İslam dininde, yalnız dost ve kardeş olan Müslümanlara karşı değil, aynı zamanda İslam düşmanı olan ve Müslümanlara her türlü zulmü reva gören müşriklere ve diğer gayr-ı Müslimlere karşı da haksızlık yapılmaması, adaletin zedelenmemesi tavsiye edilmiştir. “Sizi Mescid-i Haramın ziyaretinden alıkoydukları için bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sevk etmesin”(Maide,5/2) mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir. Bediüzzaman, dost ve düşmana karşı müsbet hareket etmeyi tavsiye eden Hafız Şirazi’nin Farsça bir şiirini zikreder ve tercümesini de şöyle yapar: “Yani: İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır: Dostlarına karşı mürüvvetkârane muaşeret ve düşmanlarına sulhkârane muamele etmektir.
Kitap ve Sünneti rehber edinen Bediüzzamanın fikir dünyasında düşmanlık, hakaret, zulüm, haksızlık gibi menfi hareketlere yer yoktur…Çünkü dost ve düşmana karşı takip edilen şu iki yoldan başka bütün yollar trafiğe kapalıdır. Bu iki yoldan birisi, “Dostlarına karşı mürüvvetkârâne muaşeret.” Yani dostlarına karşı mürüvvetli davranmaktır. Mürüvvet, kelime olarak insaniyet, insanlığa uygun olan şeyi yapmak, güzel ve iyi şeyleri alıp, kötü şeyleri ve hâlleri bırakmak, mertlik, yiğitlik gibi manalara geliyor. İkinci yol ise, “Düşmanlarına sulhkârâne muamele etmektir.” Yani düşmanlarına karşı barış içinde olmaktır. Husumet ve kinciliği bırakıp, düşman da olsa insanlarla barış içinde yaşamak gerekir. Çünkü iki cihanda da mutlu olmanın yolu; dost ve kardeş olan dindaşlarına karşı mürüvvetli ve vefalı olmak ve –düşman da olsa- diğer insanlarla sürekli barışık yaşamaktır.”
Prof. Dr. Niyazi Beki’nin Karar gazetesinde “İslam Müslümanlara adil olmayı emreder” başlıklı bir yazısından.
“Baba”dan Fatiha’ya…
Dünyanın problemleri yürek burkuyor. Evet yürek burkuyor. Ancak eğer Kur’an’ı biliyorsanız Kuran’ın ilk sözleri şöyledir. “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Hamd; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. O Rahim ve Rahmandır. Hesap gününün sahibidir. Yalnız Sana ibadet eden yalnız Senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil..”
Bu ayetlere göre merhametlilik ve rahmet ilk sayfada iki kez tekrar ediliyor.Bu sebeple kim bu güzel dini bilirse hatta öyle güzel ki 13. yüzyıl medeniyetin zirvesiydi. Bize matematiği ve bilimi veren Arap Medeniyetinin herkes bilir ki bu dinin köklerinde en önemli iki kelime şunlardır. Allah Rahman ve Rahimdir. Ve biz o Allah’a inanıyoruz ki bizi bu dünyadaki anlamsızlıktan ve insanlara acı veren korkunç şeylerden kurtarsın. Allah insanların acı çekmesini istemiyor. Çünkü O Rahman ve Rahimdir.
Ünlü “Baba” filmleri serisinin yapımcı ve yönetmeni Francis Ford Coppola, Marakeş (Fas) Uluslararası Film Festivali’nde Fatiha Suresi’ni okuyup böyle anlatıyor. İnternetten takip edebilirsiniz.