Çok yaygın bir problem olan ödem (şişlik), dokularda ve hücreler arası boşluklarda sıvı birikmesi olarak tanımlanır. Özellikle kollarda, bacaklarda ve cilt altında ortaya çıkan şişlik olarak kendini gösterir. Ciltte gerginlik ve parlama, şiş olan bölgelere birkaç saniye baskı yapılıp bırakıldığında çukurluk oluşması, artmış karın büyüklüğü gibi belirtileri mevcuttur. Vücutta ödemin oluşması için birçok etken vardır.
- Besinlerden aldığımız yüksek tuz ve baharat ödemin ilk etkeni olabilir:
Tuz tüketimini azaltmamız için tansiyon hastası olmamız gerekmez, tuz genel sağlığımız için zararlıdır. Yapılan araştırmalar günlük tüketilen tuz miktarının bir çay kaşığını geçmemesi gerektiğini göstermektedir. Yüksek tuz tüketimiyle vücut su tutmaya daha meyilli bir hale gelir ve vücutta şişmeye sebep olur. Ödemden kurtulmak istiyorsak ilk yapmamız gereken yemekleri pişirirken koyduğumuz ve yeme anında ekstra kullandığımız tuzun miktarını azaltmak olmalıdır.
- Salamura, şarküteri, turşu ve konserve ürünlerinden uzak duralım:
Bu tarz şarküteri ürünlerinin içerisinde yüksek tuz mevcuttur. Bu sebeple salam, sosis, sucuk, şalgam, konserve gibi ürünlerin tüketimi vücutta su tutulumunu artıracak bu da ödeme sebebiyet verecektir. Aynı şekilde turşu da hazırlanma evresinde bolca tuz eklenen bir besin, bu sebeple tartılmaya yakın günlerde bu gibi yüksek tuz içeren besinleri uzaklaştırırsak tartıda şişlik olmadan, daha doğru bir ölçüm görebiliriz.
- Günlük su tüketim miktarımız ödemin belirleyicisi:
Günde en az 2-2.5 lt su tüketimi ödem oluşumundan vücudu korumaktadır. Eğer vücudu susuz bırakırsak ‘su yok bu sebeple olan suyu tutmalıyım’’ diye mekanizmalarını harekete geçiren vücudumuzda ödem problemleri artacaktır. Yani vücut bünyesinde var olan suyu daha sonra susuzluk yaşamamak için dışarı atmak istemez. Bu sebeple bolca su tüketip kullanılan suyun atılmasına yardımcı olmalıyız.
- Hareketsizlik nedeniyle kan dolaşımı azalır:
Vücut hareketsiz oldukça kan dolaşımının hızı azalmaktadır. Kan sağlıklı şekilde dolaşamadığı zaman içerisinde taşıdığı su moleküllerinin de taşınması güçleşir Hücrelere yeterli besin ve oksijen taşınamaz ve da dokuların beslenememesine veya daha yavaş beslenmesine sebep olur. Fonksiyonunu yerine getiremeyen damarlar sebebiyle bölgesel olarak şişlikler görülmeye başlar. Bu da ödem olarak adlandırılır.
Ödemi tedavi etmenin ilk yolu ödeme neden olan faktörün bulunmasıdır. Altta yatan sağlık sebebi bulunduğu zaman çözmek daha kolay olacaktır. Fazla kilolar da ödem problemini artırmaktadır bu sebeple ideal vücut ağırlığına ulaşan vücut ödem oluşumunu azaltır. Uzun süre ayakta kalmamaya dikkat edeceğimiz gibi uzun süre oturmamaya da özen göstermeliyiz. Fiziksel aktivite yapılması kan dolaşımını artırır ve ödem azalır. Çay kahve gibi idrar üretimini artıran besinler vücuttan su kaybına neden olur. Bu nedenle siyah çay tüketimini azaltmalı, içileceği zaman 4-5 bardaktan fazla tüketilmemelidir.
Ödem söktürücü besinlere bakacak olursak kepekli tahıl ve yeşil yapraklı sebzeler, muz, avokado, domates, et, ceviz, karahindiba, maydanoz, salatalık, yoğurt gibi besinlerdir. Bu gibi besinleri beslenmemizde yeterli ve dengeli şekilde tüketmeliyiz.
Ödem attıran çay tarifi:
- 1 litre su
- 2 yemek kaşığı mısır püskülü
- 2 yemek kaşığı kiraz sapı çayı
- 2-3 dal taze ıspanak
- 1 küçük parça taze zencefil
- 1 dilim limon
- 1 çubuk tarçın
Malzemeleri tencerede kaynatıp 5 dakika demledikten sonra ocaktan almalısınız. Bu tarifi gün aşırı olarak sabah kahvaltısında yanında 1 haşlanmış yumurta ve 10-12 badem ile tüketebilirsiniz. Afiyet olsun.
(Normal beslenen kişiler tüketebilmektedir.)
İntörn Diyetisyen Nurbahar Salihoğlu
Yükleniyor ...
