Sevinçten uçuyorum derler ya… İşte ben de aynen öyleyim…
Çünkü, bir bahara daha şahit oldum.
İşte yeni bir gün, yeni bir hayat, çiçeklenen ağaçlar, tebessüm eden gelincikler ve birçok çiçekler bize merhaba dediler.
Kış rüzgâr gibi geçerken, kupkuru dallar yeşillendi, o zaman tomurcuklar yarının umudu idiler.
Bugün gördük ki, o umutlar çiçeklendi yeniden.
O zaman nasıl ümitsiz, neşesiz, sıkıntılı olabiliriz ki…
Mevcudatı insanın önünde numune gibi yaratan Rabbime hamdolsun.
Geçen bahar ile şahit olmuştuk. Şimdi kıştan sonra bahar geleceğini bilerek bekledik.
Yine şahit olduk ki, dünün çiçekleri dünkü günü güzelleştirdikleri gibi bugünün tomurcukları da çiçekleri ile bugünü güzelleştirdiler.
Ve biz buna tekrar tekrar şahit oluyoruz.
Biliyoruz ki hayat böyle devam edecek, vazifesi tam bitince tohumunu toprağa emanet edip, baharda yeniden şenlenecek.
İşte insan da aynen bunun gibi değil mi?
Dünkü gün gitti, bugün yaşarken güzel yaşayalım. Ne dünün hüznü olsun ne de yarının endişesi.
Bir de unutmayalım ânı yaşarken, ânı bir çekirdek misal Hafiz ismine emanet ediyoruz. Sonra baharda gördüğümüz diriliş gibi bizim de amellerimiz neşvünema ile manevi baharlarımız olacaklar.
İşte kışın ardından gelen bahar ile anlıyorum ki, Rabbimin en değerli, nâzik, nazenin yarattığı insanı hiç yalnız bırakır mı? Ümitsiz, çaresiz bırakır mı? Hâşâ ve Kella…
Ayşenur Yaşar