak, havadaki değişimler ile verimlilikleri etkilenmez.
Bir kısım yosundan da bio-dizel yakıt üretiminin mümkün olduğunu vurgulayan İrlandalı araştırmacılar ise çalışmalarını bunlar üzerine yoğunlaştırıyor. Araştırma ekibi yağ sağlayabilecek tek hücrelilerle ilgili araştırmalar yapıyor ki bu bilimadamları için en zor görünen olay. Araştırmacı Fiona Moejes, yosunları makro ve mikro ölçekte büyütmenin kolay ancak yağ elde edilme aşamasının karışık ve zor olduğunu vurguluyor. Bunun için de en düşük maliyetli ve en az kaynak kullanan yöntemi bulmaları gerekiyor.
Binalara yosunlu enerji
Fransa’da bulunan Ennesys de Nanterre mühendislerinin gelecek hayali, bir binanın atık suyunun, ısıtma ve elektrik üretiminin mikro yosunlardan elde edilmesini sağlamak. Bunu ise binanın atık sularından karşılayacaklar. Nedeni ise kullanılmış suyun organik elementler içermesi ve bu elementlerin mikro yosunlar için gübre görevi olmasıyla açıklanıyor.
Ennesys Genel Direktör’ü, Jean-Louıs Kindler, proje aşamasını şöyle anlatıyor: “Binanın atık suyunu topluyoruz. Sonra bu suyu seyrelterek mikro yosunlar için uygun ortamın oluşmasını sağlıyoruz. Mikro yosunlar atık suda bulunan organik elementlerle besleniyor. Böylece filizleniyorlar. Daha sonra bu yosunlardan yağ ve bitkisel biyokütle elde ediyoruz. Elde edilen yağ yakıt olarak kullanılabilir. Mesela burada bir lamba için kullandık. Böylece elektrik ya da ısınma için enerji üretebiliriz.”
Çatılarda bulunan fotobiyoreaktörler sayesinde üretilecek olan doğal yakıt, transparan borular ile binanın her yerine taşınacak. Önceden santrifüjler tarafından sağlanan ayrıştırmalar aşırı enerji tüketimine sahip olduğu için bu yöntem geliştirilmiş. Üretilen yakıt kömürle eşdeğerde ve yağmur suyuyla aynı kalitede. (Fotobiyoreaktör: Mikroalg üretimi için tasarlanmış, güneş ışığının yeterli olduğu mekanlarda saydam silindirik borular içinde algin bulunduğu, sürekli dolaşım sistemine dayanan bir modeldir.)
Yosunlar, yeterli güneş, su ve ve karbondioksitin bulunduğu her yerde büyüyebiliyor. Balıklar için zararlı olabilecek bazı maddeler için de süzgeç görevi görüyorlar.
Yosunlar gelecekte fosil yakıtlardan vazgeçmek isteyen insanlık için önemli bir alternatif oluşturabilecek.
Çevre Mühendisi Elmas Zeynep Salihoğlu